Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/713 E. 2019/812 K. 20.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/713 Esas – 2019/812
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/713 Esas
KARAR NO : 2019/812

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2019
KARAR TARİHİ : 20/12/2019
K. YAZIM TARİHİ: 31/12/2019

Yukarıda tarafları yazılı dava dosyasının incelenmesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkkili şirketin, davalının mülkiyetinde olan “… Yolu …. Km Yenikent Sincan/Ankara” adresinde bulunan taşınmazı 11/03/2011 tarihinde kiraladığını, kira süresini 06/06/2016 tarihli ek sözleşme ile uzatmak suretiyle 03/09/2019 tarihinde sonlandırdığını, müvekkilinin kiralanan taşınmaz üzerine prefabrik binalar yaptığını lakin davalı şirkete ait taşınmazda müvekkili firma henüz kiracı iken TCDD tarafından müvekkilinin kiraladığı alanda yapılan prefabrik binalar da dahil olmak üzere taşınmaz ile üzerinde bulunan binaların kamulaştırıldığını, kira süresi içinde yapılan bu kamulaştırmaya davalı tarafça Ankara Batı …. AHM’nin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu dava sürecinin müvekkilinden saklandığını ve neticede davalı lehine sonuçlandığını, kamulaştırma davasının karşı tarafı olan kurum tarafından da bilirkişi incelemesi sonucu taşınmazın ve binaların tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalı adına bankaya bloke edildiğini, müvekkili şirketçe kamulaştırma davasında kendi yaptığı binalara karşılık davalı adına dava dışı kurum tarafından bir bedel tahsis edildiğinin öğrenilmesi üzerine bu bedelin davalı şirketten talep edildiğini ancak olumsuz yanıt alındığını, davalı yanın müvekkiline kiralamış olduğu arazi üstüne müvekkilince yapılan prefabrik binalardan dolayı dava dışı kurumdan haksız ve sebepsiz bir kazanç elde ettiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlıklı 4. maddesinde “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davaları, görürler.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan ve tarafların imzalarını taşıyan 11/03/2011 ve 06/06/2016 tarihli taşınmaz kira sözleşmeleri dikkate alındığında, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ve uyuşmazlığın kira sözleşmesine dayalı olduğu ve görevli mahkemenin taraflar arasındaki hukuki ilişkiye göre tespit edilmesi gerektiği ortadadır. Görev kamu düzenine ilişkin olup re’sen dikkate alınmalıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. maddesindeki düzenlemeye göre kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Davacının kiraladığı taşınmaz üzerine yapmış olduğu prefabrik binalardan kaynaklanan ve sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davasının, davalıyla aralarındaki kira sözleşmeleri çerçevesinde (11/03/2011 tarihli sözleşmenin 3.6, 06/06/2016 tarihli sözleşmenin ise 3.5. maddesi çerçevesinde) ve Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/12/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza