Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/700 E. 2023/227 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/700 Esas – 2023/227
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/700
KARAR NO : 2023/227

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
6-
VEKİLİ :
DAVALI :
TASFİYE MEMURLARI:1-
2-
3-
VEKİLİ :

DAVA : Yönetim Kurulu Kararlarının İptali
DAVA TARİHİ : 13/12/2019

BİRLEŞEN DAVA (Mahkememizin 2020/303 esas sayılı dosyası)
DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
VEKİLİ :
DAVALI :
TASFİYE MEMURLARI: 1-
2-
3-
VEKİLİ :
e-imza e-imza e-imza e-imza

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 30/06/2020
KARAR TARİHİ: 22/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/03/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Asıl davada davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin …’nın (Kooperatifin 2 numaralı kurucu ortağı) murisleri olduğu ve 17/05/2004 tarihinde vefat ettiğini, daha sonra …’nın oğullarından …’nın da 16/01/2016 tarihinde vefat etmesi üzerine eşi …, kızları …, …, …’nın kaldığını, davalı kooperalif tarafından 06/11/1988 tarihinde yapılan kura çekiminde …’ya … ada, … parsel, eşi …’ya da … ad … parsel arsaların isabet etmesine rağmen müvekkillerine ortaklıktan kaynaklı haklarının verilmediğini, ortaklık tespiti davası açılması ile Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E., … K. sayılı ilamı ile ortaklığına karar verilerek bu kararırı kesinleştiğini, karar üzerine kooperatife müracaat edilmesi üzerine 25/09/2019 günlü … sayılı karar ile hak etmiş oldukları tapuları ve diğer hakları göz ardı edilerek 58 m2 otaklık kabul edildiği, sonrasında alınan 26/09/2019 günlü … sayılı karar ile … sayılı ortaklık için 01/01/1990-31/06/2016 dönemi için 52.136,00TL birikmiş aidat borcu ve 01/01/1990-30/09/2019 dönemi için birikmiş aidat ve gecikme faizi borcu çıkarılarak 30 gün ödeme süresi verildiğini, davalı tarafça alınan … ve … sayılı kararların yasaya aykırılık arzettiğini, aidat alacağı ve gecikme bedellerinin tamamının zamanaşımına uğradığını, 1990 yılından başlayarak borç çıkarılmasının iyi niyet kurallarına uymadığını, ayrıca diğer kooperatif ortaklarına tanınan kat maliki olma hakkının tanınmadığını, karşılıklı yazışmalardan bir sonuca ulaşılamaması üzerine Ankara … Noterliği’nce davalı kooperatife gönderilen ihtarname ile kooperatif hisseterinin akıbeti sorulmuş, kooperatifçe ihtarın muhatabı olunmadığı açıklanarak bir daha kooperatife müracaat edilmemesinin ihlar edildiğini belirterek, kooperatif yönetim kurulunun 25/09/2019 günlü … sayılı, 26/09/2019 günlü … sayılı kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …’nın davalı kooparatifin kurucu üyelerinden iken, daha sonra kooperatif üyeliğinden çıkartıldığını, sonrasında …’nın 17.05.2004 tarihinde vefat ettiğini, oğlu …’nın 16.01.2016 tarihinde vefat ettiğini, eşi …’nın da 25.05.2020’de vefat ettiğini, geriye mirasçıları olarak davacıların kaldığını, davalı kooperatifte 06 Kasım 1988 tarihinde yapılan kura çekiminde müvekkillerinin murisi …’ya … Ada … parsel (…/l güncel hali) ve eşi müvekkili …’ya da … Ada … parselde (…/2 güncel hali) yer alan arsaların çıktığını, davalı kooperatifin … sayılı ve 26.09.2019 tarihli kararı ile de müvekkillerini … sayılı ortak olarak kabul edip, 52.136,00 TL birikmiş aidat borcu (01.01.1990- 31.06.2016) ve 76.936,80 TL birikmiş aidat gecikme faizi (01.01.1990 30.09.2019) borcunu ödemek üzere 30 gün süre verildiğini, davalının bu talebini kabul etmedikleri için mahkememizin 2019/700 esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtıklarını, bu süreçte davalı kooperatifin müvekkillerini ihraç ettiklerini, alınan ihraç kararının mevzuata, kooperatif kayıtlarına, yerleşik içtihatlara tamamen aykırı, haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek, dosyanın öncelikle mahkememizin 2019/700 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi ve 11.02.2020 tarih … karar sıra nolu, … nolu kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

CEVAP :Asıl davada davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; alacağın zamanaşımına uğramadığını, davacıların açmış olduğu ortaklık tespit davasının 13/05/2019 tarihinde kesinleştiğini, davacıların talebi üzerine 25/09/2019 tarihli yönetim kurulu kararı ile ortaklık kayıtlarının yapıldığını, bu sebeple zamanaşımının bu tarihten başlatılması gerektiğini, davacıların kendi ihmallerinden kaynaklı olarak ortaya çıkan durumdan kooperatif sorumlu tutmaya çalıştıklarını, bu konuda daha önce Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İl Müdürlüğü’ne şikayette bulunduklarını, belgelerin müdürlükten istenildiğinde durumun açıklığa kavuşacağını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılara gönderilen 1. ve 2. ihtarnameye vekilleri aracılığı ile cevap verildiğini, cevap veren davacıların, artık ihtarnamelerin tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmelerinin hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte; hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, hakkın kötüye kullanılmasının hukuken korunmadığı ise izahtan vareste olduğunu, bu sebeple; davacıların, 1. ve 2. ihtarnamelerin vekilleri aracığı ile kendilerine tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin iddia ve beyanlarına itibar edilemeyeceğini, menfi tespit davalarının sonucu beklenilmeden ihraç kararı verilemeyeceğine ilişkin davacı iddialarına itibar edilemeyeceğini, eşit işlem ilkesi gereğince, aidatını ödemeyen üyenin ihraç edilmesinin bir zorunluluk olduğunu, tüm üyelerinin haklarının korunmasının gereğini, davacıların, kendi ihmali ve kusurlu davranışları neticesinde ortaya çıkan durumun sorumluluğunu müvekkili kooperatife yüklemeye çalışıldığını, müvekkil kooperatifin kötü niyetli olarak, davacının hak etmiş olduğu tapuyu vermeme gibi bir yaklaşımı olmadığını, davacının hak etmiş olduğu bir tapu da olmadığını, davacıların hukuki ve fiili mesnetten yoksun hiçbir iddiasına itibar edilemeyeceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalı kooperatife ait ticaret sicil özete, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kayıtları, tapu kayıtları, 16/06/2021 tarihli bilirkişi raporu, 16/11/2021 tarihli ek rapor, 18/07/2022 tarihli ikinci ek rapor ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, asıl davada davalı kooperatif yönetim kurulunun 25/09/2019 tarih ve … sayılı kararı ve 26/09/2019 tarihli … sayılı kararların iptali ile birleşen davada davalı kooperatif tarafından alınan ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Davalı kooperatifin 25/09/2019 tarih ve … sayılı kararı … ve …’ya tahsis edilen arsaların büyüklüğünün 58 m2 olduğu, 26/09/2019 tarihli ve … sayılı kararın ise …’nın ve …’nın toplam borçlarının belirlendiği, bununla birlikte 11/02/2020 tarihli ve … sayılı karar ile kararın ise … ve …’nın ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Asıl Dava Yönünden;
Mahkememizce davalı kooperatifin ilgili kayıtları getirtilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmış, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporunda; davacıların kooperatife olan borcu belirlenmiş, bununla birlikte asıl davada konu edilen davacılara ayrılan payın hesabının doğru olarak yapıldığı belirtilmiştir. Dolayısıyla davalı kooperatif tarafından davacılara düşen pay ödedikleri katılma payı dikkate alındığında eşit olarak belirlendiğinden davacıların bu karara ilişkin itirazları yersiz olduğundan asıl davanın reddi gerekmiştir.
Birleşen Dava Yönünden;
Birleşen davada ise davacı taraf müvekkillerinin kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptalini istemiştir. Kooperatiften gelen ilgili belgeler incelendiğinde; ihtarnamelerin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmediği görülmektedir. Buna ilişkin olarak ihraca ilişkin ihtarnamelerin davacıların tamamına çıkartılmadığı, ayrıca ihtarnamelerdeki borcun mahkememizin 2019/701 esas sayılı dosyasındaki kabul dikkate alındığında (bu dosyada asıl borcun ihtarnamede gönderilen borçtan daha az olduğu belirlenmiştir) gerçek borcu yansıtmadığı, dolayısıyla söz konusu ihraç kararının iptal edilmesi gerektiği açık olduğundan
e-imza e-imza e-imza e-imza

mahkememizce birleşen davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Her ne kadar kısa kararda sehven … ve … numaralı yönetim kurulu kararları yazılıp ihraç kararının verildiği 11/02/2020 tarihli … numaralı genel kurul kararından bahsedilmemiş ise de; sehven yapılan bu eksiklik hüküm kısmına eklenmemiş gerekçeli kararda değinilmekle yetinilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE, birleşen davanın KABULÜ ile, davalı kooperatifin 25/09/2019 tarihli … sayılı ve 26/09/2019 tarihli … sayılı kararlarının İPTALİNE,
2-Asıl dava yönünden;
a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78TL harcın mahsubu ile bakiye 9,12TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,0TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
c)Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya ödenmesine,
3-Birleşen dava yönünden;
a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90TL harçtan peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacılar tarafından yatırılan 54,40TL peşin harç ve 54,40TL başvuru harcı olmak üzere toplam 108,80TL harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
c)Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
4-Asıl ve birleşen davada davacılar tarafından sarf edilen 1.700,00TL bilirkişi ücreti, 372,00TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.072,00TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap ve takdir edilen 1.036,00TL’sinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/02/2023

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza