Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/70 E. 2019/107 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/70 Esas – 2019/107
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/70 Esas
KARAR NO : 2019/107

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 21/07/2017
KARAR TARİHİ: 19/02/2019
K. YAZIM TARİHİ: 12/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; davacının 11/11/2013-03/02/2014 tarihleri arasında müflis …bünyesinde hamurkar olarak çalıştığını, ….’nin mahkememizin 2013/30 Esas sayılı dosyası ile 26/12/2013 tarihinde iflasına karar verildiğini, müvekkilinin davalı/müflis şirket hakkında başlatılan Ankara Batı İflas Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına alacağı için başvuru yaptığını, davacının iflasın açıldığı tarih itibari ile toplam alacağının 2.626,87 TL olduğunu, bu alacağın 1.075,71 TL’sinin ihbar tazminatı ve 26/12/2013 tarihine kadar da maaş alacağından kalan 1.551,16 TL kalemlerinden oluştuğunu, toplam maaş ücreti alacağının 5.845,16 TL olup garanti ücret fonundan kendisine 4.294,00 TL ödenmesi sebebi ile 1.551,16 TL maaş ücreti alacağının kaldığını, iflas açıldıktan sonra da davacının 03/02/2014 tarihine kadar çalışmış olup buradan doğan alacakları masa alacağı olduğundan dava konusu yapılmadığını, davacının maaşının Ziraat Bankası hesabına yatırıldığını beyan ederek, fazlaya ilişkin dava ve tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile 25/08/2017 saat 15:30 da yapılacak olan ikinci alacaklar toplantısının süresi, yargılama süreci, davacının alacak miktarı da nazara alındığında davacının da ikinci alacaklılar toplantısında alacak talebi doğrultusunda masada temsiline karar verilmesine, Ankara Batı İflas Müdürlüğünün… iflas dosyasında vermiş olduğu 28/06/2017 tarihli kararda reddedilen kısmın kaldırılmasına, davacının kabul edilen dışında 2.626,87 TL daha alacağının olduğunun tesbitine ve bu alacağın iflas tarihi itibari ile işleyecek yasal faiziyle birlikte alacağın kabulü ile sıra cetveline esas alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı/müflis şirket iflas idare memuru; davalının Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/12/2013 tarih 2013/30 E. sayılı dosyasıyla iflasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, tasfiye işlemlerinin Ankara Batı İflas Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, ikinci alacaklılar toplantısının 25/08/2017 tarihinde saat 15:30 da Ankara Batı İflas Müdürlüğünde yapıldığını, davacının Ankara Batı İflas Müdürlüğünün … sayılı dosyasına 69 no’lu başvurusuyla alacak başvurusunda bulunduğunu, bu başvurusunun İflas İdare Memurlarının 69 no’lu kararı ile reddedildiğini, İdare Memurlarının vermiş olduğu kararın yasaya uygun olduğunu, davada yargılama yapılacak alacağın olup olmadığı ve varsa miktarının tesbit edilmesi ve neticesine göre karar verilmesi gerektiğini, alacak talebini denetime elverişli olarak sunmayan davacının dava açılmasına sebebiyet verdiğini, nitekim sıraya başvurusunun 9.278,72 TL’sinin reddedilmiş olmasına karşın sadece 2.626,87 TL alacak için dava açıldığını, dava açılmasında sorumluluğunun davacıya ait olduğunu, neticede haklı çıksa dahi yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafından karşılanması gerektiğini, davada yargılama konusu edilen borç ilişkisinin iki aşamada değerlendirilmesi gerektiğini bunlardan ilki iflas tarihine kadar olan çalışmanın bedeli olan alacaklar, diğeri ise iflastan sonraki çalışmanın karşılığı tahakkuk eden alacaklar olduğunu, iflasın açılmasından sonra İİK’nun 210. maddesi gereğince müflise faaliyet izni verilebilmekte ve masa menfaatine olmak kaydı ile bir süre daha faaliyetini sürdürmesine yasal olanak tanınabildiğini, somut olayda bu iznin verildiği ve müflis iflasın açılmasından sonra bir süre daha faaliyetine devam ettiğini, davacının da o dönemde çalıştırılan işçilerden olduğunu, faaliyet dönemine ilişkin alacakların bu davanın konusu olmadığını, nitekim dava dilekçesinde de bu hususun açıkça yazılı olduğunu İflas İdare Memurluğunun yargılama yetkisi bulunmadığından sadece likit alacaklar bakımından hesaplama yapılmakta ve neticesine göre karar verildiğini, davacının alacağının ise kıdem ve ihbar tazminatı gibi yargılamaya muhtaç konular olduğunu lâkin hesaplama yapılırken İİK’nun 195. maddesindeki esaslara göre hesaplama yapılmasının zaruri olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kayıt kabul (sıra cetveline itiraz) istemine ilişkindir.
İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilirken (masaya yazdırılabilirken), müflisin iflas açılmasından sonra doğan alacakları, iflas alacağı olmadığından, iflas masasından talep edilemez. İflas masasından istenebilecek (hatta, iflas alacaklarından daha önce ödenecek) olan, bir başka alacak çeşidi de masa alacaklarıdır. Bunun masa bakımından adı “masa borcudur.” Masa borçları müflisin değil, (çünkü, müflisin iflas açılktıktan sonra masayı bağlayıcı nitelikte borçlarlanmasına imkân yoktur.) iflas masasının yaptığı borçlardır. Masa borçları, iflasın açılmasından iflas tasfiyesinin sonuçlanmasına kadar, iflas masası (masa adına iflas dairesi veya iflas idaresi) tarafından yapılan borçlardır. (İİK. m. 248, 303/2) Masa alacakları iflas masasından tam olarak ödenir. (örn: İflas kararının ilanı giderleri (m.166;219), defter tutma (m.161;208) giderleri (bkz: m.160), masa mallarının muhafazası için kiralanan depo için ödenecek kira, iflas idaresinin ücreti (m.223,IV), masanın (iflas idaresinin) taraf olduğu davaları takip eden avukatın avukatlık ücreti masa borcudur. Bu sayma, tahdidi değildir; masa borçlarına bazı misaller vermek içindir. Şu halde, masa alacakları (borçları), iflas açıldıktan sonra iflasın tasfiyesi için bizzat masa (yani, masa adına iflas dairesi veya idaresi) tarafından yapılan borçlardır. Masadan ödenecek alacakların, iflas alacağı ve masa alacağı olarak ikiye ayrılmasının pratik önemi şudur: Masa alacakları, iflas masasından tam olarak ödenir. Masa alacakları, iflas alacaklarından daha önce ödenir (m.248). Oysa, iflas alacaklarının tam olarak ödenmesi çok enderdir (belki yalnız m.206’nın ilk üç sırasındaki imtiyazlı alacaklar tam olarak ödenir.) İflas alacakları (özellikle m. 206’nın dördüncü sırasındaki imtiyazsız alacaklar), İflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında ödenir. İşte bu nedenle, iflas masasından istenen bir alacağın, iflas alacağı mı, yoksa masa alacağı mı olduğunu belirlemenin büyük önemi vardır. (Kuru Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Tamamen Yeniden Yazılmış ve Genişletilmiş 2. Baskı, S. 1212 vd. Ankara, 2013) İflas masrafları ve masa borçları sıra cetvelinde yer alamayacağından, iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gereken davada İİK’nın 235. maddesindeki süreler uygulanmaz. Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır. (Yargıtay 23. HD nin 05.04.2016 tarih ve 2556 E., 2121 K.,21.12.2015 tarih ve 351 E., 8323
K. 23.11.2015 tarih ve 2014/6942 E., 2015/7535 K., sayılı ilamları)
İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın varlığı ve miktarı konusunda bir uyuşmazlık bulunmasa da, inceleme, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda iflas masası aleyhine açılan davada genel mahkemelerce tespit edilecektir. Böyle bir davada, davacı, davalı müflisten alacaklı olduğunu iddia eden alacaklı olup, davalı ise iflas idaresidir. İflastan sonra oluşan böyle bir alacağın masaya kaydı istenemez, tasfiyede bakiye kalırsa nazara alınır.
Mahkememizin 2017/413 E. sayılı dosyası ile açılan davada; davacı tarafça talep edilen ve iflas tarihinden sonra doğan 2.367,21 TL ihbar tazminatı yönünden 19/02/2019 tarihli duruşmada tefrik kararı verilerek, tefrik edilen talep yönünden iş bu esasa kayıt yapılmıştır.
Davalı şirket hakkında, mahkememizce 26/12/2013 tarih ve 2013/30 E, 2013/417 K. sayılı ilamıyla iflas kararı verildiği ve Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyası ile işleme başlandığı görülmüştür. Davacı işçinin iş akdi ise iflas tarihinden sonra 03/02/2014 tarihi itibarıyla sonlandırılmıştır.
Mahkememizin 2017/413 E. sayılı dosyasından tefriken bu davanın konusu olan 2.367,21 TL ihbar tazminatı alacağı feshe bağlı alacaktır. Bu alacak ancak fesih ile muaccel olacağından iflastan önce doğmuş olduğu söylenemez. Bu sebeple yukarıda yapılan açıklamalar gereği, davacının tacir değil işçi olması nedeniyle, uyuşmazlık konusu alacakla ilgili olarak yargılama yapmaya görevli mahkeme İş Mahkemeleri olduğundan 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmakla görevli mahkeme Ankara Batı İş Mahkemeleri olduğundan HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği göreve ilişkin dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/02/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza