Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/699 E. 2020/692 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/699 Esas – 2020/692

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/699 Esas
KARAR NO : 2020/692

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
3-

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :13/12/2019
KARAR TARİHİ:22/12/2020
K.YAZIM TARİHİ: 04/01/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacılar vekili; 22.03.2018 tarihinde …’ın, annesi …’a ait olan araç ile seyir halinde iken müvekkillerinin murisi …’ya çarparak olay yerinde vefat etmesine neden olduğunu, davalı sürücünün kaza nedeniyle asli kusurlu olduğunu, davalıların müvekkillerinin maddi ve manevi zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, maddi tazminatın ödenmesi hususunda öncelikle davalı sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunulduğunu, bu doğrultuda toplam 52.587,82-TL ödeme yapıldığını, bu miktarın yeterli bir ödeme olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla; … için 7.500,00 TL, … için 7.500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; … için 75.000,00 TL, … için 75.000,00 TL, … için 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 08/12/2020 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve … için maddi tazminat talebini 7.846,85 TL’ye, … için maddi tazminat talebini 15.413,37 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı … vekili; müvekkilinin, kontrolsüz olarak aniden yola çıkıp karşıya geçen tarafa çarpmamak için elinden gelen her şeyi yaptığını, fakat buna mani olamadığını, bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere kontrolsüz bir şekilde yola çıkarak kendi kusuru ile kazaya sebebiyet verenin davacı tarafın bizzat kendisi olduğunu, bunun sonucunda zarara uğramış ise bu zararı telafi edecek kişinin müvekkili olmadığını, davacı tarafın zarara kendi kusuru ile yol açtığını ve dolayısıyla bu zarara katlanması gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle davacı tarafın uğradığı maddi zararlardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olup, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın manevi zararı olduğu kabul edilse dahi bu zarara kendi kusuru ile sebep olduğu için katlanmak durumunda olduğunun ortada olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, 15/04/2020 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 21/09/2020 tarihli kusur bilirkişisi ek raporu, 24/11/2020 tarihli hesap bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma maddi tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
22.03.2018 günü saat 21:00 sıralarında davacıların murisi …’nın sevk ve idaresindeki bisiklet ile benzinlikten yola çıktığı ve yaya geçidinin bulunduğu kavşağa geçmekte olan davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Bu kapsamda davacılar tarafından, davalı araç sürücüsü, davalı araç maliki/işleten ve aracın ZMMS poliçesini düzenleyen şirketten talepte bulunulmuştur.
Sorumluluğun tespitine yönelik olarak alınan kusur raporunda, dava konusunu oluşturan 22/03/2018 tarihli ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda, kaza tarihinde 15 yaşında olan bisiklet sürücüsü müteveffa …’nın gece görüş şartları altında görünürlüğünü arttırıcı tedbirler almaksızın dikkatsiz, tedbirsiz ve yola gerekli özeni göstermeden bisiklet ile yaya geçidinden giriş yaptığı bulvar üzerinde yolu uzatarak – yaya geçit noktasından uzaklaşacak şekilde çapraz olarak karşıya geçmesi nedeniyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 47/c-d ve 66 maddeleri gereğince %60 asli kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın yaya geçit noktasına yaklaşırken seyir hızını azaltamadığı, etkili fren ve manevra kabiliyeti ile aracını duruşa geçiremediğinden taraf olduğu kazada 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 47/c-d ve 52/a- b maddeleri gereğince %40 tali kusurlu olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir. İtiraz üzerine alınan bilirkişi ek raporunda ise; asıl rapordaki tespitlerdi herhangi bir değişiklik söz konusu olmadığı belirtilmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan tespitler, ceza yargılaması sırasında alınan adli tıp raporu ve olayın oluşuna uygun bulunduğundan hükme esas alınmıştır.
Tazminat hesabına ilişkin olarak alınan bilirkişi raporunda, sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve ölen şahıs başına azami teminat limitinin 360.000,00TL olduğu, poliçe limiti dahilinde davalı sigorta şirketi tarafından davacılara, 23.10.2018 tarihinde 52.587,82TL tazminat ödemesinde bulunulduğu, davalı sigorta şirketinin 23.10.2018 tarihinde temerrüdünün oluştuğu, müteveffa …’nın hak sahiplerinden davacı anne ve babanın ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamada, destekten yoksun kalma zararlarının davalı sigorta şirketlerince yapılan ödeme ile karşılanmadığı, rapor tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamada, kusur oranı da dikkate alınarak, …’nın 34.706,66 TL, …’nın 51.009,16TL tutarında destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan maddi zararının bulunduğu tespit edilmekle birlikte, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin, davacılar açısından hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı tutarından tenzil edilmesiyle bakiye, …’ nın 7.846,85TL, …’nın 15.413,37TL karşılanmamış maddi zararının bulunduğu belirtilmiştir.
Yapılan yargılama sonucu toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; dava konusu trafik kazası neticesinde davacıların desteğinin ölümü nedeniyle doğan maddi zararlardan davalıların yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında sorumlu olmaları nedeniyle maddi tazminat istemlerinin ıslah beyanı doğrultusunda kabulü ile dava konusu kaza nedeniyle davacılarda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeniyle ruh sağlıklarındaki bozulma, ölenin yaşı ve davacılara yakınlığı, davacıların yaşları, kazadaki kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacıların uğradıkları manevi zararın giderimi, zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre belirlenen manevi tazminatın davalı araç sürücüsü ve araç malikinden tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-Davacı … için 7.846,85 TL, Davacı … için 15.413,37 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hükmedilen tazminata davalı sigorta şirketi yönünde 23/10/2018 tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 22/03/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Davacı … için 20.000,00 TL, Davacı … için 20.000,00 Tl, Davacı … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen olay tarihi olan 22/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya dair istemin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 1.588,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 51,23 TL harç ile 141,07 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.396,60 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacılar tarafından yatırılan 51,23 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 141,07 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 243,10 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
c-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle; kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince davacı … için hesap edilen 4.080,00 TL, davalı … için hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 3.415,50 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 614,79 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.800,71 TL karar ve ilam harcının, davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 614,79 TL peşin harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
b-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı … için 4.080,00 TL, davacı … için 4.080,00 TL, davacı … için 4.080,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
c-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; davalı …’ın kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi gereğince reddedilen miktara göre hesap edilen 4.080,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 4.080,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak bu davalıya ödenmesine,
5- Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin davalı sigorta şirketinden ( tacir olmayan bu davalılar için arabuluculuğun zorunlu olmadığı gözetilerek) tahsili ile hazineye irat kaydına,
6- Zorunlu arabuluculuk görüşmesi sırasında davacıların kendilerini vekille temsil ettirdiğinden 2019 yılı AAÜT nin 16/1-c maddesi uyarınca 750,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden ( tacir olmayan bu davalılar için arabuluculuğun zorunlu olmadığı gözetilerek) tahsili ile davacılara verilmesine,
7- Davacılar tarafından sarf edilen 406,70 TL tebligat ve posta gideri ile 1.150,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.556,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 561,07 TL’nin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 178,14 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/12/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı