Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/694 E. 2021/87 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/694 Esas – 2021/87
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/694 Esas
KARAR NO : 2021/87

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2019
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
K. YAZIM TARİHİ: 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı şirketin inşaat işlerinde hafriyat işlerini yüklendiğini ve üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiş olmasına rağmen davalı şirketin müvekkili şirketin fatura alacaklarını ödemediğini, müvekkili şirketin davalı şirketin 17.08.2018 tarih ve 18.691,00 TL tutarlı fatura ile 14.09.2018 tarih ve 23.647,20TL tutarlı fatura alacaklarını ödememesi üzerine, toplam 42.338,20 TL tutarındaki alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası icra takibi başlattığını, ancak davalı borçlu şirketin haksız itirazı sonucu takibin durdurulduğunu ifade ederek, davalı tarafın … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirket tarafından haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibine itiraz edilmesi nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan tarafından icra takibine konu faturaların taraflarına tebliğ edilmediğini, aynı zamanda alacak iddiasında bulunan davacı yanın taraflarınca kabul edilmeyen faturalarda gösterilen işleri de ispat etmesi gerektiğini, faturaya yazılı delil niteliği tanıyan karinenin ortaya çıkabilmesi ve fatura düzenlendiğini iddia eden davacının bu karineden yararlanabilmesi için taraflar arasında geçerli bir borç ilişkisinin bulunması gerektiğini, taraflar arsında alacak/borç ilişkisi olmamasına rağmen davacının haksız ve hukuka aykırı icra takibi başlattığını ifade ederek; haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen 24/12/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 28/01/2019 tarihinde … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla toplam 42.338,20 TL tutarındaki alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, asıl alacağın dayanağı olarak 17/08/2018 tarih ve 18.691,00 TL tutarlı fatura ile 14/09/2018 tarih ve 23.647,20 TL tutarlı fatura alacağının gösterildiğini, ödeme emrinin davalı borçluya 31/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 06/02/2019 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 11/12/2019 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği faturadan kaynaklanan toplam 42.338,20 TL alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Taraflara ticari defter kayıtların dosyaya sunumu veya bulundukları yerin bildirilmesi için kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından müvekkili şirketin ticari defterlerinin bulundukları adres bildirilmiş, meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmadığı gibi bulundukları yerle ilgili olarak da herhangi bir bildirimde bulunulmamıştır.
Dosyaya kazandırılan 24/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu ilamsız icra takibinde asıl alacağının dayanağı olarak gösterdiği 17/08/2018 tarih ve 18.691,20 TL tutarlı faturanın 20/08/2018 tarih ve … nolu yevmiye maddesinde; 14/09/2018 tarih 23.647,20 TL tutarlı faturanın ise 20/09/2019 tarih ve … nolu yevmiye maddesinde bedelleri tahsil edilmiş olarak kayıtlı bulunduğu, takip tarihi olan 28/01/2019 tarihi itibariyle davacı şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre davalı şirketten herhangi bir alacağının gözükmediğinin tespit edildiği, dolayısıyla davacı şirketin … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu ilamsız icra takibinde, takip tarihi olan 28/01/2019 tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davacı tarafın usulüne uygun olduğu tespit edilen defterleri üzerinde yapılan incelemede, davacının davalıya karşı herhangi bir alacağı bulunmadığı, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu ilamsız icra takibinde asıl alacağının dayanağı olarak gösterdiği 17/08/2018 tarih ve 18.691,20 TL tutarlı faturanın 20/08/2018 tarih ve … nolu yevmiye maddesinde; 14/09/2018 tarih 23.647,20 TL tutarlı faturanın ise 20/09/2019 tarih ve … nolu yevmiye maddesinde bedelleri tahsil edilmiş olarak kayıtlı bulunduğu görülmüş, her ne kadar davacı vekilince muhasebe kayıtlarının muhasebeci tarafından bu şekilde sehven tutulduğu iddia edilmişse de, davalı tarafça HMK 222/3. Maddesi gereğince süresinde defterleri sunmaması nedeniyle açılış ve kapanış onayları yapılmış ve usulüne uygun olarak tutulmuş davacı defterlerinin HMK 222 maddesi gereğince kesin delil olduğu ve defterlerin hatalı tutulmasından sorumluluğun TTK 67/2. Maddesine göre kendisine ait olduğu anlaşıldığından beyanına itibar edilmemiş, yukarıda açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 723,04 TL harçtan mahsubu ile bakiye 663,74 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 6.303,97 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/02/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza