Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/692 E. 2022/517 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/692 Esas – 2022/517
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/692 Esas
KARAR NO : 2022/517
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/12/2019
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
K.YAZIM TARİHİ : 30/06/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; 01.10.2018 tarihinde …’nün sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken bisikletli müvekkiline çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün asli ve birinci derecede kusurlu olduğunun tespit edildiğini, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin sakat kalacak şekilde yaralandığını, müvekkilinin zararının tazmini için davalı sigorta şirketine 25/10/2019 tarihinde başvuru yapıldığını, yapılan başvuru ile mevcut bütün evrakların gönderildiğini, ayrıca talep edilen sağlık kurulu raporunun ise bu aşamada temin edilemediği için sigorta şirketi ile uzlaşı sağlanamadığını beyanla, fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; 50,00-TL. geçici iş göremezlik tazminatı, 50,00-TL. sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 100,00-TL maddi tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 09/02/2021 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve geçici iş göremezlik talebini 474,61 TL’ye, sürekli iş göremezlik talebini 246.509,71 TL ‘ye artırmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili; dava dilekçesinde bahsi geçen aracın müvekkili şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami poliçe tarihinde belirtilen meblağ ile sınırlı olduğunu, bu sebeple, tarafların kusur oranlarının, davacının maluliyet oranının ve varsa maddi zararının tespiti için gerekli incelemelerin yapılmasını talep ettiklerini, geçici iş göremezlik tazminatı talebi ile ilgili müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, 30/11/2021 tarihli İstanbul … Adli Tıp İhtisas Kurulunca davacı hakkında düzenlenen maluliyet raporu, 03/10/2020 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 01/02/2021 tarihli hesap bilirkişisi raporu, 11/05/2022 tarihli hesap bilirkişisi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi(geçici ve sürekli işgöremezlik) tazminat istemine ilişkindir.
01/10/2018 tarihinde, dava dışı … sevk ve idaresindeki, dava dışı …’nün maliki olduğu, davalı sigorta şirketince sigortalı olan … plakalı aracın bisikletli sürücü davacı …’ya çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir.
… plakalı aracın 06/08/2018 – 06/08/2019 tarihleri arasında, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, poliçe limitinin ölüm ve sakatlanma halinde kişi başına 360.000,00TL olduğu, davacı yanın davadan önce 23/10/2019 tarihli dilekçesiyle davalı sigorta şirketine başvurduğu, başvurunun davalı sigorta şirketine 25/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 8 iş gününün eklenmesiyle davalı sigorta şirketinin 07/11/2019 tarihinde temerrüte düştüğü, başvuruya istinaden sigorta şirketince yapılmış herhangi bir ödemenin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihinde 2019/40 Esas – 202/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle hangi yönetmeliğe göre maluliyetin tespit edileceği konusunda tereddüt hasıl olmakla dosya kapsamında üç ayrı yönetmeliğe göre düzenlenmiş üç ayrı maluliyet raporu alınmıştır.
… Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca düzenlenen 03/03/2020 havale tarihli raporda Erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının kaza neticesinde oluşan maluliyetinin %19 olduğu, geçici işgöremez kaldığı sürenin ise 45 gün olduğu rapor edilmiştir. … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca düzenlenen 06/05/2021 havale tarihli raporda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının kaza neticesinde oluşan maluliyetinin %7,1 olduğu, geçici işgöremez kaldığı sürenin ise 45 gün olduğu rapor edilmiştir. Gerek maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi ile taraf beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi, gerekse kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet tespiti yapılması için dosya … Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu’na gönderilmiş, alınan 30/11/2021 tarihli rapora göre davacının 01/10/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik dikkate alındığında; kas-iskelet sistemi, omurgaya ait sorunlar, Tablo 1.2 Kategori II ‘ye göre %8 olduğuna göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %8 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 1,5 aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir. Dosyadaki maluliyet raporlarının geçici işgöremezlik süresi yönünden uyumlu olduğu, yalnızca maluliyet oranı hususunda farklılık bulunduğu, bu oran farklılığının farklı yönetmelik hükümlerinin uygulanmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında verilen Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 04/02/2021 tarih ve 2020/11295 Esas 2021/780 Karar sayılı kararı ve benzer mahiyette diğer içtihatları uyarınca, iptal kararı ile yalnızca genel şartlara yapılan atfın iptal edildiği, yönetmeliklerin yürürlükte olduğu ve iptal edilmediği, buna göre de kaza tarihindeki yönetmeliğe göre maluliyetin tespitinin gerekeceği, işbu davaya konu kazanın da 01/10/2018 tarihinde meydana geldiği ve kaza tarihine göre yürürlükte olan yönetmeliğin Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik olduğu, bu yönetmeliğe göre düzenlenen İstanbul Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 30/11/2021 tarihli maluliyet raporunun hükme esas alınması gerektiği değerlendirilmekle işbu rapor hükme esas alınmıştır.
Meydana gelen kazadaki tarafların kusur durumunun tespiti için alınan kusur raporunda, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı otomobil sürücüsü …’nün meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 Sayılı KTK’nun 52/a-b, 57/a, 84/h ve KTY. 109/b-5-8 maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %85 oranında kusurlu olduğu, bisiklet sürücüsü davacı …’nın meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK’nun 52/a-b maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %15 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamaya dayanak suça konu eylem ile ilgili soruşturma aşamasında alınan 19/11/2018 tanzim tarihli rapordaki kusur oranları ile mahkememiz dosyasında alınan kusur raporundaki kusur oranlarının örtüştüğü, raporlar arasında çelişki bulunmadığı, mahkememiz dosyasındaki raporda kural ihlallerinin doğru bir şekilde tespit edildiği ve raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle rapor hükme esas alınmıştır.
Alınan ilk maluliyet raporuna göre düzenlenen hesap bilirkişisi raporunda, sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 360.000,00TL. sı olduğu, davalı sigorta şirketinin 08.11.2019 tarihinde temerrüdünün oluştuğu, davacı …’nın trafik kazası sonucu uğradığı maddi zarara ilişkin olarak, 09.10.2020 tarih ve 31269 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarih ve 2019/40 E. 2020/40 K. sayılı İptal Kararı uyârinca yapılan değerlendirme sonucu; Geçici İş Göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının, 474,61TL, Sürekli iş Göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 246.509,71TL olduğu rapor edilmiştir.
Dosya arasına alınan kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre tespit edilmiş maluliyet oranına göre ve TRH 2010 yaşam tablosu uyarınca progresif rant yöntemine göre tazminat hesabı yapılması için dosya yeniden hesap bilirkişisine tevdi edilmiş, hesap bilirkişisi 11/05/2022 tanzim tarihli ek raporunda, davacının, geçici iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının, 474,61TL, sürekli iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 154.303,31TL olduğu rapor edilmiştir. Düzenlenen bilirkişi raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ile %10 artış %10 iskontolu Progresif Rant yöntemine göre yapılan hesaplamanın mevzuata ve güncel içtihatlara uygun olduğu, SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemesinin hesaplamadan mahsup edildiği, hesaplanan tazminattan davacının kusurunun tenzil edildiği, raporun hükme esas almak için gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle rapor bu yönüyle hükme esas alınmıştır. Bu itibarla davacı yanın tespit edilen 474,61TL geçici işgöremezlik tazminatı ile 154.303,31TL sürekli işgöremezlik tazminatı yönünden davasının kısmen kabul kısmen reddine, hüküm altına alınan tutarlara temerrüt tarihi olan 07/11/2019 tarihinden itibaren sigortalı aracın ticari araç olmaması sebebiyle yasal faiz işletilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden yapılan değerlendirmede; mahkememizce ilk alınan maluliyet raporu ve buna göre düzenlenen hesap raporu ile davacı yanın alacağını belirli hale getirdiği, akabinde Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ve bunun üzerine meydana gelen değişiklik sebebiyle yeniden maluliyet raporu alınarak yeni hesaplama yöntemine göre hesap raporu alındığı, bu sebeple de daha önce belirlenen tazminattan daha az bir tutar tazminat hesap edildiği, daha az bir tazminat hesaplanmasında ve dolayısıyla kısmen reddedilen tutar bakımından davacının sorumlu tutulmasının hakkaniyetli olmayacağı, davanın kısmen reddedilmesinin davacıdan kaynaklanmadığı değerlendirilmekle reddedilen tutar yönünden davacı aleyhine, davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-474,61TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 154.303,31TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 07/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,
2-Alınması gereken 10.572,87TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40TL harç ile 845,00TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 9.683,47TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 44,40TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı ile 845,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 940,20 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 561,30TL tebligat ve posta gideri ile 1.250,00TL bilirkişi ücreti ile 1.390,00TL adli tıp muayene ücreti olmak üzere toplam 3.201,30TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 18.653,90TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekteyse de davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.02/06/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı