Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/675 E. 2021/756 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/675 Esas – 2021/756
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/675 Esas
KARAR NO : 2021/756
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2018
Birleşen Dosya(Ankara ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …E-…K sayılı dosyası)
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2019
KARAR TARİHİ: 12/10/2021
K. YAZIM TARİHİ: 25/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili asıl dosya dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu aleyhinde Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile 01.06.2016, 01.02.2017 ve 01.03.2017 aylarına ait ödenmeyen kooperatif üyelik aidatları ve işlemiş faizlerin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiğini, davalının kooperatifin üyesi olduğunu ve borca itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle takip konusu alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davacı vekili birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatif kuyularından bağlanan suyu kullanması ve bu kullanım için kooperatifin kendisine verdiği hizmet karşılığında ödemesi gereken 1.455,00 TL su kullanım hizmet bedeli ve bunun 41,98 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 1.496,98 TL su kullanım hizmet bedeli borcunu 30/06/2017 tarihi itibari ile ödememesi nedeni ile hakkında Ankara …. İcra Dairesinin …. sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibi neticesinde kendisine gönderilen ödeme emrine itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, borca itirazın haksız olup iptali gerektiğini, itirazın ödemeyi geciktirme amazlı olup haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili asıl dosyada cevap dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında başlatılan takipte ve dava dilekçesinde dayanak delil sunulmadığını, tebliğ mazbatasındaki “dayanak belge suretleri” ibaresinin üstünün icra müdürlüğünce paraf edildiğini, İcra takibine konu 01.06.2016, 01.02.2017 ve 01.03.2017 ayları kooperatif aidatlarını müvekkilinin tümüyle ödediğini, … Bankası .. şubesindeki şahsın hesabından 01.08.2016 ve 01.11.2016 tarihlerinde yapılan havalelerin ödemenin kanıtı olduğunu, Kooperatifin aynı dönemde aidat borcu olan diğer ortaklar aleyhine takip işlemi başlatmasının üyeler arasında eşitlik prensibine aykırı olduğunu, Kooperatif aidat alacağına takip öncesinde borçlu temerrüde düşürülmeden faiz işletilmesinin haksız ve % 1,5 gecikme faizi uygulanmasına ilişkin genel kurul kararı olmasına rağmen %3 üzerinden faiz hesabı yapılmasının haksız olduğunu savunarak, davanın usul ve esastan reddini dilemiştir.
Davalı vekili birleşen dosyada cevap dilekçesi ile özetle; davacının takip başlatmada ve itirazın iptali davası açmada haksız ve kötü niyetli olan davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, davacının iddialarının reddi ile itirazın iptali istemli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara …. İcra Dairesinin … esas sayılı ve … esas sayılı dosyası, Ankara Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü cevabi yazısı, kooperatif kayıtları, banka kayıtları, bilirkişi raporları ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 15/04/2019 tarihli raporu ile özetle; davanın kooperatif üyesine karşı aidat borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası niteliğinde olduğu, takip ve dava değerinin 1.500,00TL. asıl alacak, 398,28-TL faiz olduğu, yapılan hesaplama neticesinde, davacı kooperatifin takip tarihi itibariyle 1.673,57 TL asıl alacak, 25,10 TL gecikme faizi alacağı bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi uyarınca 1.500,00-TL asıl alacak ve 25,10 TL gecikme faizi talep edilebileceği, icra inkar tazminatının takdiri mahkemeye ait olmak üzere, hükmolunması halinde 1.525,10x%20=305,02 TL olarak hesaplandığı bildirilmiş, bilirkişi 16/07/2019 tarihli ek raporu ile kök raporunda bir değişiklik olmadığını bildirmiştir.
Bilirkişi …12/10/2020 tarihli raporu ile özetle; takdiri ve değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olarak; Asıl Dava açısından, davalının takip ile istenilen aylara ait aidat borcu bulunmadığı anlaşılmakla birlikte, bazı aylara ait âidatların geç ödemesinden kaynaklanan gecikme faizi borcu olabileceği, banka ekstresinden tespit edilen 269,00 TL tutarındaki ödemenin faiz borcu karşılığında yapılıp yapılmadığının açıklanması halinde gecikmeden kaynaklı faiz borcu kalıp kalmadığının saptanmasının mümkün olacağı, birleşen dava açısından; davalıdan talep edilen su kullanım hizmet bedelinin 30/06/2017 ve 31/08/2017 aylarına ait olduğu, bu nedenle, talebe bağlılık ilkesi gereğinde anılan dönem dikkate alınarak kooperatif merkezinde yapılan incelemelerde, 2016 yılından devreden bir borç bulunmadığı, izleyen dönemlerde; 30/06/2017 tarihinde su kullanım hizmet bedeli : 732,00 TL.,31/08/2017 tarihinde su kullanım hizmet bedeli : 723,00 TL, TOPLAM 1,455,00 TL tahakkuk yapıldığı, dolayısıyla davalının borcunun 1.455,00 TL. olduğu, ancak; genel kurullarda geciken su paralarına da, gecikme cezası uygulanacağı yolunda bir karar bulunmadığından faiz hesaplanmasına gerek duyulmadığı, kooperatif merkezinde konutunu kullanan ortaklar ile ilgili olarak yapılan incelemelerde, ortaklardan kullanımları paralelinde su hizmet bedeli tahsil edildiği, dolayısıyla su hizmeti alan ortakların kullandıkları oranda su hizmet bedeli ödediği, bu durumda; her konut için 2 ayrı süzme saati (temiz su, sulama suyu) takmak suretiyle, ortakların kullandıkları m3 üzerinden su hizmet bedelinin toplanmasının KK.’nun 23. maddesine aykırı düşmeyeceği, 2017 yılına ait 06/05/2018 günlü toplantıda; kooperatif kuyularından kullandırılan suyun hizmet bedelinin elektrik, pompa, hidrofor tamiri, arıtma tesisi masrafları ve bakım giderleri dikkate alınarak yönetim kurulunca belirlenmesinin kabul edilerek, kooperatifin süregelen uygulamasının resmiyete geçirildiği bildirilmiştir.
Bilirkişi 09/08/2021 tarihli ek raporu ile özetle; takdiri ve değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olarak, dosya üzerinden yeniden yapılan incelemelerden; asıl ve birleşen dava açısından görüşünde değişiklik oluşturacak bir tespitte bulunulmadığı bildirilmiştir.
GEREKÇE :Asıl dava, kooperatif ile ortağı arasındaki aidat alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Birleşen dava , kooperatif üyesi olan davalının konutunda ve bahçesinde kullandığı suyun hizmet bedelinden kaynaklı başlatılan akibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asıl ve birleşen dosyalar kapsamında davacı kooperatifin takip konusu ettiği alacaklar yönünden üyeliğin tartışılması , niteliğinin tespiti alacak ve borç dökümünün tüm ödemelerle birlikte yapılması; Birleşen davaya konu edilen alacak talebi ile ilgili genel kurul kararı bulunup bulunmadığının tartışılması, kooperatifin tüm üyeleri bakımından inceleme yapılarak aidat ve su giderleri yönünden eşitlik ilkesine aykırı işlem yapılıp yapılmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
İddia, savunma, Ankara …. İcra Dairesinin … esas sayılı ve … esas sayılı dosyası, Ankara Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü cevabi yazısı, kooperatif kayıtları, banka kayıtları, bilirkişi raporları ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı kül halinde değerlendirildiğinde;
Kooperatif yönetim kurulu kararı ve kooperatifteki muavin kayıtlara göre davalı kooperatifin normal ortağı olup bu konuda taraflar arasında uyuşmazlım bulunmamaktadır. Asıl dava yönünden davacı davalı borçlunun kooperatifin ortağı olduğunu 01/06/2016,01/02/2017 ve 01/03/2017 aylarına ait aidat borcu iddiasında bulunduğu davalı taraf savunmasında aidat ödemelerini İş bankasından yapılan havalelerle kooperatife tümüyle ödendiğini savunmuştur.Bu kapsamda biilirkişi tarafından yapılan ödemeler karşılaştırmalı incelendiğinde kooperatif kayıtlarına göre 9.500TL ödeme yapıldığı, davalı banka ekstresine göre 9.769,00TL ödeme yapıldığı tespiti edilmiştir.kooperatif muavin kayıtlarına göre davalının ceza ödemesi olmadığı ek olarak fazladan 269TL ödemesi bulunmaktadır. Davacının takip dönemi için ödenmesi gereken aidat tutarının 7.600TL olduğu davalının aynı dönem içinde yaptığı ödemenin 7.600 TL olduğu geciken ödemelerden kaynaklanan gecikme faiz borcunun 12TL olduğu , kooperatif muavin kayıtlarına göre davalının ceza ödemesi olmadığı ek olarak fazladan 269TL ödemesinin de bulunduğu nazara alınarak davalının gecikmeden kaynaklı faiz borcu da bulunmadığı kanaatine varılarak asıl davanın reddine karar verilmiştir. Kötüniyet tazminatı ile ilgili yapılan değerlendirmede ise davalının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede ; Kooperatif ortaklarının 15 yıldır konutlarını kullandıkları ve ASKİ’nin su hizmeti vermemesi sebebiyle kooperatifte kalan ortakların su ihtiyacının kooperatifçe açılan kuyulardan sağlandığını, 2017 yılına ait 06/05/2018 tarihli toplantı ile su kullanan ortaklardan su parası alınmasına yönelik karar alındığı, eşitlik ilkesi kapsamında yapılan değerlendirmede kooperatif merkezinde konutunu kullanan ortaklar ile ilgili değişik tutarlarda su hizmet bedeli tahsil edildiği, dolayısıyla hizmet bedelinin kullanımla orantılı olduğu kanaatine varılmıştır.Davalının su kullanım borcu ile ilgili olarak kooperatif merkezinde yapılan incelemelerde 2016 yılından devreden bir borç bulunmadığı izleyen dönemlerde ise 30/06/2017 tarihinde su kullanım hizmet bedeli 732,00TL, 31/08/2017 tarihinde su kullanım hizmet bedeli 723,00TL toplam 1.455,00TL borcu olduğu tespit edilmiştir. Genel kurul kararıyla geciken su parasına yönelik gecikme cezası uygulanacağına yönelik bir karar bulunmadığından faiz talebinin reddine karar verildiği, alacağın likit ve borçlusu tarafından belirlenebilir olduğundan asıl alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1-Asıl davanın REDDİNE,
Kötü niyet tazminatının reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 1.898,28 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
B-1-Birleşen davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; Ankara …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 1.455,00 TL yönünden iptali ile takibin 1.455,00 TL asıl alacak yönünden devamına,
Alacak miktarı likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 291,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gereken 99,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 63,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 77,00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 1.455,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 uyarınca 41,98 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
C-Asıl ve birleşen davada davacı tarafından sarf edilen 253,75 TL tebligat ve posta gideri ile 1.300,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.553,75 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 665,84 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 12/10/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍