Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/658 E. 2020/146 K. 28.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2019/658 Esas – 2020/146
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/658
KARAR NO : 2020/146

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAHİLİ DAVALILAR: 1-
VEKİLİ :
: 2-
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil/Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/12/2011
KARAR TARİHİ : 28/02/2020
K.YAZIM TARİHİ : 02/03/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … arasında akdedilen 07/04/2009 tarih … nolu Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat ve Satış Vaadi Sözleşmesi ile … ilçesi … Mah. De kain … ada 4-5 parsellerin tevhidi neticesinde oluşacak yeni parsel üzerine bağımsız bölümler yapılması hususunda anlaştıklarını, sözleşme ile aralarında niza konusu 26 nolu dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün de bulunduğu bir kısım taşınmazların yüklenici olan davacıya, bir kısmınında mal sahibi olan davalı …ya verileceğinin kararlaştırıldığını, ancak arsa maliki davalının müvekkiline düşecek gayrimenkullerden 26 nolu dükkanı haksız ve kötü niyetli olarak mal kaçırma maksadı ile üçüncü kişilere tapuda devrettiğini, kendine devir yapılan üçüncü.kişinin de kötü niyetle başka bir kişiye devrettiğini, bu üçüncü şahısların isimlerini öğrenerek onlara da davaya dahil edeceklerini beyan ederek davalı arsa sahibinin sözleşmeye aykırı hareket ederek haksız ve kötü niyetli olarak mal kaçırma maksadıyla üçüncü kişilere devrettiği … ilçesi … Mahallesi … ada 8 parsel üzerinde yer alan 26 nolu dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün davalılar adına kayıtlı olan tapusunun iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 21/04/2014 tarihli dilekçesi ile talebini ıslah etmiştir. Islah dilekçesinde, tapu iptal ve tescil taleplerinin kabul edilmemesi halinde nizalı taşınmazın keşifte belirlenen rayiç değeri olan 130.000-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
e-imza e-imza

CEVAP :Davalı … duruşmadaki beyanında özetle; davacının iddiasının doğru olduğunu, kendisinin yanlışlıkla 26 nolu dükkanı … …’ın hanımı olan …’a devrettiğini, … …’ı davacının ortağı olarak bildiğini, bu kişilerin kendisini yanılttığını beyan etmiştir.
Dahili davalılar ayrı ayrı vermiş oldukları dilekçelerinde özetle; öncelikle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini, kendilerinin iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduklarını, taşınmazı parasını ödeyerek ve tapu kayıtlarına güvenerek satın aldıklarını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
DELİLLER :… …. Noterliği’nde akdedilen 07/04/2009 tarih ve … yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat ve Satış Vaadi Sözleşmesi, tapu kayıtları, mahallinde icra edilen keşif, 06/03/2014 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 21/04/2014 tarihli ISLAH dilekçesi, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 10.12.2018 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, eser sözleşmesine bağlı olarak tapu iptal ve tescil, olmadığında ise tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, 14.10.2014 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı ile davacının tapu iptal ve tescil isteminin reddine, davalılar … ve … aleyhine açılan tazminat istemli davanın reddine, davalı … aleyhine açılan tazminat istemli davanın kabulüne, 130.000TL tazminatın bu davalıdan alınıp davacıya verilmesine, hüküm altına alınan miktarın 90.000TL’sine 23.12.2011 tarihinden itibaren, 40.000TL’sine de 21/04/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine dair verilen kararın davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 10.12.2018 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı ile; “Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tapu iptal ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup mahkemece davalı arsa sahibi yönünden tazminat talebi kabul edilip, tapu maliki diğer davalılar yönünden tapu iptal tescil talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı yüklenici, davalılar … ve …’ın iyi niyetli olmadıklarını ileri sürmüştür. İyi niyet iddiası her tür delille ispat edilebileceği gibi bunun tartışılması için önceki tapu maliki …’ın davalı olması da gerekmediği göz önüne alınarak davacının bu husustaki delilleri araştırılıp ispat edilemediği takdirde şimdiki gibi, ispat edildiği takdirde ise tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar vermek gerekirken davalıların iyi niyetli olup olmadığına ilişkin deliller araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilerek mahkememiz hükmünün bozulmasına karar vermiş, bozma ilamına uyularak yukarıda esas numarasına kayden yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı uyarınca eksiklikler giderilmiştir.
Davacı tanığı … yeminli beyanında; davacıyı tanıdığını, arkadaşı olduğunu, dava konusu inşaatın temel atma töreninde hazır bulunduğunu, dava konusu dükkanın …’a satıldığını kendisine davacının söylediğini, …’ı tanımadığını, tapu maliki … ile de inşaatta bir kez tanıştığını, … ile …’ın akraba olup olmadığını bilmediğini, komşu da olmadıklarını, …’ın eşi …’i tanıdığını, … ile de inşaat sahasında tanıştığını, …’in …’ın çalışanı olduğunu, inşaatta ne iş yaptığını bilmediğini, davacı …’ın kendisine ait olan dükkanın arsa maliki … tarafından …’nin çalışanı …’in eşi …’e satıldığını söylediğini, ancak ayrıntısı hakkında bilgi sahibi olmadığını, tapu malikleri … ve …’i tanımadığını, dava konusu taşınmazın … ve …’e satılacağını duyduklarında davacının avukatının bu satışı durdurmak amacıyla elindeki tedbir kararıyla beraber birlikte tapuya gittiklerini, ancak gittiklerinde satış işlemlerinin yapılmış olduğunu, … ve … ile … arasında herhangi bir akrabalık, komşuluk veya arkadaşlık ilişkisi olup olmadığını bilmediğini, ayrıca … ve eşi … ile davalılar … ve … arasında akrabalık, komşuluk ve arkadaşlık ilişkisi olup olmadığını bilmediğini beyan etmiştir.
e-imza e-imza

Nizalı taşınmazın ilk maliki davalı …’dır. Bu şahısın inşaat sözleşmesinde arsa maliki olarak imzası vardır. Daha sonra nizalı taşınmazı 24/12/2010 tarihinde davada taraf olarak gösterilmeyen …’a devretmiş, bu şahısta davanın açıldığı tarihte (aynı gün) 23/12/2011 tarihinde taşınmazı … ile …’e 1/2 hisse oranında devretmiştir. Anılan şahıslar dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmemişler, dava tarihinde tapu devrinin kime yapıldığını bilmediklerini beyan etmişlerdir. Dava açılırken nizalı taşınmazın davalılar … ile …’e devredildiğinin bilinmediği anlaşıldığından (dava tarihinden sonra devir yapıldığı kabul edilerek) son tapu malikleri … ile …’in dahili dava yolu ile davalı safında gösterilmesi kabul edilmiştir.
Davacı/yüklenici ile davalı/arsa maliki arasında 07/04/2009 tarihinde … ….Noterliğinde Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat ve Satış Vaadi Sözleşmesi akdedilmiştir. Bu sözleşme ile mülkiyeti davalıya ait olan … ilçesi … köyünde kain … ada 4-5 parsellerin tevhidi neticesinde oluşacak yeni parsel üzerinde bağımsız bölümler yapılması hususu kararlaştırılmıştır. Bu sözleşmede taraflara düşecek bağımsız bölümler de belirlenmiştir. Davacı yüklenici olarak edimini yerine getirdiğini, karşılığı olarak davalının ise son bağımsız bölümün tapusunu vermediğini ileri sürdüğü görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının, dayanak inşaat sözleşmesine istinaden, davalılardan tapu iptal ve tescil, olmadığında tazminat isteminde bulunup bulunamayacağının tespiti ile ilgilidir.
Bildirilen taraf delileri toplanmış, inşaat sözleşmesi, tapu kaydı getirilerek, uzman bilirkişi refakatı ile keşif yapılıp, rapor alınmıştır.
Toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinde; davacı/yüklenici ile davalı/arsa malikinin 07/04/2009 tarihli Kat Karşılığı İnşaat ve Satış Vaadi Sözleşmesini akdettikleri, bu sözleşme ile imal edilecek taşınmazların hangi tarafa düşeceğinin belirlendiği, yükleniciye verilecek taşınmazlardan bir adet dükkan ile iki adet dairenin tapusunun iskan alındıktan sonra, diğerlerinin ise iskan şartı olmadan muhtelif tarihlerde tapusunun verileceği kararlaştırılmıştır. Taraflar arasında akdedilen 07/04/2009 tarihli sözleşme ve arsa maliki olan …’nın duruşmadaki beyanından, nizalı taşınmazın yüklenici olan davacıya düşen taşınmazlardan olduğu, yüklenicinin tüm edimini yerine getirdiği belirlenmiştir.
Mahallinde yapılan keşif neticesinde yüklenici olan davacının edimini yerine getirdiği, sözleşmeye uygun olarak bağımsız bölümleri yaparak mal sahibine teslim ettiği belirlenmiştir. Niza konusu taşınmaz haricinde kendisine düşen diğer bağımsız bölümlerin tapusunun daha önceden kendisine verildiği hususunda da itilaf yoktur. Ayrıca bir adet dükkan ile iki adet daire niteliğindeki bağımsız bölümlerin tapusununda iskan alınma şartına bağlandığı açıktır. Bu durumda, dava konusu taşınmaz yönünden, inşaatın bitirilmesine ilaveten iskanında alınmış olması şartı vardır. İskanda yargılama devam ederken 19/06/2013 tarihinde alınmıştır. Bu tarih itibari ile davacının nizalı taşınmaza yönelik istemde bulunmakta haklı olduğu açıktır.
Davacı ile davalılar … ve … arasında sözleşmesel bir ilişki yoktur. Yüklenici ile mal sahibi arasındaki ilişkide üçüncü kişi konumundadır. Bu yönü ile kendilerine husumet yöneltilmesi doğru değildir. Kendilerine tapuyu devreden önceki tapu maliki … davada taraf olarak da gösterilmemiştir. TMK’un 1023. maddesine dayanarak iktisapta bulunduklarını savunmaktadırlar. Davacı, anılan şahısların kötüniyetle iktisapta bulunduklarını ispat edemediği gibi (TMK m.1024), sebepsiz zenginleştikleri de ileri sürüp ispatlanabilmişte olmadığından, son tapu maliklerine yönelik tüm istemlerin reddine karar verilmiştir.
Nizalı taşınmazın malikleri olan … ile … yönünden tapu iptal ve tescil isteği reddedildiğinden ve davalı …’nın tapu maliki olmamasından dolayı bu davalı aleyhine açılan tapu iptal ve tescil isteğininde reddine karar verilmiştir.
Yukarıdada açıklandığı üzere, nizalı taşınmazın, inşaat sözleşmesine göre yüklenici olan davacıya düşen taşınmazlardan olduğu tartışmasızdır. Davacının, sözleşmeye bağlı edimini…/…
e-imza e-imza

…/…tamamen yerine getirdiği, karşı tarafın edimini yerine getirmesini isteyebileceği anlaşılmakla, davalı …’nın, nizalı taşınmazı üçüncü kişiye devrettiği de gözetilerek, davacının alternatif talebi (ıslah dilekçesi ile) olan tazminat istemi değerlendirilmiştir. 21/04/2014 tarihli ıslah dilekçesinde tapu iptal ve tescil talepleri kabul edilmezse, taşınmazın keşifte belirlenen rayiç değerinin hüküm altına alınmasının istendiği görüldüğünden, bu talep yerinde bulunmuş, ıslah dilekçesi de gözetilerek, 130.000-TL tazminatın, inşaat sözleşmesinde arsa maliki olarak gösterilen davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının tapu iptal ve tescil isteminin REDDİNE,
2-a-Davalılar … ve … aleyhine açılan tazminat istemli davanın REDDİNE,
b-Davalı … aleyhine açılan tazminat istemli davanın kabulüne, 130.000TL tazminatın bu davalıdan alınıp davacıya verilmesine, hüküm altına alınan miktarın 90.000TL’sine 23.12.2011 tarihinden itibaren, 40.000TL’sine de 21/04/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
3-Alınması gereken 8.880,30TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.336,50TL ve ıslah ile alınan 683,10TL harcın mahsubu ile bakiye 6.860,70TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.336,50TL peşin harç, 18,40TL başvuru harcı, 2,90TL vekalet harcı ile 683,10TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.040,90TL harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 16.300,00TL vekalet ücretinin davalı …’ dan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı …’in kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 16.300,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e ödenmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 452,85TL tebligat ve posta gideri, 170,80TL keşif harcı, 1.250,00TL bilirkişi ücreti, 136,00TL temyiz yoluna başvurma harcı ile 27,70TL temyiz karar harcı olmak üzere toplam 2.037,35TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansın davacıya iadesine,
Dair, taraf vekili ile davalı …’in yüzlerine karşı, temyiz yasa yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek dilekçeyle hükmün temyiz edilebileceği, temyiz incelemesinin Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/02/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza