Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/652 E. 2023/110 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/652 Esas – 2023/110
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/652
KARAR NO : 2023/110

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Konut Tahsisi/Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/08/2010
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH: 22/02/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin kuruluşundan beri üyesi olduğunu, davalı ile aralarında niza oluştuğunu, müvekkilinin üyelikten çıkarılmak ve kendisine konut verilmeme çabası içinde olunduğunu, daha önce hakkında verilen ihraç kararlarının iptali için açtığı davayı kazandığını, böylece üyeliğinin devam ettiğinin belirlendiğini, müvekkiline 21.07.1999 tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararı ile tahsis edilen … blok zemin kat … nolu dairenin hileli bir şekilde daha sonra … isimli bir başka üyeye tahsis edildiğini, bu tahsisin muvazaalı olduğunun açılan dava neticesinde mahkeme kararları ile de kesinleştiğini, yargı kararları kullanılarak konutunun gasp edildiğini, bu işlemler yapılırken kooperatifte kayıtlı olan “…” adresinin değil de, başka adreslere tebligatlar çıkarılarak kesinleştirme işlemlerinin yapıldığını, anılan tebligatları yapan kooperatif yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, Sincan … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esasında yapılan yargılamalar neticesinde beraatlarına karar verildiğini, üyeliği konusunda hiçbir sıkıntı olmamasına rağmen diğer üyelerden ayrı olarak kendisine konut tahsisi yapılamadığını, davalı tarafın tebligatlarını müvekkilinin kooperatifte kayıtlı adresine yapmadığını, müvekkilinin davalı kooperatifin 29.02.2004 tarihli genel kurulunda alınan kararların iptali istemi ile dava açtığını, bu davanın retle sonuçlandığını ve verilen kararın kesinleştiğini, Sincan … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına bir şekilde giren 06.07.2004 T., … sayılı ihraç kararının müvekkiline tebliğininde yapılmadığını, yargılama neticesinde; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile, müvekkilinin konutunun iadesi ile
e-imza e-imza

bu konuta ilişkin yoksun kalınan kira tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini, verilecek konut yok ise emsal değeri ve diğer üye … ödenen tazminat miktarı üzerinden maddi tazminatın %15 fazlası ile birlikte 30.06.1999 tarihinden itibaren uygulanacak temerrüt faizi ile hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davacı yargılama sırasında da; kendisine konut verilmesini, konut bulunmadığında ise bedelinin güncelleştirilerek hüküm altına alınmasını, kira tazminatı isteğininde karara bağlanmasını talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; yönetim kurulunun 06.07.2004 tarih ve … sayılı kararı ile üyelikten ihraç edildiğini, davacıya tebliğ edilen bu karara karşı itiraz edilmeyerek ve dava açılmayarak kesinleştiğini, ihraç kararının kesinleşmesinden sonra iş bu davanın açıldığı tarih itibari ile de 6 yıl 20 gün geçtiğini, davacının açtığı tazminat istemi yönünden zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının davasının her yönden haksız ve hukuka aykırı olduğundan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER :Davalı kooperatifin defter ve kayıtları, aidat borcunun ödenmesine ilişkin birinci ve ikinci ihtarname, davacı hakkında verilen kooperatif yönetim kurulunun 06.07.2004T., ve … sayılı ihraç kararı, bu kararın davacıya bildirilmesine ilişkin olarak çıkartılan 09.04.2004T., ve … yevmiye nolu ihtarname ve 14.07.2004 tarihli tebligat parçası, mahkememizin 2007/71E., 2007/92K sayılı genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin dava dosyası; mahkememizin 2009/162E., 2009/164K. sayılı yargılamanın iadesi talebine ilişkin dava dosyası, 09.01.2012 tarihli bilirkişi raporu ile 03.05.2012 tarihli ek rapor, 10/08/2020 tarihli ikinci bilirkişi kurulu raporu, 06/04/2021 tarihli ek rapor, 06/10/2021 tarihli ikinci ek rapor, 04/11/2022 tarihli üçüncü ek rapor ile tüm dosya kapsamı.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde istem zamanaşımı nedeniyle 2010/188E., 2012/179K sayılı ilam ile reddedilmiştir.
Mahkememizin anılan hükmünün temyizi neticesinde inceleme yapan Yargıtay … HDsi 25/12/2012T., …E., …K sayılı ilamı ile bozmaya hükmetmiştir. Anılan Yargıtay ilamında özetle “….. ihraç kararının, 14.07.2004 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulü halinde davacının bu tarihten sonra 2006 yılına kadar aidat ödemeye devam ettiği ve bilirkişi raporundaki açıklama şeklinden, davalı kooperatifçe aidatt olarak ödenen miktarın hesaptan alınarak muhasebeleştirildiği, ihraç kararının tebliğinden sonra yapılan 26.06.2005, 30.04.2006 tarihli kooperatif genel kurullarına katılarak hazirun cetvellerini imzaladığı anlaşılmıştır. Her ne kadar, mahkemece, davacının ihraç sonrası ödediği aidatın kooperatif muhasebe kayıtlarında “ortak cari hesabında değil” de ayrı bir hesap olan kooperatif borçlarının takip edildiği “diğer ceşitli borçlar hesabı”nda muhasebeleştirilmesi nedeni ile kooperatifin bu ödemeleri aidat olarak benimsemediği sonucuna varılmış ise de, gerek aidat ödemelerinin, ihraç sonrası ihtirazı kayıt olmaksızın alınarak ihraç edilen ortağa dava tarihine kadar iade edilmemesi, gerekse genel kurullara davacının ortak sıfatı ile çağrılması birlikte değerlendirildiğinde, davacının ihraç kararı kesinleşmiş olsa bile, kooperatifçe zımnen ve yeniden ortaklığının benimsendiğinin kabulü gerekir” denilmek suretiyle mahkememiz kararı bozulmuştur. .
Dava dosyası yeniden esasa kaydedildikten sonra başlatılan yargılama sonucunda 2013/352 esas, 2013/360 karar sayılı ilam ile bozma ilamına karşı direnilmiş ve ilk hükümde olduğu gibi davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair karar verilmiştir.
Verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 06/03/2019 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamı ile aynı gerekçelerle bozulmuştur.
GEREKÇE :Dava, davacı hakkında verilmiş kesinleşen bir ihraç kararının bulunup bulunmadığı ile buna bağlı olarak davacının konut tahsisi, olmadığında konut bedeli ve kira alacağı istemine ilişkindir.
e-imza e-imza

Yukarıda bahsedilen Yargıtay’ın bozma kararına mahkememizce uyulmuştur. İlgili bozma kararında belirtildiği üzere gerekli incelemeler yapılmış, ikinci bir bilirkişi kurulundan kök ve ek raporlar alınmıştır.
Alınan bütün raporlarda; davacı tarafın davalı kooperatife borcu olduğu konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Davacının borçlu olduğu hususu, davacı tarafçada kabul edilmektedir. Davacı taraf borcu kabul etmekle birlikte hesaplamanın yanlış yapıldığını, hesaplama doğru yapılsa idi borçlarının olmayacağını iddia etmiş, teknik bir konu olan bu husus bilirkişilerce tartışılmış, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporlarında hesaplamanın doğru olduğu ve sonuç itibariyle dava tarihinde davacının davalı kooperatife borçlu olduğu, dolayısıyla üyesi olduğu Kooperatife borcunu ödeme yükümlülüğü altında olan davacının aidat borçlarını ödememesi nedeniyle ihraç kararının haklı olduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcının peşin alınan 445,50TL harçtan mahsubu ile bakiye 265,60TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından sarf edilen 233,10TL tebligat ve posta giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.26/01/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza