Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/645 E. 2020/228 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/645 Esas – 2020/228
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/645 Esas
KARAR NO : 2020/228

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ: 20/11/2019
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
K. YAZIM TARİHİ: 03/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan zayi belgesi verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait 2016 yılı haziran ayı GİB onaylı, elektronik ortamda saklanan ticari defterlerinin siber saldırıya uğradığını, gelir gider belgeleri, faturalar, yevmiye, defter-i kebir ve envanter defteri dahil 2016 yılı Haziran ayına ait tüm ticari defterlerin zayi olduğunu, siber saldırının taraflarınca 20/11/2019 tarihinde farkedildiğini, TTK’nun 82/7 maddesi uyarınca gelir gider belgeleri, faturalar, yevmiye, defter-i kebir ve envanter defteri dahil 2016 yılı Haziran ayı ticari defterlerinin zayi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; 6102 sayılı TTK’nun 82. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
Etimesgut Vergi Dairesine yazılan müzekkerelere verilen 29/11/2019 ve 11/02/2020 tarihli cevabi yazılarda; dava konusu şirket hakkında Ankara Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın 11/09/2019 tarih 22193 sayılı yazısı ekinde yer alan tutanak ile 2015 dönemi incelenmesine başlanıldığı, cevap verilen tarih itibariyle davacı şirket hakkında düzenlenen bir rapora rastlanılmadığının belirtildiği görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nun 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Mahkememizce, davacı iddialarının değerlendirilmesi, davacı şirketin elektronik ortamda saklanan ticari defterlerinin siber saldırıya uğrayıp uğramadığının, uğramış ise ne zaman uğradığı ve belirlenmesi mümkün ise davacı yanın bu durumdan ne zaman haberdar olduğunun tespiti bakımından bilişim uzmanı bilirkişiden rapor alınması cihetine gidilmiş, 29/05/2020 havale tarihli rapor dosyaya kazandırılmıştır.
Davacı vekili tarafından müvekkili şirkete ait 2016 yılı Haziran ayı GİB onaylı, elektronik ortamda saklanan ticari defter ve belgelerin siber saldırıya uğramak suretiyle zayi oldukları ileri sürülerek 6102 sayılı TTK’nun 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi talep edilmektedir. Dava 20/11/2019 tarihinde açılmıştır. Öncelikle çözülmesi gereken mesele, eldeki davanın söz konusu yasa maddesinde öngörülen onbeş günlük hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının belirlenmesidir. Her ne kadar davacı taraf, saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin zıyaa uğradığını, 20/11/2019 (dava tarihi) tarihinde öğrendiğini ve davayı hak düşürücü süre içerisinde açtığını iddia etmekte ise de, davacı tarafça itiraza uğramayan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, 2016 yılı Ekim ayında davacı şirket verilerinin internet üzerinden yapılan saldırı sonucu kriptolanarak çözülmesi için saldırıyı gerçekleştiren hackerların para talebinde bulundukları, ancak kendilerinde dataların yedekleri olduğu için söz konusu paranın verilmediği ve datalardan verilerin sisteme döndürüldüğü, fakat 2016 yılı Haziran ayı verilerinin yedekten dönmediğinin sonradan fark edildiği dikkate alındığında, defter saklamada özenli davranma yükümlülüğü bulunan davacının defterler ve belgelerin zıyaa uğradığını en azından bu tarih (2016 yılı Ekim ayı) itibarıyla öğrendiği anlaşılmaktadır. Bu tarih nazara alındığında dava tarihi olan 20/11/2019 tarihine kadar onbeş günlük hak düşürücü sürenin geçirildiği anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/06/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza