Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/632 E. 2021/53 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/632 Esas – 2021/53
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/632 Esas
KARAR NO : 2021/53

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2019
KARAR TARİHİ : 04/02/2021
K. YAZIM TARİHİ : 12/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında haricen sözlü olarak araç alım satım sözleşmesi yapıldığını, anlaşma gereği müvekkilinin üzerine düşen ücret ödeme edimini yerine getirdiğini ancak davalı tarafça aracın teslim edilmediğini, bu nedenle davalı aleyhine Ankara … İcra Dairesinin… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının müvekkili firma yetkilisi ile herhangi bir araç alım-satımı konusunda yazılı veya sözlü anlaşması hatta görüşmesi dahi söz konusu olmadığını, davacı taraf bir araç satışından bahsetmiş olsa da, her nedense bu aracın markası ve plakasının açıklanmadığını, çünkü müvekkili firmanın bu değerde bir aracı olmadığını, ayrıca yer zaman belirtilmediği gibi dekont açıklamasında sadece ” araç” yazılmış olmasının, gerçekte olmayan bir aracın satışına ilişkin olarak anlaşılmasını mümkün kılmadığını, müvekkilinin Gümrük Müşaviri olduğunu ve dava dışı mükellef … adındaki şahıs için bir ithalat yapılmak üzere işlemler gerçekleştirdiğini, davacının bu şahısla olan ilişkisi tam olarak bilinmemekle beraber, ortak işler ve aralarında çeşitli alışverişler olduğunu düşündüklerini, dosyaya sunulan banka kayıtlarındaki tarih ve saatler incelendiğinde Gümrük Vergi tahsil alındı belgesindeki tutarın yatırılması gereken gün, …’ın bu parayı bir arkadaşının yatıracağını belirttiğini ve akabinde davacı tarafından hesaba para yatırıldığını, gerekli vergi ödemeleri ve masrafları kesildikten sonra kalan tutarın da dava dışı … hesabına geri gönderildiğini, şayet borç-alacak ilişkisi varsa husumetin … ve … arasında olduğunu, müvekkili firmanın herhangi bir ilgisi olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Kahramankazan Asliye Hukuk Mahkemesinin … esasına kayden açılan davada, ilgili mahkemece verilen 31/07/2019 tarih …-… E-K sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderilen dava dosyası, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. Maddesinin (k) ve (l) bentlerinde tüketici ve tüketici işleminin tarifi yapılmıştır. Buna göre; tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; tüketici işleminin ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade etmektedir.
Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Yine aynı Kanunun 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez düzenlemesine yer verilmiştir.
Davanın açıldığı 29/07/2019 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa yürürlükte olup, Gölbaşı Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen 19.112020 tarihli müzekkere cevabından anlaşılacağı üzere davacının tacir olmaması ve ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu satış işlemi de tüketici işlemidir. Bu nedenle somut davayı yargılama görevi 6502 sayılı yasanın 73. maddesi uyarınca tüketici mahkemelerine aittir. Görev dava şartıdır ve davanın her safhasında re’sen dikkate alınır. Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/02/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza