Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/624 E. 2022/346 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/624 Esas – 2022/346
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/624
KARAR NO : 2022/346
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :1-
VEKİLİ :
: 2-
3-
VEKİLİ :
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ: 12/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; 05.10.2017 tarihinde davalılardan … adına kayıtlı olup … yönetimindeki … plakalı aracın yapmış olduğu trafik kazası sonucu, araç içerisinde bulunan müvekkili …’ın yaralandığını, … Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığını, kazadan buyana bakıma muhtaç bir şekilde hayatını idame ettirdiğini, fizik tedavi gördüğünü, destek almadan yürümekte zorlandığını, sakat kaldığını, kazanın oluşumunda araç sürücüsü …’nin asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin çiftçilikle uğraştığını, aylık ortalama 3.000,00TL -3.500,00 TL gelir elde ettiğini, ancak tedavi süresince işine devam edemediğini, hem maddi hem de manevi olarak yıprandığını, uğranılan maddi zararların ödenmesi için … plakalı aracı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalayan davalılardan … A.Ş’ye başvuruda bulunulduğunu, şirket tarafından 11.01.2019 tarihinde 40.393,96TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin zararını karşılamadığını, bu kazadan dolayı manevi olarak da büyük ızdırap, elem ve manevi çöküntü yaşadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, 50.000,00TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi hariç diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
e-imza e-imza

Davacı vekili 07.07.2020 tarihli celsede; 1.000,00 TL’lik maddi tazminat talebinin 400,00 TL’sinin geçici iş göremezliğe, 500,00TL’sinin sürekli iş göremezliğe, 100,00TL’sinin ise bakıcı giderine ilişkin olduğunu açıklamıştır.
Davacı vekili 23/03/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 1.000,00TL maddi tazminat taleplerini 126.549,29TL ıslahı ile Geçici iş göremezlik tazminatı olarak 23.692,09TL, sürekli iş göremezlik tazminatı 99.557,60TL ve bakıcı Gideri tazminatı olarak 4.299,60TL olmak üzere toplamda 127.549,29TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketi için poliçede yazan miktarda sınırlı olmak üzere) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkete 03.11.2016 – 2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere ölüm/sakatlık halinde azami 289.606,04TL ile sınırlı olduğunu, dava konusu kaza sebebiyle müvekkili şirkete başvuruda bulunulduğunu, hasar dosyası açıldığını, davacıya 11.01.2019 tarihinde 40.393,96 TL ödeme yapıldığını, dava öncesi yapılan bu ödemenin tamamen doğru veriler çerçevesinde hesaplandığını, davacının tüm Zararlarının karşılandığını, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, hesaplanan tazminattan hatır taşıması indirimi uygulanması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararı ile bakıcı gideri talebinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, davacıya SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının yada gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … ile … vekili ceyap dilekçesinde; tanık beyanlarından kazanın müvekkili …’nin yolda normal şekilde seyir halinde iken bir tırın aniden önüne geçmesi üzerine direksiyonu kırması sebebiyle gerçekleştiğinin sabit olduğunu, kazanın 3. bir kişinin eylemi nedeniyle gerçekleştiğini, isnat edilen kusuru kabul etmediklerini, kusur durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini, davacının emniyet kemeri takmaması nedeniyle yaralanmasında müterafik kusurunun bulunduğunu, olayda hatır taşıması olduğunu, %20 oranında indirim yapılması gerektiğini, davacıya … A.Ş tarafından 40.393,96TL maddi tazminat ödendiğini, davacının daha fazla zararının olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :Dava konusu kazaya ilişkin trafik kazası tespit tutanağı, poliçe, hasar dosyası, SGK kayıtları, davacı ile davalı gerçek kişilerin sosyal ekonomik durum araştırma bilgileri, kazaya karışan aracın trafik tescil kayıtları, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, 19/11/2020 tarihli bilirkişi kusur raporu, Adli Tıp Kurumunun 06/07/2021 tarihli maluliyet raporu ve 03/11/2021 tarihli raporu, 24/01/2022 tarihli bilirkişi aktüerya raporu, tanık beyanları, ıslah dilekçesi ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
19/11/2020 tarihli kusur bilirkişi raporunda özetle;
Dava konusu trafik kazası; yerleşim yeri dışı, 110 km/h hız limitli, 2 şeritli bölünmüş tek yönlü, aydınlatması olmayan asfalt … karayolunda, gece vakti saat 00:30 civarında açık hava ve kuru zeminde, … istikametine doğru seyreden … plakalı araç sürücüsü davalı …’nin, olay yeri yol bölümünde somut olarak belirlenemeyen bir nedenle yolun sağından yoldan çıkarak idaresindeki aracı yolun sağındaki tarlaya devirmesi şeklinde meydana gelmiştir.
… plakalı araç sürücüsü … ile aynı araçta ön koltukta yolcu olarak bulunan kardeşi … ve arka koltukta yine yolcu olarak bulunan köylüsü davacı … ifadelerinde benzer şekilde; … – …
e-imza e-imza

istikametine doğru tek yönlü, iki şeritli yolda seyirleri esnasında sürücü …’nin sağ ön ilerisindeki Tır’ı sollamak için sol şeride geçtiği esnada, Tır’ın da aniden sol şeride hatalı şerit değiştirme manevrası yapması ile sürücü …’nin hatalı şerit değiştiren plakası alınamayan Tır’a çarpmamak için sağa manevrası ile yoldan çıkıp idaresindeki aracı devirdiği belirtilmiştir. Ancak belirtilen bu iddiayı somut olarak kanıtlar dosyada herhangi bir kamera kaydı olmadığı gibi, dosyada bu huşta tarafları tanımaz herhangi bir tanık ifadesi de bulunmamakla, soyut olan bu ifadelerin kabulü tarafımca mümkün olmamıştır. Bu bağlamda kazanın; tek taraflı ve somut olarak tespit edilemeyen bir nedenle, yoldan çıkma ve devrilme şeklinde meydana geldiği değerlendirilmiştir.
Sürücülerin araçlarının hızlarını araçlarının teknik donanımları ve hava ile yol durumuna göre ve de gece koşullarına göre ayarlamaları ve de dikkatli ve tedbirli şekilde seyrederek araçlarını yol ve şeritlerinde tutmaları gerekmektedir.
Ancak dava konusu tek taraflı olarak meydana gelen kazada ise, sürücü …nin bilinmeyen bir nedenle gece vakti aydınlatması olmayan yol bölümünde aracının kontrolünü kaybedip aracının yolun sağ taraftan yoldan çıkıp devrilmesine neden olduğu kazada, 2918 sayılı KTK.nun “Madde 47/d-Karayollarından faydalananlar aşağıdaki sıralamaya göre; Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere, uymak zorundadırlar.” ve “Madde 52/b-Sürücüler: Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, zorundadırlar.” maddeleri kural ihlallerini işlemekle %100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı yolcu …, … plakalı araçta arka koltukta yolcu konumunda olup, içinde bulunduğu aracın kullanımına herhangi bir müdahalesi olmadığı için kazanın meydana gelmesi yönünden kusurunun olmadığı ancak otomobilde bulunduğu esnada emniyet kemeri takmaması ile yaralanması arasında illiyet bağı olabileceği, dosya muhtevasına göre ise emniyet kemeri takmadığının somut olarak söylenemeyeceği, genel uygulamada %10-15 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığının bilindiği ancak TBK 51 – 52 maddeleri gereğince müterafik kusur indiriminin sadece mahkemenin yetkisinde olduğu değerlendirilmiştir.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 03.11.2021 tarihli raporda; Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Yerilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kişinin özür oranınıtı %9 (yüzdedokuz) olduğu, 18(onsekiz) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 3(üç) ay süresince başkasının yardımına ihtiyaç duyduğu tespit edilmiştir.
24/01/2022 tarihli hesap bilirkişi raporunda özetle;
05.10.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %9 orarında malul olan davacı … için, sigorta ödeme tarihi ile hesap tarihi verilerine göte ayrı ayrı tazminat hesabı yapılmış, sigorta ödemesiyle zararının öderme tarihinde karşılanmadığı tespit edilmiş, hesap tarihi itibariyle 23.692,09 TL geçici, 99.557,60 TL sürekli bakiye işgücü kaybı yönünden maddi tazminat ile 4,299,60 TL bakıcı gideri belirlenmiştir,
Davalılardan … kazaya sebep olan … plakalı hususi minibüsün (araç takyidat bilgisi) sürücüsü, … ise maliki/işletenidir. Araç davalılardan … A.Ş’ye 03.11.2016 – 03.11.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no’lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortaldır,
Mahkemece hükmedilecek tazminata davalılardan … ile … bakımından kaza tarihi itibariyle;
Davalılardan … A.Ş’ye ise; poliçe teminatının ödenmesi konusunda davacı vekili tarafından 04.12.2018 tarihinde – başvuruda bulunulmuş, hasar dosyası açılmış, 11.01.2019 tarihinde de bir kısım ödeme yapılmıştır. Mahkemece gerekli belgelerle
e-imza e-imza

başvuruda bulunulduğumun tespiti halinde, Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesi uyarınca başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda davalının temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek, 17.12.2018 tarihi itibariyle yasal faiz takdir edilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Davacı vekili 22/03/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, maddi tazminat taleplerini 127.549,29 TL olarak arttırdıklarını beyan etmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen kusur durumuna ilişkin 19/11/2020 tarihli, davacının iş göremezlik durumuna ilişkin 03/11/2021 tarihli, tazminat hesabına ilişkin 24/01/2022 tarihli rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
Yerleşim yeri dışı, 110 km/h hız limitli, 2 şeritli bölünmüş tek yönlü, aydınlatması olmayan asfalt devlet karayolunda, gece vakti saat 00:30 civarında açık hava ve kuru zeminde, … istikametine doğru seyreden … plakalı araç sürücüsü davalı …’nin, olay yeri yol bölümünde somut olarak belirlenemeyen bir nedenle yolun sağından yoldan çıkarak idaresindeki aracı yolun sağındaki tarlaya devirmesi şeklinde meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketi ile tamamen (%100) kusurlu olduğu, davacının oluşa etken hatalı tutum ve davranışı olmadığı, … plaka sayılı aracın davalı …’ye ait ve 03/11/2016-03/11/2017 devresi içinde davalı … A.Ş. nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğu, davacının yaralanması sonucu özür oranının % 9 olduğu, erişkin olması halinde 18 ay süre ile iş göremezlik halinde kalacağı, davacının kaza tarihinde çiftçi olduğu ve asgari ücret düzeyinde kazancı olduğu anlaşıldığından, kısmi yapılan ödemenin tenkisi ve hatır taşıması indirimiyle 23.692,09 TL geçici, 99.557,60 TL sürekli iş göremezlik nedeni ile maddi zararının olduğu, bakıcı gideri tazminatının 4.299,60 TL olduğu, davacı için hesaplanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri işleten ve sigortacı sıfatlarını haiz tüm davalıların 6098 sayılı TBK’nun 49/1, 2918 Sayılı KTK’nun 85/1, 91 ve ZMSS Genel Şartları A.3 maddeleri gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları sonuç ve kanaatine varılarak, davacının açtığı maddi tazminat talepli davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafın hatır taşıması indirimi talebinde bulunduğu görülmekle; hatır taşıması olabilmesi için kişinin bir karşılık ödemeden araçta bulunması gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, kişinin aracında bulunandan sorumluluğunun olacağı bir yakınlığının olmaması, bir iş ya da karşılık gözetilmemesi gerekliliğidir. Örneğin, ev tamiri adına işçiyi kendi arabası ile evine götürmekte olan sürücünün yapmış olduğu kaza açısındarn, işçi yönünden hatır taşıması indirimine gidilemeyecektir. Çünkü burada, çıkar elde etme söz konusudur. Dava konusu olayımızda ise dosya içerisinde yer alan ifade tutanakları ile dinlenen tanık beyanlarından; davacı …’ın kaza yapan … plakalı aracın sahibi … ile sürücüsü …’nin köylüsü olduğu, olay günü …’nin, kardeşi …, akrabası … ve köylüsü … ile birlikte … ilçe merkezinde dolaşırken …’nin …da ikamet eden kardeşi …’yi ziyarete gideceğini söylemesi üzerine davacı …’ın da …’da işleri olduğunu belirterek kendisini …’ya götürmesini istediği, ısrarı üzerine birlikte yola çıktıkları ve dava konusu kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Davacı …’ın … plakalı araçta ücretli yolcu olmadığı, herhangi bir menfaat karşılığı olmaksızın hatır için taşındığı anlaşılmaktadır. Hatır taşımacılığında yalnız yolcunun yararı söz konusu olduğu ve araç sahibi karşılıksız hareket ettiği için, bu gibi hallerde de zararın bir bölümünün zarar görenin üzerinde bırakılması gerekmektedir. Yerleşik Yargıtay kararları uyarınca hesaplanan tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi uygulanmıştır.
Yine her ne kadar davalılarca davacının emniyet kemeri takmadığından bahisle müterafik kusur indirimi yapılması talebinde bulunmuşlarsa da; dosya kapsamında davacının
e-imza e-imza

emniyet kemeri takmadığına ilişkin bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi, tanık beyanları bu hususta tek başına indirim yapmak için yeterli görülmemiştir.
Hüküm altına alınan maddi tazminata, davalı sigorta şirketi bakımından kısmi ödeme yaparak temerrüde düştüğü 11/01/2019 tarihinden, diğer davalılar bakımından ise haksız fiil tarihi olan 05/10/2017 tarihinden itibaren yasal faizi (kazaya karışan araçlar ticari araç olmadığından) işletilmesine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talepli dava bakımından ise; kaza tarihi, kazanın oluşumundaki kusur oranları, olayın özelliği, davacının yaralanmasının niteliği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve paranın satın alma gücü birlikte ele alınarak, kaza nedeniyle bedensel bütünlüğü zedelenen davacının kaza sonrası tedavi gördüğü süre içerisinde çektiği acının bir nebze olsun giderilebilmesi amacıyla ve bir tarafın haksız yere zenginleşmesine yol açmamak kaydıyla, hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olacağı kanaatine varılmış, davacının manevi tazminat talepli davasının kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 6098 sayılı TBK’nun 49/1, 56/1 ve 2918 sayılı KTK’nun 85/1 maddeleri gereğince sorumluluğu bulunan sürücü ve işleten sıfatlarını haiz davalılar … ve … ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar vermek gerekmiştir. Hükmedilen manevi tazminata haksız fiil tarihi olan 05/10/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talepli davanın KABULÜNE;
a)Sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile; 99.557,60 TL tazminatın davalı sigorta şirketi bakımından 11/01/2019 tarihinden, diğer davalılar bakımından ise haksız fiil tarihi olan 05/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına,
b)Geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile; 23.692,09 TL tazminatın davalı sigorta şirketi bakımından 11/01/2019 tarihinden, diğer davalılar bakımından ise haksız fiil tarihi olan 05/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına,
c)Bakıcı tazminatı talebinin kabulü ile; 4.299,60 TL tazminatın davalı sigorta şirketi bakımından 11/01/2019 tarihinden, diğer davalılar bakımından ise haksız fiil tarihi olan 05/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına,
2-Manevi tazminat talepli davanın KISMEN KABULÜNE; 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 15/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 8.712,89TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40TL ile ıslah ile alınan 435,00TL harcın tahsili ile bakiye 8.233,49TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından ödenen 44,40TL başvurma harcı, 44,40TL peşin harç, 6,40TL vekalet harcı, 435,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 530,20TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
e-imza e-imza

c)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul oranına göre hesap ve takdir edilen 16.067,18TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 683,10TL karar ve ilam harcından peşin alınan 129,80TL harcın mahsubu ile bakiye 553,30TL harcın davalılardavalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 129,80TL peşin harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
c)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul oranına göre hesap ve takdir edilen 5.100,00TL avukatlık ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
d)Davalılar … ve …’nin kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın red oranına göre hesap ve takdir edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.250,00TL bilirkişi ücreti, 387,80TL posta ve tebligat ücreti, 100,00TL tanıklık ücreti ile 400,00TL Adli Tıp Faturası olmak üzere toplam 2.137,80TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.656,18TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (Sigorta şirketinin sorumluluğunun 1.535,77TL ile sınırlı tutulmasına,) artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … ve … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.12/04/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza