Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/607 E. 2020/475 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/607 Esas – 2020/475

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/607 Esas
KARAR NO : 2020/475

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/11/2019
KARAR TARİHİ: 06/10/2020
K.YAZIM TARİHİ : 06/11/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin elektrik tedarik şirketi olup serbest tüketici statüsündeki elektrik abonelerine elektrik tedarik hizmeti sağlamakta olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında elektrik tedarik sözleşmesi imzalanmış olup, müvekkili şirket tarafından davalı borçluya ekte sunulan sözleşmede belirtilen … ve … nolu abonelikler üzerinden elektrik tedarik hizmeti sağlanmakta olduğunu, davalıya ait cari hesap dökümüne bakıldığında müvekkili şirket tarafından tahakkuk ettirilen faturaların bedellerinden 5.061,77 TL bakiye borcu kaldığının açıkça görülmekte olduğunu, davalı borçlu şirketin borcunu ödememesi üzerine müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde icra takibine itirazda bulunulduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu, somut bir belge ortaya konamadığını, söz konusu alacağın likit olmasına rağmen davalı borçlunun salt icra takibini sürüncemede bırakmak maksadıyla haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini beyan ederek, davalı tarafın Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı şirket tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, tarafların 2018 yılına ait BA -BS formları, 27/07/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; elektrik aboneliği nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla 5.061,77 TL asıl alacak, 163,60 TL işlemiş faiz olmak üzere 5.225,37 TL faturaya dayalı alacağın tahsili için icra takibi başlatmış olup; ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilemediği, davalı borçlu tarafından 26.07.2018 tarihinde ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. İtirazın iptaline yönelik olarak hak düşürücü yasal süresi içinde dava açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı şirket, davalıya elektrik tedarik hizmeti sağladığını, davalının tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin bir kısmını ödemediğini, icra takibine de konu ettiği faturadan kaynaklanan alacağının bulunduğunu iddia etmekte, davalı şirket ise icra takibine itirazında, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak, icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmuştur. Uyuşmazlık, davacının düzenlediği faturaların sözleşme şartlarına uygun olup olmadığı ve takip tarihi itibarıyla davalının borcunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı tarafından icra dairesinin yetkisine itirazda bulunulmuşsa da, taraflar arasında süregelen ticari ilişki kapsamında faturalara dayalı para alacağı talep edildiğinden TBK 89. madde kapsamında alacaklı davacının ikametgahı mahallindeki icra dairesinin yetkili olduğu anlaşılmakla, ön inceleme duruşmasında yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamış olsa da, davacının defter ve kayıtlarının davalının kayıtları ile birlikte incelenmesi gerekliliği gözetilerek hukuki ilişkinin tespiti ile alacak borç bakiyesinin incelenmesi bakımından davalının defter ve kayıtlarını sunması ya da adresinin bildirilmesi için HMK 222.madde kapsamında resen verilen süreye rağmen bu konuda beyanda bulunulmamıştır.
Davacı yanın defter ve kayıtları ile dosyaya kazandırılan BA-BS formlarının incelenmesi yönünden alınan bilirkişi raporunda; davacının defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil niteliğini haiz olduğu, davacı kayıtlarına göre takip tarihi olan 16.07.2018 tarihi itibariyle davalı şirketten 5.061,77 TL alacaklı olduğu, fatura bedellerinin ayrı ayrı 5000 TL altında olması nedeniyle vergi dairesini bildirim yükümlülüğünün bulunmadığı, davacı şirketin icra takibinden önce alacağının tahsili hususunda davalıya yazılı ya da sözlü ihtarı bulunmadığı için, takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşüremediği belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının davalıya elektrik tedarik ettiği, davalı tarafından fatura konusu kullanımın olmadığına dair bir savunma yapılmadığı, fatura iadesine ilişkin delil de sunulmadığı gözetilerek, kullanım konusu bakiye bedelin ödenmesi gerektiğinden davacının alacak talebinin yerinde olduğu, kanaatiyle davanın kabulüne, davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden birikmiş faiz isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının Ankara batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin 5.061,77 TL asıl alacak üzerinden, bu miktara takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte devamına,
2-5.061,77 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 345,76 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 60,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 285,44 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre belirlenen 1.096,27 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 60,32 TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 111,12 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 117,00TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 817,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Zorunlu arabuluculuk görüşmesi sırasında davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 2019 yılı AAÜT nin 16/1-c maddesi uyarınca 750,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.06/10/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı