Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/605 E. 2019/735 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/605 Esas – 2019/735

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/605 Esas
KARAR NO : 2019/735

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2019
KARAR TARİHİ : 25/11/2019
K.YAZIM TARİHİ : 05/12/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin … plakalı 2012 model … marka aracı ve … plakalı 2015 model … Marka Yarı Römork’u davalıdan 02/05/2019 tarihinde satın aldığını, araçların satın alınması esnasında ilk bakışta anlaşılabilecek bir problemi bulunmamakta olmasına karşın henüz 20 gün geçmeden … plakalı aracın arıza yaptığını ve servise götürüldüğünü, müvekkilinin aracı satın almasına müteakip söz konusu arızanın meydana gelmesi nedeniyle işelrin aksamış olduğuu, kullanamadığı günler kapsamında zarara uğradığını, bahse konu araç servise götürüldüğünde; aracın hava kompresörünün yüksek miktarda su vermesinden dolayı araçtaki pnomatik ve elektronik çalışan ventil ve valflerini deforme edip arızaya sebebiyet verdiği, bu nedenle kompresörü değiştirilip ventil ve valflerindeki arızaların giderilmesi gerektiği belirtilmiş ayrıca motorda meydana gelen su kaçağının ise 1 ve 2’inci silindir kapak contalarından olduğu tespit edilmiş, bahsi geçen silindir kapakları söküldüğünde motor blok yüzeyinin aşırı derecede deforme olduğu tespit edildiğini, arızanın giderilebilmesi için motorun tamamen sökülüp revizyon yapılması gerektiğinin bildirildiğini, bu kapsamda Ankara …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyasında söz konusu araçta meydana gelen arızaya yönelik olarak onarım bedeli tespiti yapıldığını, bilirkişi raporunda, meydana gelen silindir kapak contasından ve blok yüzeyinden su eksiltme arızası kullanıcıdan kaynaklı olmayıp aracın önceki zamanlardaki bakımlarından veya davacının aracı satın almadan önceki kullanıcıların aracın arızalarını gerektiği gibi itinalı onarılmadığı arızaların giderilmesinde hizmet kusurundan kaynaklı hatalar sonucu oluştuğunun belirlendiğini, müvekkilinin söz konusu arızanın meydana gelmesinde hiçbir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin söz konusu tespit raporuna göre sadece onarım bedeli kapsamında 40.137,70-TL zarara uğradığı belirtilmişse de müvekkilin gerçek zararı bu bedelin de üzerinde olduğunu, müvekkili ticari işlerinin görülebilmesi amacıyla söz konusu zararı ödeyerek aracı tamir ettirdiğini, fakat aracın onarım bedelinin ve araçta mahrum kalınan sürelere yönelik oluşan zarar davalı tarafça ödenmediğini, dava konusu araçta meydana gelen arızanın müvekkil tarafından olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkabilecek bir ayıp olmadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik aracın ayıplı olması nedeniyle ortaya çıkan zararlardan onarım bedeli için 6.000,00 TL ve onarım süresince kullanılamaması nedeniyle araç mahrumiyet zararı için 100,00 TL olmak üzere toplam 6.100,00 TL ‘nin araç satış sözleşmesi tarihi olan 02/05/2019 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :Dava, araç satımına ilişkin olarak ayıp iddiasına dayalı onarım bedeli ve araç mahrumiyet zararının tahsili istemine ilişkindir.
Yürürlük tarihi 01/01/2019 olan 7155 sayılı yasa ile Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesinde; ” 1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir. ” denilmek suretiyle, 01/01/2019 tarihi itibariyle ticari davalarda arabuluculuğa başvuru, dava şartı haline getirilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Alacak talepli iş bu dava 02/11/2019 tarihinde açılmıştır.
Yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında, konusu bir para alacağı ve tazminat olan davalar zorunlu arabuluculuğa tabi tutulmuştur. Alacağa yönelik bu tür davalar zorunlu arabulucuya tabi olduğundan; davacı vekiline 04/11/2019 tarihli tensip tutanağının 1. maddesi ile TTK 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurup başvurulmadığına ilişkin delillerini sunması için bir haftalık kesin süre verilmiştir. Verilen sürede arabulucuya gidildiğine dair belge aslı sunulmadığından, dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 114/2, 115/2 ve TTK 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrası uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden Reddine,
2-Alınması gereken 44,40TL karar ve ilam harcının peşin alınan 104,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 59,78 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/11/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı