Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/595 E. 2022/20 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/595 Esas – 2022/20
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/595 Esas
KARAR NO : 2022/20
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-
VEKİLLERİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2019
KARAR TARİHİ: 06/01/2022
K. YAZIM TARİHİ: 24/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; onbeş yaşındaki ehliyetsiz sürücü …’ın, 05.05.2018 tarihinde babası …’a ait … plakalı araç ile yaya olarak kaldırımda yürümekte olan müvekkili …’e çarparak ağır şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, müvekkilinin ambulansla … Araştırma Hastanesine kaldırıldığını, omuzunda, kaburgasında, göğüs kafesinde, kalçasında kırık tespit edildiğini, dalağında problemler ve iç kanama meydana geldiğini, hayati tehlike geçirdiğini, taburcu olduktan sonra üç ay evde yatarak tedavi gördüğünü, bu süreçte başkasının yardımı ile yaşamını sürdürdüğünü, eşi, kızı ve oğlunun kendisine yardımcı olduğunu, tedavi gideri yapmak durumunda kaldığını, çalışamaz hale geldiğini, psikolojik travmalar yaşadığını, ailesinin geçimini sağlayamamasının ruhsal sorunlara yol açtığını, kazanın oluşumunda araç sürücüsü …’ın %100 oranında sorumlu olduğunu, babası …’a da kaza yapan aracın sahibi olması sebebiyle işbu davanın açıldığını, davalılardan … A.Ş’ye fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 80.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminat başvurusu apıldığını, bunun üzerine 26.03.2019 tarihinde 18.126,50 TL ödendiğini, ancak bu ödemenin taleplerini karşılamadığını, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL tedavi gideri, 50,00 TL yol parası olmak üzere toplam 350,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 30.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar … ile …’dan avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
CEVAP :Davalılar … ile … vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine sevkini talep ettiklerini, aktüer hesabında TRH-2010 tablosunun kullanılması gerektiğini, tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığını, davacının sürekli iş göremezlik oranın Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından tespitini talep ettiklerini, davacının SGK primlerinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, tedavi giderlerinin SGK tarafından ödendiğini, davacının tedavi gideri taleplerinin bu yönüyle de reddi gerektiğini, manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, davacıya sigorta şirketi tarafından maddi tazminat ödendiğini, bu tutarında müvekkilleri tarafından rücu davası açılmadan kredi çekilerek sigorta şirketine ödendiğini, müvekkillerinin birçok kredi ve borçlarının olduğunu, davacıya da ellerinden geldiğince yardımcı olduklarını, tedavi ile ilgili birçok masrafın müvekkili ve ailesi tarafından karşılandığını, davacının kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından davadan önce yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını, sigortalı aracın kusur oranı dikkate alınarak 22.03.2019 tarihinde 18.126,50 TL tazminat tutarının ödendiğini, poliçeden kaynaklanan sorumluluklarının sona erdiğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, kusur oranın tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden, sürekli sakatlık durumunun tespiti içinse Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesinden rapor alınmasını talep ettiklerini, bilirkişi incelemesi yapılırken ödeme tarihindeki verilerin dikkate alınması ve ödeme tutarının güncellenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik zararları, bakıcı, tedavi ve yol giderlerinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini belirterek, öncelikle usulden, aksi takdirde davanın esas yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, hasar dosyası, SGK kayıtları, sosyal ve ekonomik durum araştırmaları, tedavi evrakları, trafik kayıtları, Ankara Batı Çocuk Mahkemesinin … esas sayılı yazısı, tanık beyanı, bilirkişi raporları, adli tıp rapor ile tüm dosya kapsamı.
Kusur-Makine Mühendisi bilirkişi 07/12/2020 tarihli raporu ile özetle; iş bu dava konusunu oluşturan 05.05.2018 tarihli Yaralanmalı ve Maddi Hasarlı Trafik Kazasının oluşumunda; … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 36, 47/c-d ve 52/a-b maddelerini ihlal ettiği, kaza anında davalı …’ın yaklaşık 16 yaşında olduğundan sürücü belgesine sahip olmadığı, araç maliki ve işleticisi olarak davalı …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddedeki hukuki sorumluğuna istinaden tayin ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere; “sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu,” ve ayrıca küçük sürücünün aileye ait aracın anahtarını alarak trafiğe çıkması suretiyle gerçekleşen kazada ebeveynlerinin sorumluluğu bulunduğu, söz konusu kazada yaralanan davacı yaya …’in kazanın oluşumunda herhangi bir kural ihlalinin söz konusu olmadığı bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi ve doktor bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti 25/03/2021 tarihli raporu ile özetle; 05.05.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %11 oranında malul olan ve kusursuz olduğu tespit edilen davacı … için, sigorta ödeme tarihi ile hesap tarihi verilerine göre ayrı ayrı tazminal hesabı yapılmış, sigorta ödemesiyle zararının karşılanmadığı tespit edilmiş, hesap tarihi itibariyle 9.696,80 TL geçici, 50.741,81 TL sürekli işgücü kaybı yönünden maddi tazminat belirlendiği, tedavi ve ulaşım gideri talebine ilişkin ayrıntılı değerlendirme raporun mahsus bölümünde yapıldığını, …’ın kazaya sebep olan … plakalı hususi otomobilin sürücüsü, babası …’ın ise maliki/işleleni olduğu, aracın davalılardan …A.Ş’ye 16.08.2017-16.08.2018 tarihleri arasında … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğunu, …’ın … doğumlu olup rapor tarihi itibariyle 18 yıl 10 aylık olduğunu, reşit olduğunu, dava 4721 sayılı TMK’nun 369. maddesine dayalı olarak açılmadığını, sorumluluğa ilişkin değerlendirme Mahkemeye ait olmak üzere hükmedilecek tazminata; davalılar … ile … bakımından kaza tarihi itibariyle, davalılardan … A.Ş’ye ise poliçe teminatının ödenmesi konusunda davacı tarafından davadan önce başvuruda bulunulduğu, 22.03.2019 tarihinde bir kısım ödemenin yapıldığı sabit olduğu, ancak başvurunun hangi tarihte tebliğ edildiğini gösterir bir belge bulunmadığını, Mahkemece tebliğ tarihi belirlenip, Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesi uyarınca tebliği takip eden 8 işgünü sonunda davalının temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek bu tarih itibariyle yasal faiz takdir edilmesinin uygun olacağının düşünüldüğü bildirilmiş, 01/10/2021 tarihli ek raporu ile de 05.05.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan ve kusursuz olduğu tespit edilen davacı …’in iş gücü kaybı yönünden maddi zararı, davalılardan … A.Ş tarafından davadan önce yapılan ödeme ile karşılanmış olup, bu yönde başkaca maddi tazminat alacağı bulunmadığı, Tedavi ve ulaşım gideri talebine ilişkin olarak 25.03.2021 tarihli raporda herhangi bir değişikliğe gidilmediği bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi 24/11/2021 tarihli ek raporu ile özetle; davacının tedavisi sebebiyle yapılan ulaşım/yol giderleri raporun mahsus bölümünde ayrıntılı olarak değerlendirilmiş, 1.273,00 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 08/06/2021 tarihli raporu ile özetle; 30.03.2013 tarihli 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esas alındığında özür oranı; %0 (yüzdesifir) olarak hesaplandığı, … T.C. kimlik numaralı …’in 05.05.2018 tarihli yaralanması neticesinde; Kişinin özür oranı % (yüzdesifir) olduğu, 6 (altı) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava, 05/05/2018 tarihli trafik kazasından kaynaklı geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, tedavi giderleri, yol parası tazminat kalemlerine ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olay, davalı ehliyetsiz araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı davalı …’a ait araç ile … Caddeyi takiben gelip … sokak kavşağına yaklaştığı esnada aracının hakimiyetini kaybedip … Cami yanında yaya kaldırımına çıkarak, kaldırımda yürüyen davacı yaya …’e çarpışması sonucu davacının yaralandığı olay maddi vakıa olarak kabul edilmiştir. Kusur yönünden yapılan değerlendirmede mahkememiz tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporu ile … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 36, 47/c-d ve 52/a-b maddelerini ihlal ettiği, kaza anında davalı …’ın yaklaşık 16 yaşında olduğundan sürücü belgesine sahip olmadığı iş bu sebeple kazanın oluşumunda %100 kusurlu kabul edildiği, davacı yaya …’in kazanın oluşumunda herhangi bir kural ihlalinin söz konusu olmadığı kabul edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Bu kapsamda davacı, aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden ve araç maliki davalı …’dan talepte bulunmuştur. Dava sırasında davalı … 18 yaşını doldurduğundan davalı velilerinin yasal temsilci sıfatı sona ermiştir. Dava ,araç maliki … ve araç sürücüsü davalı …’a yönelik devam ederek davalı anne …’ın yasal temsilci sıfatı sona ermiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre değerlendirmede Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kişinin özür oranının %0 (sıfır) olduğu, 6 (ay) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı bildirilmiştir. Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri nazara alınarak TRH2010 ve iskonto usulü esas alınarak hazırlanan Tazminat hesabı yönünden alınan bilirkişi raporunda sürekli maluliyeti bulunmadığından sürekli iş göremezlik tazminat hesabı yapılmadığı, geçici iş göremezlik kaybı yönünden maddi zararın ise 9.618,72 TL olarak hesaplandığı, TBK 54 kapsamında tedavi gideri olarak talep edebileceği tazminat miktarı ise Aktüer bilirkişi 24/11/2021 tarihli ek raporu ile özetle; davacının tedavisi sebebiyle yapılan ulaşım/yol giderinin 1.273,00 TL olarak hesaplandığı bu kapsamda toplam 10.891,72 TL talep edilebilecek Maddi tazminat miktarı bildirilmiştir. 22/03/2019 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından 18.126,50 TL davadan önce ödendiğinden böylelikle davacının maddi zararının yapılan ödeme ile karşılandığı anlaşılmakla maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden değerlendirme yapmak gerekirse; Kişilik haklarının zedelenmesine dayalı manevi tazminat istemlerine ilişkin düzenleme 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 56. maddesinde ‘Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.’ şeklinde ifade edilmiştir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre uygun tazminatın belirlenmesinde saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği, kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumu ve kusuru bulunup bulunmadığı ve varsa kusur derecesi, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesi, ekonomik ve sosyal durumu, tarafların sıfatı, işgal ettikleri makam ve diğer sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin ekonomik koşulları, olayın ağırlığı gibi hususların değerlendirilmesi gerekmektedir. İş bu dosya bakımından değerlendirme yapıldığında davacının yaralanması nedeniyle üzüntü ve acı çektiği düşünülerek manevi tazminat talebine hak kazandığı tarafların kusur oranları, dosya kapsamında yapılan ekonomik sosyal durum araştırmaları, paranın günümüz şartlarında alım gücü nazara alınarak davacı için 20.000,00 TL manevi tazminatın, davalılar … ve …’dan müşterek ve müteselsilen kaza tarihi olan 05/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE, 20.000 TL’nin kaza tarihi olan 05/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a)-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5,97 TL’nin mahsubu ile bakiye 74,73 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve hesap edilen 350,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılara verilmesine,
c)-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a)-Alınması gereken 1.366,20 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 512,34 TL’nin mahsubu ile bakiye 853,86 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)-Davacı tarafından yatırılan 512,34 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 563,14 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
c)-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
d)-Davalılar … ve …’ın kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince red oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve …’a verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 385,95 TL tebligat ve posta gideri ile 1.650,00 TL bilirkişi ücreti ve 400,00 TL adli tıp fatura gideri olmak üzere toplam 2.435,95 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.605,23 TL’nin davalılar … ve …dan müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/01/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.