Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/594 E. 2021/557 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/594 Esas – 2021/557
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/594 Esas
KARAR NO : 2021/557

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
3-

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/10/2019
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
K.YAZIM TARİHİ : 04/08/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; 08.11.2018 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkiline çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkilinin maddi zararının tazmini amacıyla, davalı sigorta şirketine 23.05.2019 tarihinde başvuru yapıldığını ancak talebi karşılar nitelikte bir cevap alınamadığını, müvekkilinin kazanın gerçekleştiği sırada bir otomotiv firmasının muhasebe servis danışmanı olarak çalışmakta olup, aylık 2.500,00TL maaş aldığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla;1.000,00TL geçici maluliyet tazminatı, 1.000,00TL kalıcı maluliyet tazminatı, 1.000,00TL hastane ve ilaç masrafı ile 1.000,00TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 4.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalı sigorta şirketinden, poliçe limitlerini aşan kısım için diğer davalılardan yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00TL manevi tazminatın, davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 26/04/2021 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve maddi tazminat talebini toplamda 16.706,15 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı …. A.Ş. vekili; kazaya karışan aracın müvekkili şirketin mülkiyetinde olmasına rağmen 07.01.2016 tarihli Operasyonel Araç Kiralama Sözleşmesi ile …… .Ltd. Şti.’ye uzun dönem kiraya verildiğini, müvekkili şirketin kaza ile ilgili olarak KTK 3. Maddesi uyarınca işleten sıfatına haiz olmadığını ve iş bu davanın husumet yönünden müvekkili şirkete yönlendirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, trafik kazası tespit tutanağından davacının kazada %100 kusurlu olduğunun sabit olduğunu, bu nedenle davacının müvekkili şirketten ya da diğer davalılardan hiçbir talep hakkının bulunmadığını, davacı tarafın kusuru nedeniyle maddi-manevi tazminat hakkı bulunmamakla birlikte , maddi tazminatın muhatabının davalı sigorta şiıketi olduğunu, talep olunan manevi tazminatın ise fahiş olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; müvekkili şirketçe kazaya karışan … plakalı araç için 15.11.2017-15.11.2018 tarihleri arasında geçerli … numaralı ZMMS poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı aracm kusur oranı ile sınırlı olduğunu, dosya kapsamında bilgilerin davacının kusurlu olduğunu göstermekte olup, tarafların kusur oranlarının net bir şekilde belirlenmesi için öncelikle kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve hastane- ilaç masraflarının trafik sigortası kapsamı dışında olduğunu, davacının zararının SGK tarafından karşılanmış olup, davacıya ödeme yapılması halinde mükerrer ödemenin söz konusu olacağını, davacının kalıcı maluliyeti bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, herhangi bir ödemenin söz konusu olması halinde yasal faiz oranı üzerinden ve başvurunun tebliğinden 15 gün geçmesinden itibaren hesap edilmesi gerekeceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, davacı ve davalı …’ın ekonomik ve sosyal durum tespiti, davacı hakkında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 19/10/2020 tarihli maluliyet raporu, 12/10/2020 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 08/04/2021 tarihli hesap bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
08/11/2018 tarihinde, davalı … sevk ve idaresinde bulunan, davalı sigorta şirketince sigortalanmış, … plakalı aracın davacı yaya …’e çarpması sonucu trafik kazası meydana gelmiştir.
Dosya arasına alınan hasar dosyası ve zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında, … plakalı aracın 15/11/2017 – 15/11/2018 tarihleri arasında davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı olduğu, bu doğrultuda poliçenin kaza tarihi olan 08/11/2018 tarihini kapsadığı ve davalı sigorta şirketinin tazminat taleplerinden sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
Davacı …’ün kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 30/12/2019 tarihli maluliyet raporunda, muayene ve rapor tetkik bulguları bildirilen … ve … kızı, … doğumlu, … T.C. numaralı, …’ün 08/11/2018 tarihli yaralanması neticesinde; kişinin özür oranının %5 olduğu, 4 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 3 (üç) hafta süre ile başkasının yardımına ihtiyacı olduğu, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin 12. Maddesine (03.08,2013-28727 sayılı resmi gazete) göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı belirtilmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları ile toplanan delillere göre meydana gelen kazadaki tarafların kusur durumlarının tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen kusur bilirkişisi raporunda, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK’nun 52/b. maddesi kuralını ihlal etmiş olmakla %25 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ün meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK’nun, 68/b-c ve K.T.Y.nin 138/b-3 maddelerindeki kuralları ihlal etmiş olmakla %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dosya arasına alınan Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında düzenlenen ATK raporu ile bilirkişi raporunda, sürücü …’ın tali, yaya …’ün asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkememizce alınan raporun da ceza dosyasında alınan raporlarla uyumlu olduğu, raporlar arasında çelişki bulunmadığı, mahkememiz dosyasında alınan kusur raporunun gerekçeli ve hükme esas almak için denetime elverişli olduğu, belirlenen kusur durumlarının kazanın oluş şekli, yolun durumu ve tarafların ihlalleriyle uyumlu olduğu tespit ve takdir edilerek rapor hükme esas alınmıştır.
Davacının tespit edilen maluliyetine göre ve tarafların kazadaki kusur durumları gözetilerek davacının tazminat talepleri yönünden hesaplama yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen hesap bilirkişisi raporunda, sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 360.000,00-TL olduğu, davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi konusundaki hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirine ait olduğu, davacı …’fin trafik kazası sonucu uğradığı geçici iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının, 2.185,25 TL, sürekli iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 17.018,76TL olmak üzere toplam= 19.204,01TL olduğu tespit edilmekle birlikte, TBK‘nın 55. maddesi uyarınca SGK tarafından yapılan ödemenin tenzih ile bakiye 16.706,15-TL karşılanmamış gerçek zararının bulunduğu, bakıcı gideri nedeni ile oluşan maddi zararının ise, 355,16TL olduğu, mülga BK 43.ve 44. , meri TBK 51. ve 52.maddeleri gereğince, davacı açısından, belirlenen bakıcı giderine ilişkin maddi tazminattan hakkaniyet indirimi yapılıp yapılmayacağı hususunun mahkemenin takdirine ait olduğu, davacı tarafın hastane ve ilaç masrafına ilişkin alacak talebinin, davacının yaralanma şekli ve iyileşme sürecine göre doktor bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Düzenlenen raporun yasal düzenlemelere uygun, gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu tespit ve takdir edilerek rapor hükme esas alınmıştır.
Davacı yan tedavi giderleri yönündeki talebinden 08/06/2021 tarihli duruşmada feragat etmiş, vekaletnamenin incelenmesinde bu hususta yetkisinin bulunduğu görülmüş olup bu talep yönünden feragat edilmiş olmakla doktor bilirkişisinden rapor alınmayarak bu talep yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davalı … … A.Ş.’nin … plakalı araç maliki olduğu ancak dosyaya sunulu bulunan 07/01/2016 tarihli kira sözleşmesine göre süresiz olarak dava dışı … … Ltd. Şti.’ne kiraya verildiği, uzun süreli kira sözleşmesi ile işleten sıfatının devredildiği, bu nedenle davalının işbu davadaki davacı taleplerinden sorumlu olmadığı anlaşılmakla davalı Davalı … … A.Ş. aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Aktüerya bilirkişi raporunda, davacının yaralanması sebebiyle geçici iş göremezlik zararının 2.185,25TL olduğu, sürekli işgöremezlik zararının 17.018,76TL olduğu rapor edilmiştir. Davacı vekili 17/02/2020 tarihli beyan dilekçesinde taleplerinin 1.000,00TL’sinin geçici, 1.000,00TL’sinin sürekli işgöremezliğe ilişkin olduğunu açıklamıştır. Davacı vekilince sunulan 26/04/2021 tarihli ıslah dilekçesinde talep 14.706,15TL daha artırılarak 16.706,15TL’ye çıkartılmış, 2. Islah dilekçesi mahiyetinde olan 11/06/2021 tarihli dilekçesinde ise talebini 1.312,61TL daha artırarak 17.018,76TL talepte bulunmuştur. Bilirkişi raporunda her ne kadar SGK tarafından yapılan ödeme toplam tutardan mahsup edilmişse de, SGK’nın yapmış olduğu ödemenin geçici iş göremezlik bedeline ilişkin olduğu ve geçici işgöremezlik bedelinden mahsup edilmesi gerektiği, buna göre SGK tarafından yapılan 9.991,43TL ödemenin bilirkişi raporuyla tespit edilen geçici işgöremezlik bedelini karşıladığı ve davacının bakiye tazminatının kalmadığı anlaşılmakla davacının geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davacının sürekli işgöremezlik tazminatı talebinin başlangıçta 1.000,00TL olduğu, 26/04/2021 tarihli ıslah dilekçesiyle artırılan miktar gözetilerek 14.706,15TL sürekli işgöremezlik tazminatının davalılardan tahsiline, bakiye 2.312,61TL’lik fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir. Davalı sürücü yönünden olay tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise başvuru ve başvurunun tebliğine ilişkin mazbata dosyaya sunulmadığından temerrüt tarihi davalı sigorta şirketinin, başvuruya ilişkin verdiği olumsuz cevabı yazının tarihi olan 30/07/2019 tarihi olarak kabul edilmiş ve bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir. Her ne kadar davacı yan ilk dilekçesini miktar artırım dilekçesi olarak nitelendirmişse de davanın kısmi dava olarak açıldığı gözetildiğinde ilk dilekçenin de ıslah dilekçesi niteliğinde olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Bu nedenle ikinci ıslah dilekçesi ile talep edilen 1.312,61TL’nin ise 6100 sayılı HMK’nın 176/2 maddesine aykırı olduğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı yanın 3 hafta süreyle başkasının bakımına muhtaç olduğu, bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere talep edebileceği bakıcı ücretinin 355,16TL olduğu, davacı vekilince davacıya bir dönem annesi bir dönem ise bakıcı tutularak bakıldığının beyan edildiği, her ne kadar aile içerisinde bakılması sebebiyle hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği düşünülmüşse de, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin güncel kararlarında (Ör: Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5205 Esas 2020/7562 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere) “Davacının aile birliği içerisinde bakılacağı olgusu değerlendirilerek hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği ileri sürülmekte ise de; aile bireylerine böyle bir yükümlülük yüklenemeyeceği gibi, dışarıdan bir bakıcı tutulmuş olsa idi ne kadar zararının olduğu gözetilerek hüküm verilmesinin gerektiği” belirtildiğinden hakkaniyet indirimi uygulanmaksızın tespit ve hesap edilen 355,16TL yönünden talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Buna göre davacının meydana gelen kaza neticesinde oluşan yaralanması ve davacının yaralanmasının kendisine vermiş olduğu elem ve ıstırabın derecesi, kazanın meydana gelmesinde davacının %75 oranında asli, davalı …’ın %25 oranında tali kusurlu oluşu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak ruhsal dengesi bozulan davacının uğradığı manevi zararın giderimi amacıyla, paranın satın alma gücü itibariyle belirli bir meblağın davalıdan alınarak davacıya verilmesi suretiyle, davacının zedelenmiş olan yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak, davalıyı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha özenli olmaya sevketmek hedeflenerek, günün ekonomik koşullarına göre takdiren belirlenen 7.500,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile,
a-Geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine,
b-14.706,15TL sürekli iş göremezlik tazminatının olay tarihi olan 08/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …’dan ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen ( davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmak üzere ve temerrüt tarihi olan 30/7/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına, davacı yanın ikinci ıslah niteliğindeki 11/06/2021 tarihli dilekçesi 6100 sayılı HMK’nın 176/2 maddesine aykırı olduğundan anılan dilekçesi ile talep edilen miktarın usulden reddine,
c-355,16TL bakıcı giderinin olay tarihi olan 08/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
d-Tedavi gideri talebinin feragat nedeniyle reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile, takdiren 7.500,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davalı … Ticaret A.Ş. aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
4-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 1.028,83 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40TL harç ile 251,15TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 733,28TL karar ve ilam harcının davalılardan … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2019 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 359,98 TL sinin davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den, 736,29 TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 44,40TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı ve 251,15TL ıslah harcı olmak üzere toplam 346,35TL harcın davalılardan … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından ikinci ıslah dilekçesi için yatırılan 22,42TL ıslah harcının talep halinde davacı yana iadesine,
b-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan … ve … Sigorta A.Ş.’den müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Esastan reddedilen maddi tazminat (geçici işgöremezlik ve bakıcı gideri) talebi yönünden; davalı … Sigorta A.Ş.’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince hesap edilen 1.644,84TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
d-Usulden reddedilen maddi tazminat (tedavi gideri ve ikinci ıslah ile talep edilen tazminat) talebi yönünden; davalı … Sigorta A.Ş.’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 6/1 ve 13/2 gereğince hesap edilen 2.312,61TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
e-Davalı … ve Ticaret A.Ş.’nin kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 7/2 uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
5-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 512,32TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 171,00TL harcın mahsubu ile bakiye 341,32TL karar ve ilam harcının, davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 171,00TL peşin harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; 4.080,00TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 398,35TL tebligat ve posta gideri ile 1.100,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.498,35TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 482,79TL’nin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 314,69TL ile sınırlı olmak üzere davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.08/07/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı