Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/592 E. 2021/40 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/592 Esas – 2021/40
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/592 Esas
KARAR NO : 2021/40

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2019
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
K. YAZIM TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili aleyhinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla icra takibi başlattığını, takibin dayanağının 22.05.2017 tanzim 30.11.2017 vade tarihli, 3.700,00 TL tutarlı senet olduğunu, söz konusu senedin müvekkili tarafından ödenmiş olduğunu, müvekkilinin davalıya bir borcunun bulunmadığını, senet metninde nakden/malen kaydı kısmının boş bırakılmakla bu husustaki tercihin müvekkiline bırakılmış olduğunu, kaldı ki takip dayanağı senedin bono vasfında olmadığını, zira TTK’nun 776. maddesine göre bononun veya emre yazılı senedin kayıtsız şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içermesi gerektiğini, TTK’nun 777. maddesinde ise bu unsuru içermeyen bir senedin bono sayılmayacağının düzenlendiğini, somut olayda takip dayanağı senedin ödeme vaadi kısmında “Ödeyeceği —-” şeklinde ibare bulunmakta olup, bu ibarenin bir ödeme vaadini içermediğini, dolayısıyla dava konusu senedin ödeme vaadi içermediğini, böyle bir senede dayanılarak kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla icra takibi yapılamayacağı gibi müvekkilinden avans faizi talep edilemeyeceğini ifade ederek; açıklanan nedenlerle müvekkili aleyhinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla icra takibinin dayanağı olarak gösterilen 22.05.2017 tanzim, 30.11.2017 vade tarihli, 3.700,00 TL tutarlı senetten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu senedin illetten mücerret olduğunu, davaya konu senette imzası bulunan Halil Çınar’ın kayıtsız şartsız borç ikrarı bulunduğunu, davacının imzaya ve senetteki kayıtlara bir itirazı bulunmadığını, borcun bulunmadığına ilişkin ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, nakden/malen kaydının boş bırakılmasının senedin sıhhatini etkilemeyeceğini ifade ederek; haksız ve hukuka aykırı icra takibi başlatılması nedeni ile işbu davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, senet örneği, fatura suretleri, dava dışı … Ltd. Şti’ne ait ticari defter ve kayıtlar, yemin, 11/11/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedi niteliğinde olmadığı iddia edilen belge kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Dosyaya kazandırılan 11/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu 22/05/2017 tanzim, 30/11/2017 vade tarihli, 3.700,00 TL bedelli senet tutarının davacı tarafından ödendiğine ilişkin herhangi bir bulguya ulaşılamadığı bildirilmiştir.
Davacının yemin deliline dayanması karşısında davalıya 29/12/2020 tarihli celsede yemin eda etttirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davacı vekilinin takibe konu senedin şekil şartlarının bulunmadığı iddiasına ilişkin olarak senedin incelenmesinde, senette iyelik ekinin yer almayarak ‘ödeyeceğim’ ibaresi yerine ‘ödeyeceği’ ibaresinin yer aldığı, bu haliyle senetle borçlunun kendisini kayıtsız ve şartsız borç altına alındığında kuşku bulunmaması ve senet ve imzanın inkar edilmemesi nedeniyle senedin şekil şartlarına haiz olduğu kabul edilmiştir. Senedin ödenip ödenmemesi hususunda ise davacının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde usulüne uygun tutulan defterlerde dava konusu senetin davacı tarafından ödendiğine ilişkin herhangi bir bulguya ulaşılamadığı bildirilmiş, menfi tespit davalarında ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olduğu ve davalı tarafa mahkeme huzurunda usulüne uygun yemin ettirildiği göz önüne alınarak, imzası inkar edilmeyen, şekil şartlarına haiz senedin davalı tarafından tahsil edildiği ispatlanamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 63,19 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3,89 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 3.700,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 02/02/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza