Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/586 E. 2020/208 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/586 Esas – 2020/208

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/586 Esas
KARAR NO : 2020/208

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/05/2019
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
K.YAZIM TARİHİ : 19/06/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı …’dan alacağına karşılık keşidecisi davalı şirket, lehdarı dava dışı …’dan olan, Türkiye İş Bankası …Şubesine ait …seri nolu, 10/08/2017 vade tarihli, 25.000,00 Tl bedelli çeki aldığını, müvekkilinin çeki uhdesinde iken süresinde bulamadığından, süresinde ibraz edemediğini ve hatta bu hususta çek zayii davası da açtığını, dava derdest iken çeki bulduğundan davadan feragat ettiğini, bu süreçte süresi geçtiğinden kambiyo yolu ile takip yapamadığını, çeki bulunca Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatarak davalı şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiğini, borçlu şirketin vekili aracılığıyla 15/03/2018 tarihinde hem yetkiye hem de borca itirazda bulunduğunu, dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi talebi ile iş bu defa Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip açıldığını ve ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiğini, davalı tarafından icra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunularak takibin durdurulduğunu, davalı şirketin keşide ettiği çek nedeniyle müvekkiline borcu olduğunu beyan ederek, davalının haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %50’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacının, davadışı …’dan alacağına karşılık keşidecisi müvekkili şirket, lehdarı … olan Türkiye Etimesgut Şubesine ait …seri nolu 10/08/2017 vade tarihli, 25,000.00 TL bedelli çekin alındığını, ancak davacı tarafın vade tarihinden itibaren kanunun tanıdığı süre içinde çeki ibraz etmediğini, buna mukabil davacının, müvekkili şirket aleyhinde önce Ankara … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı takibi ile ilamsız icra takibi başlattığını, süresi içerisinde yetki ve borca itiraz nedeniyle dosyanın durdurulduğunu, alacaklı davacının yetki itirazını kabul etmesi nedeniyle dosyanın Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından yeni bir ödeme emri düzenlendiğini ve itiraz nedeniyle takip durdurulduğunu, bilindiği üzere bir çekin karşılığının, hamile ödenebilmesi için çekin muhatap bankaya veya takas odasına süresinde ibraz edilmesinin zorunlu olduğunu, buna mukabil çekin ödeme tarihi gelmesine rağmen tahsil edilmemesi durumunda çekin ödeme zorunluluğu ortadan kalktığını, ibraz süresi geçmiş olan çekin kambiyo seneedi vasfını kaybettiğini ve müvekkili şirket açısından herhangi bir şekilde ödeme zorunluluğu bulunmadığını, alacaklı tarafın alacağını kanıtlaması gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, davacıya ait vergi dairesi kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; ibraz süresi geçmiş olan çek nedeniyle genel haciz yolu ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu resen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada; borç ilişkisi nedeniyle düzenlenen ve ibraz süresi geçmiş olan çek nedeniyle davacı hamil tarafından genel haciz yolu ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiştir. Mahkememizce, ilgili vergi dairesi ile yapılan yazışma sonucunda davacının ticari faaliyetinin bulunmadığı tespit edilmiş ve ticaret sicil müdürlüğü ile yapılan yazışma sonucunda davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Dava, mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmakla görevli mahkeme Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan davanın, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK 114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/06/2020

Katip Hakim e-imzalı e-imzalı