Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/569 E. 2019/758 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/569 Esas – 2019/758
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/569 Esas
KARAR NO : 2019/758

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
6-
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/10/2019
KARAR TARİHİ : 28/11/2019
K. YAZIM TARİHİ: 20/12/2019

Yukarıda tarafları yazılı dava dosyasının incelenmesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 18.10.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; … bünyesinde ve taşeron şirketler nezdinde 05.02.2005 – 07.06.2017 tarihleri arasında işçi olarak çalışmış olan dava dışı … tarafından çalışmasına karşılık; kıdem tazminatı, ihbar ve diğer alacaklarının ödenmediğinden bahisle Ankara Batı … İş Mahkemesi’ne açılan davada mahkemenin … Esas nolu dosyasından … Karar No’lu ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini, kendilerine karşı açılan bu davada iş veren konumunda bulunmaları sebebiyle davanın SGK’dan gelecek yazıya göre davalı şirketlere de ihbar edilerek bu şekilde bu şirketlerin hak ve menfaatlerinin korunmasına imkan sağladıklarını, verilen nihai karar sonucu Ankara …. İcra Dairesi Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip üzerine 41.094,55 TL ve 8.185,91 TL yargılama gideri ve ayrıca vekalet ücretleri de dahil olmak üzere toplam 49.280,46 TL’nin müvekkil …ce ödenmek zorunda kalındığını, dava dışı olan …’na yapılan ödemeye dayanak kararın gerekçesinde ve bu karara dayanak teşkil eden bilirkişi raporunda müvekkil … ile sözleşme imzalayan davalı şirketlerin yüklenici olduklarının ve mahkemece işçilik alacaklarından üst işveren olarak …nin de müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğunun belirtildiğini, oysa gerçekte işveren sıfatının dava dışı personeli istihdam ettikleri sürelerle sınırlı olmak üzere davalı şirketlere ait olduğunu, bu hususun taraflar arasında imzalan sözlemelerde düzenlendiğini, Yargıtay kararları ile temel hukuk prensiplerinde de bu davalı tarafların sorumlu olduklarının ortada olduğunu, bu kapsamda … …si Temizlik İşleri Müdürlüğü’nce, oluşan kamu zararının rücuen tahsili için Hukuk işleri Müdürlüğü tarafından gerekli Başkanlık Olur’unun alındığını, Ankara Batı … İş Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamına istinaden icra tehdidi altında ödedikleri 49.280,46 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve rücuen tahsilini ve ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücretinin de tahmilini talep ve dava etmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere 7155 sayılı yasanın 20. maddesiyle eklenen ve 01/01/2019 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 5/A maddesine göre, ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Eldeki dava, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tazminat talebini içeren ticari davadır. Dolayısıyla dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
Davacı vekiline, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrası uyarınca arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini bir haftalık kesin süre içerisinde mahkememize sunması, aksi taktirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içerir meşruhatlı davetiye gönderilmiş, gönderilen meşruhatlı davetiye 26.10.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, kesin süre içerisinde davacı vekili tarafından son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneği dosyaya sunulmamıştır. Hal böyle olunca, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması nedeniyle herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı noksanlığı bulunduğundan, 6100 Sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/11/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza