Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/55 E. 2021/207 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/55 Esas – 2021/207

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/55 Esas
KARAR NO : 2021/207

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2019
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
K.YAZIM TARİHİ: 26/04/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in davacı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatif üyesi olarak üzerine düşen ödeme yükümlülüklerini tüm uyarılara ve ihtarlara rağmen yerine getirmediğinden, davalı aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yapılan icra takibinde borcun kaynağının detaylı olarak gösterildiğini, faiz dökümünün ayrıntılı olarak yapıldığını, başlatılan icra takibine davalının 01.02.2018 tarihinde itiraz ettiğini, Ankara Batı İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, borçlu hakkında başlatılan ilamsız takipte 66.235,74 TL “Geç ödenen anapara borçlarının işlemiş faizi”, icra harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin tahsilinin talep edildiğini, icra takibine davalı tarafından haksız ve sebepsiz olarak itiraz edildiğini, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin, fer’ileri ile 66.235,74 TL üzerinden devamına, davalı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama ile arabuluculuk giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; banka bloğu diye adlandırılan ve kendisine tapu verilmeyen üyelerin tamamının esasen daire maliyet ödeme borcunun henüz olmadığını, banka kredisi çekerek kooperatife ödeme yapmayı taahhüt eden üyelere bu kredi çekebilmeleri imkanı sağlayacak konut teslimleri yapılamadığı ve bundan kaynaklanan durumun bugüne kadar kooperatifin resmi web sitesinde duyurulara konu olduğunu, yönetimce kat irtifakı tapusu teslim edilmeyen üyelerin bu sıkıntılarının giderilebilmesi ve kredi çekebilmelerinin önünün açılabilmesi maksadıyla çaba sarf edildiği defaatle ilan edildiğini, banka kredisi çekecek üyelerin ödeme yapabilmeleri maksadıyla tapuların elde edilmesine yönelik çalışmalar yapıldığının belirtildiğini, tapuların elde edilmesine yönelik çalışmaların sonuçsuz kaldığını ya da istenilen hedefe ulaşılamadığını, ana maliyet bedelinin de kendilerinden olması gerektiği şekilde istenilmediğini, davacı Kooperatifin bu üyeleri diğer üyeler gibi kredi çekmek imkanı sunamadığı için Banka Bloğu olarak adlandırılan üyelere gönderilen ve borç bildirimini içerir İhtarnamelerde dahi henüz bu kişilere daire teslimi yapılamadığı için bu kişilerden maliyet bedeli istenilmediğini, yine talep eden üyelere gönderilen borç bildirimlerinde ana para daire maliyet bedeline faiz işletilmediğinin görüldüğünü, davalının ana para konusu olabilecek şekilde Kooperatife bir borcu olmadığını, davalının iyi niyeti ile ödemeler yapmış ise de, bu onun borçlu olduğu veya borcu kabul anlamına da gelmeyeceğini, davacı tarafından “kooperatifler eşit yükümlülükler ve haklara sahip üyelerden oluşmaktadır.” ilkesinin sürekli ihlal edilerek, … kredisi kullanan üyelerin tapularının çıktığını, dairelerine 2015 yazı Haziran-Temmuz ayıları sonunda oturabilecekleri belirtilirken, maalesef banka kredisi kullanacak olan üyelerin hak sahibi bulundukları bloğun tamamlanma ve tapularının verilmesi ile ilgili bir tarih verilmediğini, davacının faiz talebinin de kabul edilemeyeceğini, davacının davalıdan henüz bir asıl alacağı olmadığını, bu nedenle faiz alacağının da olmadığını, davacının kendisinden istenilen tüm ödemeleri Şerefiye, Çevre, Ek Ödeme başlığı altında eksiksiz ödediğini, davalı tarafından bir süre daire maliyet bedelini ödememenin yasal ve haklı olduğunu, çünkü, Kooperatifin bu bedeli ödeyen üyelere bağımsız bölüm verildiğini, onların da bunu teminat göstererek kredi çekip ve ödeme yaptığını, davalının da aralarında yer aldığı Banka Bloğu üyelerini de kapsar şekilde 05.04.2014 tarihli genel kurul gündeminin 13. maddesinde, gecikme faizinin daire maliyetlerine uygulanmaması konusunda karar da alındığını, alınan bu karar karşısında daire maliyet bedellerine faiz işletilmeyeceğinin kesin şekilde kooperatif tarafından da kabul gördüğünü, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/340 esas sayılı dosyasında geçmişe ilişkin alınan faiz kararının usul ve yasaya aykırı olduğu açıklanarak bu kararın iptal edildiğini ve kararın onandığını, bu davanın kesinleşmesi ile birlikte davacının geçmişe yönelik faiz tahakkuku yapamayacağının aşikar olduğunu, davacı yanın Mahkeme kararını yok sayarak geçmişe faiz işletmesinin bu nedenle de hatalı olduğunu, davacının kendi edimini yerine getirmemiş olduğundan, davalıdan herhangi bir alacak talebinin yasal olmayacağını, davacının, davalı yanca kendisine tapu verilmediği sürece kredi çekmesi söz konusu olamayacağından, davacının tapu devir yükümlülüğünü ihlal ettiğinden, davalının daire maliyet bedelini ödememesinin TBK m.97 ödemezlik def’i kuralına göre haklı olduğunu ve bir borca aykırılık oluşturmayacağını, davacının henüz bir muaccel alacağı olmamakla birlikte, şayet var ise bu durumda TBK m.147/1-b.4 gereğince zamanaşımına uğradığını , davanın zamanaşımı ve esasa dair nedenlerle reddine, kötü niyetli davacının takip tutarının %20’si oranında icra kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Mahkememizin 2015/340 Esas sayılı dosyası, Kooperatife ait ticari defter ve kayıtlar, genel kurul toplantı tutanakları, ödeme dekontları, banka kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi Ahmet Kurtulan 22/07/2019 tarihli raporu ile özetle; Davacının, inşaatın belirli seviyesine gelmesi halinde normal konut kredisi kullanmak isteyen ya/yada … konut kredisi kullanacak ortakların kredi limitlerinin kooperatif hesabına aktarıldığı tarihlerdeki kredi dilimleri kadar bir bedeli bir ay içinde kooperatife ödeyecek ortak grubundan olduğu, daire maliyet bedellerinin geç ödenmesinden kaynaklı olarak, borcun tahakkuk ettirildiği 10.01.2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre yapılan hesaplamalara göre: şerefiye, çevre düzenleme, tapu ve iskan taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı faizler ile genel kurul kararları gereği ödenmesi gerekip de geç ödenen ek/ara ödemelerden kaynaklı faizler de dahil, davacı tarafın davalı taraftan 48.963,04 TL tutarında işlemiş bakiye faiz alacağının bulunduğu; Sayın Mahkemece, daire maliyetlerine ilişkin borcun tahakkuk ettirildiği 10.01.2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre hesaplanan tespite itibar etmeyerek, davacı kooperatifin de hesapladığı gibi 10.01.2012 tarihi ve öncesine ilişkin daire maliyetlerinden kaynaklanan faiz hesabının da yapılması gerektiğinin kabulü halinde, söz konusu döneme ilişkin hesaplanan 16,440,66 TL’lik faizin de ilave edilmesiyle davacının davalı taraftan talep edebileceği işlemiş faiz alacağının 65.403,70 TL olması gerektiği bildirilmiştir.
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine, taraf vekillerinin itirazları ile Mahkememizin 2015/340 esas sayılı ilamı değerlendirilmek suretiyle aldırılan 15/02/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı kooperatif vekilinin itirazına katılmadığını, davacı kooperatifin daire maliyet bedellerinden kaynaklı olarak, borcun tahakkuk ettirildiği 10/01/2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre talep edebileceği işlemiş faiz miktarının 34.880,02 TL olması gerektiği, Mahkemece bu görüşe itibar edilmeyerek, davacı kooperatifin de hesapladığı gibi 10/01/2012 tarihi ve öncesine ilişkin faiz hesaplarının da yapılması gerektiğinin kabulü halinde, anılan faiz alacağına 16.440,66 TL’nin de ilave edilmesiyle davacının daire maliyetlerinden kaynaklı işlemiş faiz alacağının 51.320,68 TL olacağı, Mahkemece bu tespit ve görüşe itibar edilmeyerek, 05/04/2014 tarihli genel kurulda alınan karar gereği, bu tarih ve öncesine ilişkin faiz tahakkuk ettirilemeyeceği görüşünün hasıl olması halinde ise, iptal edilmeyen 14/05/2016 tarihli genel kurulda alınan faiz kararı uyarınca davalının ödemesi gereken işlemiş faiz borcunun 3.312,00 TL olarak hesaplandığı, ancak iptal edildikleri ya da mutlak butlan ile sakat oldukları yönünde kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan 25/04/2015 tarihli genel kurul sonrasında alınan faiz kararlarında davalı vekilinin beyanlarında belirttiği üzere mahkemece geçerli olmadığı görüşüne varılması halinde bu faiz borcundan da davalının sorumlu olmayabileceğinin düşünülebileceğini, itiraza uğramayan diğer faiz alacağı kalemlerine ilişkin tespitlerin kök raporla aynı olduğunu, davalı vekilinin daire maliyetlerinden kaynaklı yukarıdaki faiz hesabı dışındaki diğer itirazlarının, kök rapordaki tespit ve değerlendirmeleri değiştirecek nitelikte olmadığını bildirmiştir.
GEREKÇE :Dava; kooperatife karşı parasal yükümlülüklerin geç ifası nedeniyle gecikme faizinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı kooperatifin 25/04/2015 tarihli genel kurulunda gündemin 8. ve 10. maddelerinin görüşülmesi neticesinde alınan 8 ve 10 nolu kararların iptali için mahkememizin 2015/340 esasına kayden açılan davada yapılan yargılama sonucunda 8 ve 10 nolu kararların iptaline karar verildiği, verilen kararın bu dosyadaki alacak ve faiz hesabına etki edeceği anlaşıldığından bekletici mesele yapılmasına karar verildiği, mahkememizin 2015/340 esas sayılı dosyasında verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 12/10/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek;
Kooperatifler Yasası gereği tüm kooperatif ortaklarının kooperatifin amacının gerçekleşmesi için gereken aidat ve genel gider paylarını ödemek zorundadırlar. Bu nedenle yapı kooperatifi örnek ana sözleşmesinin 23/6. maddesi ile ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasların tespit edilmesi, genel kurulun yetkisi dahilinde olmakla, kararların tebliği gerekmeksizin ortakları bağlayıcı olduğu açıktır.
“Ortaklar arasındaki hak ve yükümlülükler açısından eşitliğin sağlanması için ödemelerini zamanında yapmayan ortaktan gecikme faizi tahsili yapılması gerekmektedir. Genel kurulun borcunu ödemeyen ortaklar için uygulanmasına karar verdiği faiz sözleşme ile öngörülen temerrüt faizi niteliğindedir. Kooperatifler Kanununda ödemelerini geciktiren ortaklara gecikme faizi uygulanacağına dair hüküm bulunmamaktadır. Ancak ana sözleşmeyle veya genel kurulca belirlenen oranda gecikme faizi alınması Kooperatifler Kanunu’nun 23. Maddesinin bir gereğidir.
Kooperatif genel kurullarında belirlenen aidat, aylık ödenmesi gereken ve kesin vadeye bağlı bir alacaktır. Bu nedenle ortağın temerrütü için ayrıca ihtara gerek yoktur. Aidatın ödenmesi gereken tarihten itibaren kooperatifin faiz talep etme hakka vardır.
Ana sözleşmeye konulacak veya genel kurulca kararlaştırılacak gecikme faizi oranı, TBK’nın 88. ve 120. maddelerine aykırı olmamalıdır.” (Mahmut Coşkun, Kooperatifler Hukuku, Eylül 2019, s.481)
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine, taraf vekillerinin itirazları ile Mahkememizin 2015/340 esas sayılı ilamı değerlendirilmek suretiyle aldırılan bilirkişi ek raporu ile birlikte yapılan değerlendirmede Davacının inşaatın belirli seviyesine gelmesi halinde normal konut kredisi kullanmak isteyen ya da … konut kredisi kullanacak ortakların kredi limitlerinin kooperatif hesabına aktarıldığı tarihlerdeki kredi dilimleri kadar bir bedeli bir ay içinde kooperatife ödeyecek ortak grubundan olduğu anlaşılmıştır. Alınan ve iptal edilen faiz kararları ile birlikte uyuşmazlık tespit edildiğinde genel kurulda gecikme faizi alınmasına karar verildiği takdirde bu karar, daha sonraki genel kurulda veya kurullarda aksi yönde bir karar alıncaya kadar geçerliliğini sürdürmektedir. Yani faiz kararı alındığı tarihten itibaren uygulanabilecektir. Davacı kooperatifin 02.07.2009 ve 16.06.2012 günü yapılan genel kurulu kararları gereği daire maliyetlerine faiz uygulanmaması yönündeki kararın alındığı 05.04.2014 tarihli genel kurula kadar gecikme faizi hesaplaması yapılmış; yeni bir gecikme faiz kararı alınıp da bu kararın mahkemece iptal edilmesi sebebiyle 25.04.2015 tarihli genel kuruldan yeniden faiz kararının alındığı 14.05.2016 tarihli genel kurula kadar daire maliyetleri için faiz hesaplanmamış; 14.05.2016 tarihli genel kuruldan, bu ve takiben 27.05.2017 ve 29.04.2018 günü yapılan genel kurullarda alınan faiz kararları gereği icra takibinde talep edilen tarihe kadar ise yeniden faiz hesabı yapılmıştır. Bu kapsamda daire maliyet bedellerinden kaynaklı olarak borcun tahakkuk ettirildiği 10.01.2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre talep edebileceği işlemiş daire maliyetlerinden kaynaklı faiz miktarı 34.880,02 TL olduğu, Şerefiye taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 32,98TL faiz borcu, Çevre bedeli taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı olarak 20,00TL, Tapu ve iskan taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 2.332,00TL, Genel Kurul kararları gereği ödenmesi gerekip de geç ödenen ek/ara ödemelerden kaynaklı 2.615,00TL faiz borcu olmak üzere toplamda 39.880,00 TL davacı kooperatifin faiz alacağının bulunduğu kanaatine varılarak davalı itirazının bu miktar yönünden iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 39.880,00 TL üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak miktarı likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.724,20 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.131,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.593,05 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul-red oranına göre hesaplanıp belirlenen 794,80 TL’sinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 525,20 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.131,15 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.181,95 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 900,00 TL bilirkişi ücreti, 64,75 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 964,75 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 581,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yatılan gider avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.982,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/04/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza