Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/547 E. 2020/253 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/547 Esas – 2020/253
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/547 Esas
KARAR NO : 2020/253

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2019
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
K. YAZIM TARİHİ: 03/07/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Ltd. Şti. tarafından, müvekkili şirkete, keşidecisi … Sanayi A.Ş. olan, … seri nolu 05.12.2018 düzenleme tarihli 68.700-TL bedelli çekin ciro edilerek teslim edildiğini, müvekkil şirket tarafından çekin, yasal süresi içerisinde bankaya ibraz edildiğini ve banka tarafından çekin arkasına “imza keşideciye ait değildir” şerhi düşülerek müvekkili şirkete teslim edildiğini, çek yaprağı sorumluluk bedelinin ödenmediğini, ödememe gerekçesi olarak ise “çekte yer alan imzanın keşideciye ait olmadığı ve imza sahteliği bulunan çeke ilişkin bankamızın sorumluluğu bulunmamaktadır” şeklinde hukuka aykırı bir açıklama yaptığını, bunun üzerine taraflarınca davalı banka hakkında Çek Kanunu’ndan doğan yükümlülüğünü yerine getirmesi için Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini ancak davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğunu, çekte yer alan imzanın keşideciye ait olup olmamasının müvekkilini ilgilendirmediğini, zira müvekkili firmanın çeki hukuka uygun olarak ciro işlemini yapan cirantadan aldığını ve muntazam bir şekilde birbirini takip eden ciro silsilesine göre yetkili hamil haline geldiğini, dolayısıyla ciranta olarak bir başkasından devralınan çekin imzasının keşideciye ait olup olmadığına bakılmaksızın, hukuka uygun olarak devredilen yetkili hamile çek yaprağı sorumluluk miktarının ödenmesi gerektiğini beyan ederek, borçlu hakkında başlatılmış olan Ankara Batı İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasında borçlu/davalı tarafından yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline, takibin aynı şartlarla devamına, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Dava dilekçesinin usule uygun tebliğine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, çek sureti, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) banka aleyhine 17/12/2018 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 1.600,00 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 28/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 31/12/2018 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 09/10/2019 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, çek kanunu uyarınca davalı bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktarı ödemediğini ve başlatılan icra takibine haksız surette itiraz ettiğini iddia etmekte, davalı yan ise, icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde imza sahteliği bulunan çeke ilişkin bankanın sorumluluğu bulunmadığını savunmaktadır.
Davacı şirketin davaya konu çeki ciro yoluyla edindiği, yasal sürede ibraz edildiğinde davalı banka tarafından çekin arkasına “imza keşideciye ait değildir” şerhi düşülerek iade edildiği ve çek sorumluluk bedelinin ödenmediği, ciro yoluyla çeki ele geçiren davacının çekteki imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilmesinin beklenemeyeceği, davalı bankanın sorumlu olduğu miktarı ödememekte haklı bir gerekçesinin bulunmadığı ve dolayısıyla ilamsız icra takibine yönelik itirazında haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan takibe yönelik itirazının iptali ile takibin devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, takibe konu 1.600,00 TL alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 109,29 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 64,89 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 44,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 95,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 131,85 TL posta ve tebligat giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 1.600,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 30/06/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza