Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/546 E. 2019/800 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/546 Esas – 2019/800

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/546 Esas
KARAR NO : 2019/800

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
1-
2-
3-
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (işçilik alacağı)
DAVA TARİHİ : 10/12/2013
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
K.YAZIM TARİHİ : 26/12/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı …. A.Ş. İle imzaladığı sözleşme ile gençlik geliştirme teknik sorumlusu olarak aylık 1.500TL ye çalışmaya başladığını, ancak sözleşme sonuna kadar hizmetleri karşılığı olarak sadece 5.500TL ücret ödendiğini, halen 8.000TL alacaklı olduğunu, ücretin ödenmesi için noter ihtarı çektiğini ve sonuçsuz kaldığını, Sincan …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takibe itiraz edilmesi nedeniyle icra takibinin durduğunu, borca haksız ve kötü niyetli itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkili klüp yöneticilerinin ilgili kulübü de 2011 Temmuz ayında devir aldığını, davacı yan ile bizzat yaptıkları bir sözleşme mevcut olmadığını, yine davacı yanın iddia etmiş olduğu ücret alacakları yönünden de zamanaşımı söz konusu olduğunu, ücret alacaklarının alacağın doğduğu andan itibaren öğrenilmesinden itibaren bir yıl her halükarda beş yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı yana yapılan ödemeler söz konusu olduğunu, yine müvekkili kulüp tarafından her ne kadar icra takibine itiraz edilmiş ise de kendi dönemlerinde davacı ile yapılan bir sözleşme olmadığı gbi devir tarihinden itibaren müvekkili kulübün aleyhine bir çok sahte evraklarla senetlerle icra takibine geçildiğini, geçmiş dönemlere ait sözleşmelerden haberdar olmadığından bir takım icra takiplerine de doğal olarak itiraz edildiğini beyan ederek, haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava; davacının teknik sorumlu olarak çalışması nedeniyle alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı … A.Ş. vekili dilekçesinde özetle; davalı hakkında Sincan Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile iflas kararı verildiğini, vekil olarak vekilliğinin sona erdiğini belirttiği görülmüştür.
Mahkememizin … Esas, … Karar sayılı 26/06/2014 tarihli kararı incelendiğinde; davacılar …, … tarafından davalı … A.Ş.’ye yönelik iflas davası olduğu, dava sonunda, davanın kabulü ile davalı … A.Ş.’nin 26/06/2014 günü saat 10:52 itibariyle iflasına karar verildiği, kararın 15/05/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dava ilk olarak Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılmış olup; mahkemece, dava konusu alacak işçi alacağı olarak nitelendirilerek görev nedeniyle usulden ret kararı verilerek dosya Ankara Batı … İş Mahkemesi’ne gönderilmiştir. İş mahkemesince ise; davanın, davalının iflası nedeniyle, kayıt kabul davası olduğundan bahisle görev nedeniyle usulden red kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
İİK nın 235.maddesi ” Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, alacağı bulunduğunu iddia eden tarafın iflas masasına başvurusu neticesinde alacağının kısmen ya da tamamen reddine karar verilmesi halinde alacağın esasına dair bu madde uyarınca kayıt kabul davası açılır.
Öte yandan ise; İş mahkemesinde görülmekte olan, işçi alacaklarına yönelik dava sırasında, işverenin iflası halinde dahi, 2004 sayılı Kanun’un 194. maddesi uyarınca, davaya iş mahkemesinde devam edilmeli, işverenin işçi alacaklarına ilişkin dava açılmadan önce iflası halinde ise yukarıda belirtilen şekilde hareket edilerek alacağın iflas masasına kaydedilmemesi halinde, asliye ticaret mahkemesinde kayıt kabul davası açılmalıdır (Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2016/22995 E. 2019/20783 K sayılı ilamı).
Somut olayda da; davalı yan dava açılmasından sonra iflas etmiş olup, davacı tarafça iflas masasına yargılama sırasında 17/09/2014 tarihinde başvurulmuştur. Davacının alacak istemi, iflas idaresince, derdest dosya dikkate alınarak, 14/02/2015 tarihli karar ile ihtilaflı olarak 4. sıraya kaydedilmiştir. Bu kapsamda, İş Mahkemesince İİK 194.maddesindeki sürelerin beklenmesi sonucu yargılama yapılarak alacakla ilgili değerlendirme yapılması gerektiği, kararın kesinleşmesi ile ihtilaflı alacak kaydının iflas idaresince tekrar değerlendirilebileceği düşünüldüğünden HMK’nın 114/1-c ve 115/2-c madde hükümlerinde nazara alınarak göreve ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmakla görevli mahkeme iş mahkemesi olduğundan, HMK 114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde dosyanın merci tayini yönünden istinaf yargı yoluna gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/12/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza