Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/532 E. 2020/515 K. 16.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2019/532 Esas – 2020/515

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/532
KARAR NO : 2020/515

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ
ASLİ MÜDAHİL/(LAR): 1-
VEKİLİ :
: 2-
VEKİLİ :
: 3-
VEKİLİ :
: 4-
VEKİLİ :
: 5-
VEKİLİ :
: 6-
VEKİLİ :
: 7-
e-imza e-imza e-imza e-imza

DAVA : Konkordato Talebi
DAVA TARİHİ : 28/09/2019
KARAR TARİHİ: 16/10/2020
K.YAZIM TARİHİ : 13/11/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı şirketlerin, her üçünün de aynı kişiye ait olan ve birbirleriyle ilişkileri bakımından, grup şirket vasfında olduğunu, davacılardan …’ın bu şirketlerin tek hissedarı olmasının yanı sıra, diğer aile fertleriyle birlikte şirket borçlarına kişisel kefaletleri dolayısıyla sorumlu olan davacı aile bireyleri … ve …’ı da ekonomik olarak içine düştükleri ödeme güçlüğü olgusu karşısında şirketlerle bir bütün olarak değerlendirmesi gerektiğini, et piyasasında yaşanan olumsuzluklar, et fiyatlarının halkın alım gücünün üzerine çıkması nedenleriyle devlet et ürünleri piyasasını düzenlemek, fiyat istikrarını sağlamak ve kırmızı et açığını kapatmak amacıyla ülke ihtiyacı olan 150 bin ton et karşılığı olan 500.000 baş besilik hayvanın ithalat yetkisini …na tahsis ettiğini, 2017 ve 2018 yıllarında kurum belirtilen miktarlarda hayvan ithalatını gerçekleştirdiğini, 2018 yılı başlarında kurumla beraber özel sektöre de hayvan getirme yetkisi verildiğini, özel sektöre et ithal izni verilmesiyle et ithalatı tamamen bir ithalat çılgınlığına dönüştüğünü, ülke ihtiyacı olan 500.000 baş danaya ilave olarak özel sektör tarafından ihtiyaç fazlası 700.000 baş hayvan daha ithal edilmesi et ürünleri piyasasını altüst ettiğini, …’nun sebebiyet verdiği 2018 Ağustos ayında vuku bulan şarbon vakasının, şirketin devam ettirdiği ticari bağlantıları ve buna bağlı güveni ciddi oranda zarar gördüğünü ve ticari faaliyetlerini durma noktasına getirdiğini, ekonomik kriz ve döviz kurlarındaki artışın banka kredi faizlerinin yükselmesine neden olduğunu ve döviz kurlarındaki artışın ithal girdi fiyatlarını olumsuz yönde etkilediğini, faiz artışlarının da …ların finansman giderlerini yükselttiğini, oluşan bu olumsuzluklar nedeniyle şirketlerin ödeme güçlüğü çektiğini, alacaklılara vade konkordatosu teklifinde bulunduklarını, bu çerçevede konkordato tasdiki kararının kesinleşmesini takiben borçlarını 36 vadede ödeme teklifinde bulunduklarını belirterek, yararlarına geçici mühlet kararı verilmesini, akabinde de kesin mühlet kararı ve konkordatonun tasdiki kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Dava hasımsız açılmıştır.
Dosyaya beyan dilekçesi sunan alacaklılar davanın (talebin) reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
GEREKÇE :Dava, 2004 sayılı İİK’un 7101 sayılı yasa ile değişik 285 vd. maddeleri uyarınca konkordato (geçici mühlet kararı verilmesi, akabinde kesin mühlet kararı verilmesi ve neticesinde konkordatonun tasdiki) talebi ile ilgilidir.
Davacılar vekili mahkememize sunduğu 28.09.2019 tarihli dilekçe ile konkordato talebinde bulunmuştur. Dava dilekçesinin ekinde, İİK’un 286. maddesinde sayılan belgelerin eklendiği, konkordato talebiyle mahkemeye müracaat için şirket genel kurul kararı ile vekile (konkordato başvurusuna ilişkin) yetki veren vekaletnamenin bulunduğu görülmüştür.
Yapılan inceleme neticesinde; davacı yararına 02.10.2019 tarihinde İİK’un 287/1 maddesi gereği geçici mühlet kararı verilmiş, borçlunun malvarlığının muhafazası içinde tüm tedbirler alınmıştır.
Davacılara verilen 3 aylık geçici mühlet süresi dolmadan mahkememizce kesin mühlet hakkında bir karar vermek için İİK’un 289/2 maddesi uyarınca duruşma açılmış, borçlular ve geçici konkordato komiserler kurulu heyeti duruşmaya çağırılmış ve beyanları alınmış, davacılar yararına 31.12.2019 tarihinde kesin mühlet kararı verilmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Kesin mühlet sürecinde davacılar vekili mahkememize sunmuş olduğu 10.10.2020 tarihli dilekçesi ile; davacıların vazgeçme nedeniyle konkordato sürecinden çıkarılmalarını ve haklarında verilen tedbir kararlarının kaldırılmasını talep etmiştir.
Talebi ilişkin olarak Konkordato Komiserler Kurulundan İİK’nun 291. maddesi uyarınca; konkordato talebi ile amaçlanan iyileşmenin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda ve borca batıklık konusunda rapor ve görüş sunmaları istenilmiştir.
Konkordato Komiserler Kurulu mahkememize sunmuş olduğu 05.10.2020 tarihli raporu ile; …lar …. San. ve Tic. A.Ş. yönünden; 30.06.2020 itibariyle davacının reel varlıkları toplamının 72.835.877,16TL olmasına rağmen reel borçlarının toplamının ise 65.643.583,39TL olarak gerçekleşmiş olduğunu, şirketin reel öz varlığının ise (72.835.877,16 TL – 65.643.583,39 TL =) + 7.192.293,77 TL olduğu, bu çerçevede, şirket varlıklarının borçlarını karşılamakta olduğunu ve şirketin borca batık olmadığı, …Taş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. yönünden; 30.06.2020 itibariyle davacının reel varlıkları toplamının 15.787.702,04TL olmasına rağmen reel borçları toplamının ise 13.482.405,40TL olarak gerçekleştiği, şirketin reel öz varlığının ise (15.787.702,04TL – 13.482.405,40TL =) + 2.305.296,64TL olduğu, bu çerçevede, şirket varlıklarının borçlarını karşılamakta olduğu ve şirketin borca batık olmadığı, … Taah. Tic. Ltd. Şti. Yönünden; 30.06.2020 itibariyle davacının reel varlıkları toplamının 1.887.345,47TL olmasına rağmen reel borçları toplamının ise 1.158.795,12TL olarak gerçekleştiği, şirketin reel öz varlığının ise (1.887.345,47TL – 1.158.795,12TL =) + 728.550,35TL’ olduğu, bu çerçevede şirket varlıkları borçlarını karşıladığı ve şirketin borca batık olmadığı bildirilmiştir.
Davacı borçlu şirketlerin hem bu süreci iyi değerlendirerek faaliyetlerine devam ettiği, cari dönemde ortaya çıkan borçlarının tamamını ödemiş ve hem de geçmiş dönem borçlarının ödenmesi için borçların %90’ını oluşturan 3 alacaklı banka ile borçların yapılandırılması kapsamında ve Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması imzaladığı ve bu anlaşmaya banka dışında kalan cari hesap alacaklısı firmanın da onay verdiği, böylece davacı şirketlerin konkordato talepleri ile amaçlanan iyileşmenin gerçekleştiği tespit edilmiştir.
Bu çerçevede, davacı şirketlerin konkordato kapsamından çıkmalarına engel bir durumun bulunmadığı ve konkordato kapsamından çıkmalarının koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, davacıların konkordato taleplerinin reddine, dosya kapsamında konulan tüm tedbirlerin kaldırılmasına, konkordato komiser heyetinin görevinin sonlandırılmasına karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların Konkordato talebinin REDDİNE,
2-Dosya kapsamında konulan tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
3-Konkordato komiser heyetinin görevinin sonlandırılmasına,
4-Kararın bir suretinin Ankara Ticaret Sicil Memurluğuna gönderilmesine,
5-Kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararın İİK’nun 288/son maddesi uyarınca ilan edilmesine,
6-Konkordato komiser heyetinin var ise ödenmeyen ücretlerinin davacılar tarafından dava açılırken yatırılan avanstan karşılanmasına,
7-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 46. maddesine göre; her yıl bütçe kanunu ile belirlenen terkin sınırının altında kalan harçlarla ilgili müzekkere yazılmaz amir hükmü gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
8-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
e-imza e-imza e-imza e-imza

9-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacıların gider avansından karşılanmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.16.10.2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza