Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/510 E. 2021/822 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/510 Esas – 2021/822
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/510 Esas
KARAR NO : 2021/822
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2017
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
K. YAZIM TARİHİ: 03/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …’ın 02.08.2016 tarihinde, …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucu yaralandığını, …’ne kaldırıldığını, tedavisinin ardından taburcu edilmesine rağmen, ertesi gün ağrı şikayetiyle hastaneye kaldırıldığını, ancak 04.08.2016 tarihinde hayatını kaybettiğini belirterek, müteveffanın desteğinden yoksun kalan eşi …. yönünden 10.000TL maddi, 30.000TL manevi, kızı …, … ve oğlu … yönünden 30.000’er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 10.000TL maddi, 120.000TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02.08.2016 tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı …. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; murisin ölümünde müvekkili sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğu bulunmayıp, hastane ve hekimin tıbbi sorumluluğuna gidilmesi gerektiğini, davacı tarafça dava önce müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından kanunda öngörülen başvuru şartının gerçekleşmediğini, dava dilekçesinde bahsi geçen …. plakalı aracın müvekkili şirkete 20.12.2015-20.12.2016 tarihleri arasında ….. nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, müteveffanın davacı eşe gerçekten destek olduğunun ispatı gerektiğini, huzurdaki davada 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları ve Eki olan … Tablosunun uygulanması gerektiğini, davacı yanın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi talebinin haksız olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 02.08.2016 tarihinde müvekkilinin park halinde manevra yaparak yola çıkmak istediği esnada müteveffanın hareket halindeki aracın arkasından geçmeye çalışırken kazanın meydana geldiğini, müteveffanın vücudunda ATK tarafından tespit edilen kırıkların ya hastane tarafından eksik müdahale sonucu olarak tespit edilemediğini veya bu kırıkların müteveffa taburcu edildikten sonra istirahati sırasında meydana geldiğini, davacı tarafça talep edilen manevi tazminat tutarının zenginleşme amacına yönelik olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, ekonomik ve sosyal durum araştırma raporları, tedavi belgeleri, SGK kayıtları, Ankara Batı ….. Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas sayılı dava dosyası, 07/12/2020 tarihli kusur raporu, 18/08/2021 tarihli tazminat raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle davacıların desteğinin ölümünden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacılar tarafından, yukarıda açıklandığı üzere ölene yaya iken çarpan aracın ZMMS poliçesi ile sigortalayan sigorta şirketinden talepte bulunulmuştur.
Davalı ……AŞ’ye karşı açılan dava dosyamızdan tefrik edilmiş ve mahkememizin …. esas sayılı numarasını alarak davacıların murisi ile davalı şirket arasında sağlık hizmeti verilmesinden kaynaklanması, davacılar, davalı şirketin işlettiği hastanenin kusuru nedeniyle davacıların desteğinin ölümünden kaynaklı maddi ve manevi zararın tazmin edilmesini talep etmesi ve bu nedenle davacıların murisi “tüketici” sıfatını taşıdığından tüketici mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş ve karar kesinleşmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan kusur durumuna ilişkin 07/12/2020 tarihli, tazminat hesabına ilişkin 18/08/2021, mütevveffanın ölümü ile dava konusu trafik kazası arasında illiyet bağı olup olmadığına ilişkin kanun yolu denetiminden geçerek kesinleşen Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin dosyası kapsamında ….. esas sayılı dosyası kapsamında …ATK …. İhtisas Kurulundan alınan 01/02/2017 tarihli denetlenebilir bilirkişi raporları birlikte değerlendirilmiştir.
Tek yanlı kaza yönünden, ceza yargılaması sırasında alınan Adli Tıp Kusur raporu ile dosyamız kapsamında alınan kusur raporları arasında çelişki bulunduğundan çelişkileri gideren ve denetlenebilir 17/07/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporu hükme esas alınmıştır.
Müteveffanın ölümü ile dava konusu trafik kazası arasında illiyet bağı olup olmadığına ilişkin kanun yolu denetiminden geçerek kesinleşen Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası kapsamında …. ATK ….. İhtisas Kurulundan alınan 01/02/2017 tarihli denetlenebilir bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve müteveffanın ölümü ile dava konusu trafik kazası arasında illiyet bağının bulunduğu kabul edilmiştir. (Söz konusu … ATK …. İhtisas Kurulundan alınan 01/02/2017 tarih …. karar sayılı raporda kişinin ölümünün genel beden travmasına bağlı ekstremte ve pelvis kemiklerinin kırıklarına bağlı gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği ve maruz kaldığı araç dışı trafik kazasına bağlı yaralanması ile ölümü arasında illiyet bağı bulunduğu bildirilmiştir.)
Kusura ilişkin olarak alınan 07/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusunu oluşturan 02.08.2016 tarihli trafik kazasının oluşumunda …. plakalı araç sürücüsü davalı …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 47/c-d, 52/b ve 67/a-b madde hükümlerini ihlal ettiği, anılan kazada yaralanıp kısa bir zaman sonra da hayatını kaybeden muris yaya …’ın kendisini görüp farkında olamadan geri manevra yapan sürücü için alabileceği hiç bir tedbir ve kaçış noktası söz konusu olmadığından meydana gelen kazada kural ihlalinin söz konusu olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Tazminat hesabına ilişkin olarak alınan 18/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve ölüm halinde şahıs başına azami teminat limitinin 310.000,00-TL olduğu, KTK’da öngörülen yazılı başvuru şartı yönünden hukuki değerlendirme Sayın Mahkemenin takdirine ait olmak üzere, davalı sigorta şirketi yönünden dava şartının oluştuğunun kabulü halinde, davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibarıyla temerrüdünün oluştuğu, müteveffa …’ın hak sahibi …’ın 190.663,59-TL tutarında destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan maddi zararının bulunduğu bildirilmiştir.
Davacılar vekiline Yargıtay içtihatları uyarınca tamamlanabilir dava şartı olduğu kabul edilerek 5.celse 1 nolu ara kararıyla KTK 97. Maddesi uyarınca sigorta şirketine başvuru evraklarını sunması için süre verilmiş, süresinde evraklar dosyamıza sunulmuştur.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 20/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile, davacı … yönünden 10.000TL olan maddi (destekten yoksun kalma) tazminat talebini 180.663,59 TL artırarak, 190.663,59 TL ye yükseltmiştir.
Buna göre, davacı …’ın desteğinin ölümü ile sonuçlanan kaza nedeniyle davacı …. lehine hesaplanan maddi tazminattan davalının kaza tarihini kapsayan ZMMS poliçesi limiti ile sorumlu olduğu anlaşıldığından tespit edilen maddi (destekten yoksun kalma) tazminatın ıslah dilekçesi gözetilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …..’a verilmesine karar verilmiş, sigortaya dava tarihinden sonra başvuruda bulunulduğu anlaşılmakla sigorta şirketinin temerrütünün dava tarihi olan 06/09/2017 tarihinde oluştuğunun kabulü ile hükmedilen maddi tazminata davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden ise olay tarihi olan 02/08/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davacılar …, …., …. manevi tazminat isteminde de bulunmuşlardır.
Yukarıda açıklandığı biçimde, davalı …’ın %100 kusurlu eylemi sonucu meydana gelen trafik kazasında, davacıların desteği müteveffa ….ın ölümü neticesinde, davacılarda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlığındaki bozulma ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22/06/1966 tarih, 1996/70 sayılı içtihadı ile belirlenen manevi tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin ilkeler ve Hukuk Genel Kurulunun 26/06/2004 tarihli ve 2004/370 karar sayılı içtihadı ile belirlediği caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacıların uğradığı manevi zararın giderimi amacı ile paranın satın alma gücü itibari ile belirlediği bir meblağın davalı ….’dan alınarak, davacılara verilmesi sureti ile zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalının ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre takdiren davacı …. için 20.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, …. için 10.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 50.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 02/08/2016’dan itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı ….’dan tahsili ile davacılara verilmesine karar vermek gerekmekle aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
Açıklanan nedenlerle maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı ….’ın maddi tazminat davasının KABULÜNE,
Davacı … için eşi …’ın vefatından dolayı 190.663,59 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Hüküm altına alınan miktarlara davalı …. yönünden olay tarihi olan 02/08/2016’dan itibaren; davalı … A.Ş şirketi yönünden ise temerrüt tarihi olan 06/09/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
Davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun (maddi tazminat istemleri yönünden) düzenlediği poliçe limiti olan 310.000,00 TL ile sınırlı tutulmasına,
2-Davacıların manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE,
Davacı … için 20.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 02/08/2016’dan itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı …..’dan tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 16.439,72 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 34,40 TL, tamamlama harcı olarak alınan 410,00 TL ve ıslahla alınan 3.086,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.912,32 TL harcın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 10.229,67 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç, 410,00 TL tamamlama harcı, 3.086,00 TL ıslah harcı, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.563,40 TL harcın, davalı sigorta şirketinin sorumluğu 2.823,07 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.100,00 TL bilirkişi ücreti, 1.104,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.204,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 1.707,38 TL’nin, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.352,65 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Maddi Tazminat Yönünden;
Davacı …. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 21.796,45 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Manevi Tazminat Yönünden;
a) Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen davacı …. için 4.080,00 TL, davacı … için 4.080,00 TL, davacı … için 4.080,00 TL, davacı … için 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı ….’dan tahsili ile ayrı ayrı davacılara ödenmesine,
b) Davalı …. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesi gereğince reddedilen miktara göre hesap edilen 4.080,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 4.080,00TL vekalet ücretinin davacı ….’dan, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı ….’dan, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı ….’dan alınarak bu davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı sigorta şirketi vekilinin ve davalı ….’ın yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/10/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza