Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/502 E. 2021/233 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/502 Esas – 2021/233
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/502 Esas
KARAR NO : 2021/233

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2019
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
K. YAZIM TARİHİ: 16/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı şirkete satılarak teslim olunan 08.08.2018 tarihli 32.397,56 TL bedelli, 09,08.2018 tarihli 75.526,69 TL bedelli, 15.08.2018 tarihli 18.252,97 TL bedelli, 15.08.2018 tarihli 15.307,22 TL bedelli, 18.08.2018 tarihli 32.280,21 TL bedelli, 08.09.2018 tarihli 342,41 TL bedelli, 08.09.2018 tarihli 1.358,58 TL bedelli, 10.09.2018 tarihli 27.812,60 TL bedelli, 10.09.2018 tarihli 1.241,91 TL bedelli, 12.10.2018 tarihli 3.944,93 TL bedelli, 12.10.2018 tarihli 2.939,33 TL bedelli, 31.10.2018 tarihli 12.187,19 TL bedelli faturaların muhteviyatı emtia bedellerinden kaynaklanan alacağını tahsil edemediğini, bu alacağın tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatılarak borçlu şirkete 7 örnek ödeme emrinin gönderildiğini, bu ödeme emrine karşı süresinde borca ve ferilerine itiraz edilerek takibin durduğunu, hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuğa başvuru zorunluluğu çerçevesinde yapılan arabuluculuk başvurusunun anlaşamama şeklinde sonuçlandığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine ikame edilen icra takibinde alacağın cari hesap ve faturaya dayandırıldığını ancak taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi ve/veya hesap mutabakatı bulunmadığını, faturaların gerçekten hizmetin/malın verildiği anlamına gelmeyeceğini, faturaların müvekkiline tebliğinin tek başına alacağı muaccel hale getirmeyeceğini ayrıca temerrüt için ihtarname gönderilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine, ikame edilen işbu haksız dava nedeniyle davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları, tarafların 2018 yılına ait BA-BS formları, ticari defter ve belgeleri, davacı defterleri üzerinde talimat mahkemesince (Manisa …. AHM’nin … Tal.) yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen 12/03/2020 tarihli bilirkişi raporu, mahkememizce alınan 04/12/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 18/03/2019 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 113.673,66 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 20/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 23/05/2019 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 18/09/2019 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği faturadan kaynaklanan toplam 113.673,66 TL bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Mahkememizce davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması amacıyla yazılan talimat gereği Manisa …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … talimatına kayden alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirkete ait yevmiye defteri ve defteri Kebirin e-defter kapsamında elektronik ortamda tutulmakta olduğu, bu defterlere yapılması gereken muhasebe kayıtlarının usulüne göre yapıldığı, yine bu defterlerin beratlamalarının yasal sürelerinde ve usulüne uygun olarak yapıldığı, kağıt ortamında tutulmakta olan envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, diğer bir ifade ile davacının yasal ticari defter ve kayıtlarının lehine delil olmasına engel bir durumun bulunmadığı, davacının gerek dava dilekçesinde ve gerekse delil bildirme dilekçesinde listelenen faturaların tamamının davalının yasal ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, itirazın iptaline konu Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E nolu dosyasının bilirkişiliğimize teslim edilen evraklar içerisinde olmadığı ve/veya icra takibi ile ilgili herhangi bir bilginin de olmadığı, bu nedenle davacının hangi tarihte, hangi asıl alacak tutarı üzerinden takip yaptığı ve/veya bu asıl alacak için takip tarihine kadar gedkme faizi talep edip etmediği hususlarında bir tespit yapılamamakla birlikte, davacının dava dilekçesinde harca esas değerin 113.673,66 TL’sı olarak belirtilmiş olmasında hareketle, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan bu tutarda asıl alacağının bulunduğu, bu tutarın davacının yasal ticari defter kayıtları ile de uyumlu olduğu bildirilmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının da incelenmesi bakımından dosya mahkememizce tekrar bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen 04/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile 18.03.2019 tarihli takibe konu alacak talebinin 113.673,66 TL olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarının incelendiği dosya kapsamındaki 12/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda yer alan taraflar arasındaki borç-alacak ilişkisini gösteren hesap hareketleri incelendiğinde, 2018 yılı itibariyle davacının dava konusu alacağının dayanağı faturalarında içerisinde yer aldığı BS formu ile beyan ettiği 61 adet faturayı kayıtlarına yansıttığı, davacının cari hesap ilişkisi bağlamında davalıdan 18.03.2019 icra takip tarihi itibariyle 113.673,66 TL alacaklı gözüktüğü, davalı kayıtlarının bulunduğu bildirilen “… Sokak, No:… Çankaya-Ankara” adresinde kimsenin bulunamadığı, dolayısıyla yerinde defter incelemesinin yapılamadığı, davalı şirketin 2018 yılına ilişkin ticari defterlerinin dosyaya sunulması halinde incelemesinin yapılabileceği, hem davacının BS formu ile beyan ettiği hem de davalının BA formu ile beyan ettiği faturaların birbiri ile örtüştüğü bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporları birlikte değerlendirilerek; dava konusu faturaların hem davacının hem de davalının vergi kayıtlarında bulunduğu anlaşıldığından, Yargıtay 19.HD 2016/7490 esas, 2017/2932 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere icra takibine konu faturaların vergi dairesine bildirilen BA formları kapsamında kalması ve vergi dairesine bu şekilde bildirilmesi fatura konusu malın davalı tarafa teslim edildiğine karine teşkil etmektedir. Bu karinenin aksi de davalı tarafça ispat edilmediğinden ve hem davacının BS formu ile beyan ettiği hem de davalının BA formu ile beyan ettiği dava konusu faturalar birbiri ile uyuştuğundan davacının davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE ; Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya üzerinden davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
2-113.673,66 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 7.765,04 TL harçtan peşin alınan 1.372,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.392,14 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 1.372,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.423,70 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 144,65 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.344,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 14.749,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/04/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza