Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/494 E. 2020/59 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/494 Esas – 2020/59
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/494 Esas
KARAR NO : 2020/59

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/05/2018
KARAR TARİHİ : 30/01/2020
K. YAZIM TARİHİ: 14/02/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin gayrimenkul satış danışmanlığı ve aracılığı işini yürüttüğünü, bu bağlamda gayrimenkul sektöründe çeşitli hizmetler verdiğini, davalı şirketin gayrimenkul satış danışmanlığı ve aracılık fiaaliyetlerini de sürdürdüğünü, ancak davalı şirket tarafından müvekkilinin verdiği hizmet bedellerinin ödenmediğini, bu durumun davalıya ihtarına rağmen borcun ödenmediğini ve icra takibi başlatıldığını, icra takibine itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, davalı borçlunun tacir olduğunu ve borcunu ödediğini kesin delille ispat etmesinin gerektiğini, davalının icra takibini durdurmak ve takibi sürüncemede bırakmak maksadıyla kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek Ankara Batı İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalının, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazının bulunduğunu, davacının gerçek şahıs olarak kesinlikle müvekkili şirketle herhangi bir aracılık sözleşmesinin bulunmadığını, davacı tarafın yetkilisi olduğu … Mer. Rek. Mob. Pls. Gıda İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. adına müvekkili şirket aleyhine Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında dava açtığını ve yargılamasının halen devam ettiğini, müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını savunarak usul ve yasaya açıkça aykırı olarak kötü niyetle açılan iş bu davanın reddine, davacının hiçbir alacağı olmamasına rağmen dava açmadaki kötü niyeti dikkate alınarak asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları, tapu kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Eldeki dava, Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin… esas sayısına kayden açılmıştır. Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih… esas 2019/125 karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dava dosyası Ankara Batı … Tüketici Mahkemesine gönderilmiştir. Anılan Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde “tarafların müteşebbis ve tacir niteliğinde olduğu, davanın nisbi ticari dava niteliğinde olduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, gönderilen dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Öncelikle çözüme kavuşturulması gereken mesele, davacının tacir, eldeki davanın ise ticari dava olup olmadığının tespiti ve buna bağlı olarak davaya bakma görevinin Mahkememize ait olup olmadığıdır.
Etimesgut Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkeremize verilen 25/11/2019 tarihli cevabi yazıda, davacının işletme hesabı esasına göre defter tuttuğunun bildirildiği görülmüştür.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada; davacı taraf, davalı şirkete gayrimenkul satış danışmanlığı ve aracılık hizmeti verdiğini, davalı tarafça hizmet bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlattıkları icra takibine de davalının haksız yere itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu belirterek davalının itirazının iptalini talep etmektedir. Etimesgut Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan yazı cevabında da belirtildiği üzere davacının, işletme hesabı esasına tabi vergi mükellefi olan esnaf olduğu, bir başka deyişle tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/01/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza