Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/482 E. 2019/526 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/482 Esas – 2019/526

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/482 Esas
KARAR NO : 2019/526

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/09/2019
KARAR TARİHİ : 17/09/2019
K.YAZIM TARİHİ : 04/10/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin Adalet Bakanlığı bünyesinde … sicil numarası ile arabuluculuk faaliyetini yürütmekte olduğunu, 11/04/2019 tarihinde Ankara Arabuluculuk Bürosu tarafından … dosya numarası ile başvurucunun … Ticaret Ltd. Şti., muhatabın ise davalı şirket olduğu dava şartı zorunlu ticari arabuluculuk dosyasına müvekkilinin atandığını, 02/05/2019 tarihinde arabulucunun nezaretinde yapılan toplantı sonucunda tarafların anlaşmaya vardığını, anlaşma sonucunda hazırlanan son tutanak ve anlaşma tutanağının imza altına alınarak ıslak imzalı birer nüshalarının taraflara teslim edildiğini, anlaşma tutanağında arabuluculuk ücretinin 4.600,00 TL olarak belirlendiğini, anlaşma tutanağının 5. maddesinde arabuluculuk ücretinin 20/05/2019 tarihinde arabulucunun anlaşma tutanağında belirtilen hesabına ödeneceğinin kayıt altına alındığını, arabuluculuk ücretinin 20/05/2019 tarihinde ödenmemesi üzerine davalı şirket yetkilileri ile defalarca iletişime geçildiğini, ancak her defasında bir kaç gün içinde ödeneceğinin söylenmesine rağmen ödeme yapılmadığını, davalının ödeme yapmayacağının anlaşılması üzerine 21/06/2019 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından 02/07/2019 tarihinde müvekkili şirketin alacaklı görünen taraf ile arasında ticari bir ilişki yoktur gerekçesiyle itiraz edildiğini, oysaki borcun kaynağı ticari ilişki değil tarafların anlaşması arabuluculuk faaliyetinden kaynaklanan arabuluculuk ücreti olduğunu beyan ederek, borçlunun haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE : Dava, arabuluculuk hizmeti ücretinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır (HMK m.114/1-c). Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada; arabuluculuk ilişkisi, tarflar ve arabulucu olarak seçilen kişi ya da kişiler arasında kurulan bir vekalet sözleşmesi niteliğinde olup ( TBK md. 502/2), bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda, ne arabulucunun TKHK’da tanımı yapılan “satıcı” ya da “sağlayıcı”, ne de sözleşmenin diğer tarafını oluşturan tarafların birer tüketici olduklarından söz edilemeyeceği gibi, arabuluculuk konusunda yapılan faaliyet de, bir tüketici işlemi olarak kabul edilemez. Zira yapılan faaliyet, dayanağının kanundan alan belli şart ve emredici kurallara bağlanan, alternatif bir uyuşmazlık çözüm biçimi olarak, devlet yargısını destekleyici bir faaliyettir. Sonuç olarak, niteliği bir “vekalet” sözleşmesi olsa da, hakem sözleşmesinde, hakem ya da hakem kurulunun görevi yargısal bir faaliyet olduğundan, yine arabuluculuk sözleşmesinde, arabulucunun görevi Devlet yargısını destekleyici bir faaliyet olduğundan ” tüketici işlemi” olarak kabul edilemeyeceği gibi, ticari bir faaliyet de değildir. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/09/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı