Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/475 E. 2019/770 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/475 Esas – 2019/770

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/475 Esas
KARAR NO : 2019/770

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ: 03/12/2019
K.YAZIM TARİHİ : 13/12/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı … şirketi arasında … Makinesi için eser sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre makinenin 65.000 Euro olduğunu, bu bedelin %50’sinin peşin, %45’i makine üretilip sevk edildiğinde, kalan %5’i ise sevk yapıldıktan sonra ödeneceğini, müvekkili şirketin, davalı tarafından istenilen özellikteki makineyi ürettiğini ve teslim ettiğini, sözleşme ile üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip makineyi üreten, sevk ve teslim eden müvekkili şirkete ödenmesi gereken bedelin halen ödenmediğini, makine satışı için 29.11.2016 tarihli, … seri numaralı 65.000 Euro bedelli fatura düzenlendiğini, sözleşme ve fatura bedelinin 32.500Eruoluk kısmının 29/12/2015 tarihinde, 15.000 Euroluk kısmının 12/07/2016 tarihinde ve 14.250 Euroluk kısmının ise 25.11.2016 tarihinde ödendiğini, 65.000 Euronun %5’lik son kısmı olan 3250 Euro’nun müvekkili şirketin tüm aramalarına ve isteklerine rağmen bugüne kadar halen ödenmediğini, davalı şirketin teslim aldığı makineyi halen kullanmakta olduğunu, alacağını alamayan müvekkili şirket tarafından, borcun tahsili amacıyla 30.10.2018 tarihinde Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile faturaya dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, yapılan takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu beyan ederek, 3250 Euro’nun davalı yandan tahsiline, bu bedele 30/10/2018 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; yetki ilk itirazında bulunarak HMK 6 madde uyarınca mahkemenin yetkili olmadığını, yetkili mahkemenin Mersin Mahkemeleri olduğunu belirterek, müvekkili şirketin … Bölgesinde faaliyet gösterdiğini, ülkemizden alınan ham maddeleri işleyerek ihraç ettiğini, davacının sözleşme gereği kendi ürettiği, üretimini kendisinin yaptığı makineyi zamanında müvekkiline teslim etmesi gereken zamanında teslim etmediğini, sözleşmeye göre teslim tarihinden altı ay sonra 02/12/2016 tarihinde makinenin teslim edildiğini, makinenin tesliminden sonra davacı makineyi monte etmiş ancak davacının kendi çalışanları mekanikler … ve elektrik teknikeri … tarafından makinenin çalıştırılamadığını, makineyi çalıştırmak için müvekkili çalışanlarının üç ay kadar uğraştıklarını ancak yinede çalıştıramadıklarını, arıza ile ilgili çalışanları tarafından tutanak tutulduğunu, makinenin tamiri için Ankara’ya geri gitmesi gerektiğinin söylendiğini, bunun üzerine Mersin Gümrük Müdürlüğünden çıkışı yapılarak makinenin tamir için gümrük çıkışı yapıldığını, çıkıştan bir ay sonra tamir edildi denerek 14/04/2017 tarihinde makinenin tekrar müvekkiline geri gönderildiğini, bu defa makineyi kurmaya dahi gelmediklerini, makinenin müvekkili tarafından monte edildiğini, monte edildikten sonra makinede hiçbir düzelme olmadığı, hataları yapmaya devam ettiğinin görüldüğünü, davacı ile yapılan görüşmelerde müvekkili şirketin sürekli oyalandığını, bunun üzerine de sözleşmenin TBK madde 227/1 hükmüne göre müvekkilinin makineyi teslime hazır olduğu bildirilerek 06/03/2018 tarihinde fesh edildiğini ve ödenen paranın müvekkiline iadesinin istendiğini, davacının ağır kusurlu olduğunu, ağır kusuru sebebi ile sözleşmenin feshedildiğini, davacının müvekkilinden herhangi bir alacağı olmadığını, fesh-i ihbarın da davacının makinesini teslime hazır olduklarının bildirildiğini, ancak teslim alınmadığını beyan ederek, fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle yetki itirazının kabulü ile davanın yetkili Mersin Mahkemelerine gönderilmesine, mahkeme aksi kanaatteyse davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, eser sözleşmesi uyarınca teslim edilen makine bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davalı tarafça süresi içerisinde yetki itirazında bulunulmuş, yetkili mahkemenin davalı şirketin adresinin bulunduğu Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu ifade edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmeleri, niteliği itibariyle iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olup, karşılıklı edimleri içerir. Bu nedenle, eser sözleşmelerinden kaynaklanan bir alacakta yetkili mahkemenin tayininde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir(Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2019/2763 E, 2019/3958 K sayılı ilamı).
Davalı tarafça cevap dilekçesinde ve süresinde yetki ilk itirazında bulunulmuştur. Eldeki davada yetkili mahkemenin, 6100 sayılı HMK’nun 6 ve 10. maddeleri gereğince belirlenmesi gerekmektedir. 6100 Sayılı HMK’nun 6/1 madde ve fıkrasında “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Kanunun 10. maddesindeki düzenlemeye göre ise; sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Bu durumda dava, davalının yerleşim yerinde açılabileceği gibi, sözleşmenin ifa yerinde de açılabilir. Dosya kapsamından davalının adresinin “… Mah. … Bölge …. Cadde No 17/A Akdeniz/MERSİN” olduğu, ifa yerinin de davalının muamele merkezi olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, hem davalının yerleşim yerinin hem de sözleşmenin ifa yerinin Mersin İli olması karşısında, yetkili mahkemenin Mersin Mahkemeleri olduğu ortadadır. Bu nedenle, davalı yanın süresinde yaptığı yetki itirazı kabul edilerek yetkisizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı yanın yetki ilk itirazının kabulü ile, Mahkememizin HMK 6 ve 10 maddeleri uyarınca yetkisizliğine,
2-Yetkili mahkemenin Mersin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunun tespitine,
3-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili Mersin Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
4-HMK nun 331/2 maddesi gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerinin gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
5-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.03/12/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı