Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/474 E. 2019/713 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/474 Esas – 2019/713
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/474 Esas
KARAR NO : 2019/713

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 28/12/2012
KARAR TARİHİ : 19/11/2019
K. YAZIM TARİHİ: 13/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2008 yılında üyelikten istifa ettiğini, aidatlarının iade edilmemesi karşısında davalı hakkında Sincan …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının asıl alacağın 3.500,00 TL’lik kesimine ve işlemiş faiz olarak istenen 15.222,97 TL’lik kesimine itiraz ettiğini, itiraz edilmeyen kesim yönünden takibin kesinleştiğini, itiraza konu edilen 3.500,00 TL asıl alacak ve 15.222,97 TL’lik işlemiş faiz kesimine itirazın iptaline ve davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının ortaklığı döneminde yapılmış olan genel giderlerden sorumlu olduğunu, bunun miktarının 3.500,00 TL olması nedeniyle bu bedelin alacaktan indirilmesi gerektiğini, davacının takip tarihinden önceki dönem için faiz talebinde bulunamayacağını, davanın haksız olarak açılması nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminat ödemesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sincan … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, davalı kooperatifin kayıtları, davacının sunduğu aidat ödeme belgeleri, bilirkişinin sunduğu 20/05/2013 tarihli rapor, 18/06/2013 tarihli ek rapor ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Talep, çıkma payı alacağının tahsili amacı ile yapılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce 2012/417E. sayılı dava dosyasında yapılan yargılama neticesinde 11/06/2013 tarih 2012/417E.-2013/171K. sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine mahkememizce verilen hükmün Yargıtay ….HD’nin 20/01/2015 tarih, 2014/11083E-2015/325K sayılı ilamıyla ve ” ….Dava, çıkma payı alacağı talebiyle girişilen takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu eksik incelemeye dayanmaktadır. Şöyle ki, davacı 15.12.2008 tarihinde üyelikten istifa etmiş, istifası aynı gün yönetim kurulu kararı ile kabul edilmiştir. Kooperatif anasözleşmesinin 13. maddesi gereğince, hesap senesi sonundan en az bir ay önce üyelikten istifa edilmesi gerekmektedir. Hesap senesinin son ayı içinde istifa edilmesi durumunda ise, çıkma payı alacağı, istifa edilen seneyi takip eden bir sonraki senenin bilançosunun kabul edildiği genel kurul toplantısının yapıldığı tarihten itibaren bir ay sonra muaccel hale gelecektir ve çıkma payı alacağından düşülmesi gereken genel giderler de o senenin bilançosuna göre belirlenecektir. Kooperatif Anasözleşmesinin 68. maddesi gereğince hesap dönemi takvim yılıdır. Somut olayda, davacının 2008 yılının Aralık ayında, yani hesap senesinin son ayında istifa etmesi nedeniyle çıkma payı alacağının 2009 yılı bilançosunun görüşüldüğü 04.04.2010 tarihinden bir ay sonra muaccel hale gelmesi sebebiyle temerrüt faizinin 05.05.2010 tarihinden itibaren başlatılması ve çıkma payı alacağından düşülecek genel giderlerin 2009 yılı bilançosuna göre belirlenmesi gerekirken, davacının çıkma payı alacağının, 2008 yılı bilançosuna göre belirlenen genel gider çıkarılarak hesaplanmış ve temerrüt faizinin de 2008 yılının bilançosunun görüşüldüğü tarihten bir ay sonra başlatılmış olması, ayrıca İİK ‘nın 67. maddesi gereğince icra inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekirken toplam alacak üzerinden hesaplanması doğru görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.
Gönderilen dosya Mahkememizin 2015/191 esas sırasına kaydedilmiş, usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkememizin 06/10/2015 tarih 2015/191-448 E.-K. sayılı ilamı ile “…04/05/2010 tarihi itibariyle muaccel olan ve fakat alınmış geçerli bir erteleme kararı nedeniyle ancak 04/05/2013 tarihi sonrası talep edilebilecek alacak nedeniyle davacı tarafça erteleme süresi içerisinde takip başlatıldığı ve dava açıldığı…” gerekçesiyle davanın reddine dair karar verilmiş, verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …HD’sinin 28/11/2017 tarih 2015/9911E.-2017/3487K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına dair verilen karara karşı davacı vekilince karar düzeltme kanun yoluna başvurulması üzerine ise Yargıtay … HD’nin 27/05/2019 tarih 2018/499E-2019/2359K sayılı ilamı ile “…Yeniden yapılan inceleme sonucunda davalı kooperatifin yerel mahkemenin ilk kararının temyiz sebepleri göz önüne alındığında artık davacı açısından usuli kazanılmış hakları mahkemenin gözetmesi gerektiği, davanın erken dava olmasıyla ilgili bir iddia bulunmaması nedeniyle Dairemizin ilk bozma kararında da bu husus bozma sebebi yapılmadığına göre mahkemece usuli kazanılmış hak gözetilerek Dairemizin 20.01.2015 tarihli bozma ilamında belirlenen hususlar üzerinde durulup bir karar verilmelidir. Kararın bu gerekçelerle bozulması gerekirken bu hususlar gözden kaçırılılarak onanmasına karar verilmesi doğru olmamış bu nedenle Dairemizin 28.11.2017 gün, 2015/9911 Esas, 2017/3487 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak kararın yukarıdaki gerekçelerle bozulması gerekmiştir…” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, tekrar gönderilen dosya bu kez Mahkememizin 2019/474 esas sırasına kaydedilmiştir.
Usulu ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davacı, Sincan …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yaptığı icra takibi ile birikmiş 47.200,00 TL çıkma payı alacağı ile 15.222,97 TL işlemiş yasal faizin ödenmesini istemiştir. Davalı kooperatifin itirazı neticesinde, ilamsız icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir. Dava yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ve asıl alacağın itiraza uğrayan 3.500,00 TL’lik kesimi ile 15.222,97 TL işlemiş faiz kesimiyle ilgili olarak açılmıştır.
Uyuşmazlık, davacının alacağının miktarı ile bu miktarın muaccel olduğu tarihin tespiti noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizin 2015/191 esas sayısına kayden yargılama yapılırken bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılarak 19/06/2015 havale tarihli rapor dosyaya kazandırılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 17. maddesi ve ana sözleşmenin 15. maddeleri uyarınca, kooperatif üyeliğinden çıkan ya da çıkarılan ortağın hakları, ortaklıktan çıktığı veya çıkarıldığı yılın bilançosu çerçevesinde iade edilir. Alacak, anılan bilançonun genel kurulda kabulünden itibaren bir ay içinde muaccel hale gelir. Ortak ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ortaklıktan ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra payına düşen miktarı, kooperatifin temerrüte düştüğü tarihten itibaren faizi ile birlikte isteyebilir. Ayrıca, 1163 sayılı yasanın 17/2 maddesi uyarınca, çıkan yada çıkarılan ortağa yapılacak ödemeler, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte ise, genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir.
Davacının kooperatif üyeliğinden istifası yönetim kurulunun 15/12/2008 tarihli kararı ile kabul edilmiştir. Kooperatif ana sözleşmesinin 13. maddesi gereğince, hesap senesi sonundan en az bir ay önce üyelikten istifa edilmesi gerekmektedir. Hesap senesinin son ayı içinde istifa edilmesi durumunda ise, çıkma payı alacağı takip eden bir sonraki senenin bilançosunun kabul edildiği genel kurul toplantısının yapıldığı tarihten itibaren bir ay sonra muaccel hale gelecektir ve çıkma payı alacağından düşülmesi gereken genel giderler de o senenin bilançosuna göre belirlenecektir. Bu durumda davacının çıkma payı alacağı 31/12/2009 tarihli bilançoya göre hesaplanmalıdır. Davacının sunduğu ödeme belgeleri ve davalı kayıtlarına göre davacı tarafından ödenen aidat toplamı 47.200,00 TL’dir. Bilirkişi tarafından tespit edilen 2.761,03 TL’lik genel gider payı düştükten sonra davacının 44.438,97 TL çıkma payı alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, dava konusu yapılan alacağın muaccel olduğu tarihin de belirlenmesi gerekmektedir. 31/12/2009 tarihli bilanço 04/04/2010 tarihli genel kurulda onaylanmıştır. Alacağın, bilançonun onaylamasından itibaren bir ay içinde ödenmesi gerekeceğinden, temerrüdün 04/05/2010 tarihinde gerçekleştiği belirlenmiştir. Davacının yerine birebir yeni ortak alınmadığı da tespit edilmekle, alacağın bu tarihte muaccel olduğunun kabulü gerekmektedir. 19/06/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda, çıkma payı alacağının muaccel olduğu tarih ile takip tarihi arası işlemiş faizi 8.974,24 TL olarak hesaplanmıştır.
Tüm dosya kapsamı ile 19/06/2015 havale tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacının Sincan …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip tarihi itibarıyla davalı kooperatiften 2.761,03 TL’lik genel gider payı düştükten sonra 44.438,97 TL çıkma payı alacağı ve 8.974,24 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu anlaşılmıştır. Eldeki davada asıl alacağın itiraza uğrayan 3.500,00 TL’lik kesimi bakımından itirazın iptalinin talep edildiği nazara alındığında, bilirkişi tarafından 2009 yılı bilançosuna göre hesaplanan 2.761,03 TL’lik genel gider katılım payının bu miktardan düşülmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca, Sincan …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan icra takibinde itiraza konu edilen 3.500,00 TL asıl alacağın 738,97 TL’lik kesimine ve 15.222,97 TL olarak istenen işlemiş faiz alacağının da 8.974,24 TL’lik kesimine yönelik itirazında davalının haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar (738,97 TL asıl alacak) üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; Sincan … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalı aleyhine yapılan icra takibinde itiraza konu edilen 3.500,00 TL asıl alacağın 738,97 TL lik kesimine ve 15.222,97 TL olarak istenen işlemiş faiz alacağının da 8.974,24 TL lik kesimine itirazın iptaline, takibin itiraz edilmeyen miktarlar haricinde bu miktarlar üzerinden de devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, itirazın iptaline karar verilen 738,97 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 663,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 21,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 642,35 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 21,15 TL peşin harç, 21,15 TL başvuru harcı, 3,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 45,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 650,00 TL bilirkişi ücreti, 949,75 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.599,75 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 829,92 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen 70,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 36,31 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Karar tarihi itibarıyla davalının vekilinin bulunmadığı, önceki aşamalarda vekillik görevini yürüten Av. …’in Yenimahalle …. Noterliğinin 02/10/2018 tarih ve … yevmiye numaralı azilnamesiyle görevinden azledildiği anlaşıldığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/11/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı