Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/471 E. 2020/356 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/471 Esas – 2020/356

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/471 Esas
KARAR NO : 2020/356

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/09/2019
KARAR TARİHİ: 08/09/2020
K.YAZIM TARİHİ:18/09/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili ile davalı borçlu arasında devam eden ticari ilişkide müvekkilinin kendi üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen alacağına kavuşamadığını, müvekkilinin 15.300,00 TL tutarlı faturadan bakiye 5.796,10 TL ödenmeyen alacağının bulunduğunu, davalı-borçlu aleyhine Ankara… İcra Müdürlüğünün … E. saydı takibin 29.04.2019 tarihinde başlatıldığını, yetkiye itiraz neticesinde Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takibe devam edildiğini, ödeme emrinin borçlu vekiline 02.07.2019 tarihinde tebliğinden sonra 04.07.2019 tarihinde takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmesinde de sonuca yarılamadığını beyan ederek, haksız olarak borca itiraz edildiğinin kabulü ile birlikte itirazın iptaline, davalı aleyhine borcun %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı tarafından düzenlenen fatura icra takibinde ve işbu davada alacağa dayanak olarak gösterilmiş olsa da fatura içeriğinin malın/hizmetin verildiği/teslim edildiğine ilişki herhangi bir belge sunulmadığını, davacının edimini yerine getirip getirmediği hususunda ispat yükünün davacıya ait olduğunu, takibe konu faturaların tek başına alacağı muaccel hale getirmeyeceğini, temerrüt için ihtarname gönderilmediğini, faiz talebinin reddinin gerektiğini beyan ederek, davanın reddine, ikame edilen işbu haksız dava nedeniyle davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, tarafların 2018 yılına ait BA-BS formları, talimat mahkemesi aracılığıyla alınan 13/02/2020 tarihli bilirkişi raporu, mahkememizce alınan 10/04/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla 5.796,10 TL nin tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 03/07/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 04/07/2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafından davalıya mal satıldığı ve teslim yapılmasına rağmen bedelin ödenmediği cari hesap alacağı oluştuğu iddia edilmiş; davalı tarafından ise faturanın tanziminin mal teslimine yeterli delil olmadığı alacağın muaccel hale gelmeyeceği beyan edilmiştir.
Davacının defter ve kayıtları, mevcut deliller ve mahkememizce HMK nın 221.maddesi kapsamında resen istenen BA-BS formlarının incelenmesine yönelik olarak talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait elektronik defterlerin incelenmesinde, davacının davalıya düzenlemiş toplam fatura bedellerinin 35.912,10 TL olduğu, davacının ticari defterlerinde davalıdan 30.116,00 TL tahsilat gözüktüğü, davacı tarafça düzenlenen faturalar toplamından tahsilatlar mahsup edildiğinde davacının davalıdan 5.796,10 TL alacaklı gözüktüğü belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, davacının dosya kapsamındaki 2018 yılı BS formlarında davalı adına düzenlediği ve alacağın dayanağı faturaların davacı tarafından BS formu ile beyan edildiğinin görüldüğü, davalı vekilince beyan edilen adreste kimse bulunmadığı için ticari defterlerinin incelenemediği, davalı avukatı ile yapılan görüşmeden de bir sonuç alınamadığı, dolayısıyla davalı defter ve kayıtları üzerinden bir tespitin yapılamadığı, ancak davalının dosya kapsamındaki 2018 yılı BA formlarında davacının düzenlediği ve alacağın dayanağı faturaların davalı tarafından BA formu ile beyan edildiğinin görüldüğü, dosya kapsamındaki davacı BS formları ile davalı BA formlarındaki beyan edilen tutarların birbirlerini teyit ettiği, faturalar konusunda bir uyuşmazlığın bulunmadığı belirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından, müvekkilinin defterlerinin incelenmesine yönelik olarak beyanda bulunulmuşsa da; bilirkişi incelemesi sırasında defterler temin edilmemiş olduğundan ve BA/BS formları incelenerek rapor tanzim edildiğinden bu talep gereği işlem yapılmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının davalıya mal sattığı ve teslim alan imzalı irsaliyeli faturalara göre teslimin yapılmış olduğunun anlaşıldığı, davalının mallarda ayıp olduğuna ilişkin bir savunmada bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından vergi dairesine beyan edilmiş olması nedeniyle kayıtlarına işlendiğinin anlaşıldığı, fatura iadesine ilişkin delil de sunulmadığı gözetilerek, satım konusu bedelin ödenmesi gerektiğinden davacının alacak talebinin yerinde olduğu kanaatiyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına,
2- 5.796,10 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 395,93 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 70,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 325,92 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre belirlenen 1.320,00 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 70,01 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 120,81 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 101,90 TL tebligat ve posta gideri ile 1.200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.301,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Zorunlu arabuluculuk görüşmesi sırasında davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 2019 yılı AAÜT nin 16/1-c maddesi uyarınca 750,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.08/09/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı