Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/465 E. 2022/551 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/465 Esas – 2022/551
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/465 Esas
KARAR NO : 2022/551
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
K. YAZIM TARİHİ: 16/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın maliki diğer davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın 27.05.2016 tarihinde sebebiyet verdiği kaza sonucunda …’ün yaralanarak malul kaldığını, … plakalı aracın kaza tarihinde geçerli bir Zorunlu Mali Mesuliyet (trafik) Sigorta poliçesi olmadığından, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14, Maddesi ve … Yönetmeliğinin 9. maddesi uyarınca; kazada malul kalan …ün başvurusu üzerine müvekkili tarafından 09.08.2018 tarihinde 15.550,00 TL tazminat ödenmek zorunda kalındığını, yasa ve yönetmelik gereğince … Hesabına yapılan ödemeler için, zarara neden olanlara (aracın işletenine, sürücüsüne ve diğer sorumlulara) rücu hakkı tanındığını, bu durumda (Karayolları Trafik Kanunu, B.K. ve ilgili diğer yasalar uyarınca) ödenen 15.550,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte; kazaya sebebiyet … plakalı aracın maliki … ve sürücüsü …’dan tahsili için Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ancak davalının borca itiraz ettiğini, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :
Eldeki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 03/01/2022 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunundan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtayca re’sen incelenir. Bu durumda, davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için davanın mutlak ticari dava olması ya da uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur. Somut uyuşmazlıkta; davacı güvence hesabı zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın neden olduğu kazada yaralanan dava dışı kişiye ödediği tazminatı, haksız fiilden sorumlu olan araç sahibi ve sürücüsü davalılardan rücuan talep etmektedir. Yargıtay 20 HD.nin 23.01.2017 tarih, 2016/11796-2017/343 sayılı; 23.01.2017 tarih 2016/13991-2017/368 sayılı; Yargıtay 17.HD.nin 29.12.2016 tarih ve 2016/170-2016/12160 sayılı; 29.12.2016 tarih ve 2016/17069-2016/12160 sayılı; 29.12.2016 tarih ve 2016/17069-12160 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, dava niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklanmış olup, davalıların gerçek kişi olması ve TTK.nun 4/1.Maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava kapsamında bulunmayan davanın asliye hukuk mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/06/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.