Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/450 E. 2020/366 K. 09.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2019/450 Esas – 2020/366
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/450
KARAR NO : 2020/366

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Özel Denetçi Tayin Edilmesi
DAVA TARİHİ : 29/08/2019
KARAR TARİHİ: 09/09/2020
K.YAZIM TARİHİ: 11/09/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; 26 Haziran 2019 günlü Olağan Genel Kurulda, finansal tabloların incelenebilmesi aşamasında; şirketin cari dönemde kestiği en yüksek bedelli 10 adet faturası ile şirkete keşide edilen en yüksek tutarlı 10 adet faturanın örneklerini, şirket sermayesinin 5 katından fazla bedel stok gözükmesi nedeni ile bunun nedeni ile stoktaki malzemelerin cins ve adet olarak tutarlarını, Ortaklar cari hesabını, yıllardır kar dağıtılmaması nedeni ile şirketin aktif varlığında olması gereken nakit varlığına rağmen, bankalar hesabının devamlı büyümesi nedeni ile bunun nedenini ve kanıtlarını, dağıtılmayan karların bilançoda gözükmemesinin nedenini ve nerede muhafaza edildiğini, çok yüksek oranda ticari kredi kullanıldığı büyük miktarda faiz ödendiği halde aktiflerde anış pasiflerde azalış olmamasının nedenini, sorarak cevaplandırması için genel kurulda erteleme talep ettiklerini, genel kurul görüşülmesinin 30 Temmuz 2019 gününe bırakıldığını, anılan Genel Kurulda davalı şirkelin mali müşaviri kurulan şirketlerle …. A.Ş. arasındaki ilişkinin “örtülü kar transferi” olmadığını, bu şirkelin kurulmasının …formatör A.Ş.‘ne bazı vergisel avantaj sağladığını gerekçe gösterir bir bilgi notu verildiğini, … A.Ş.’nin ortaklık yapısı %29 paylı ortağı oldukları …formatör A.Ş. ile aynı ortaklık yapısına sahip olmadığını, bu nedenle imal edilen transfromatörlerin önce …-… unvanlı şahıs firması, daha sonra … tarafından kurulan … A.Ş. aracılığı ile ihraç edilmesi nedeniyle bu ihraç işlemlerinden kaynaklanan ve aslında %29 ortağı…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…bulundukları şirketle kalması gereken kazancın bu şirketlere aktarıldığını ve böylece sözü edilen şahıs firması ve … A.Ş. tarafından elde edilen kazanç kadar …formatör A.Ş. ’nm zarara uğradığını belirterek, Genel Kurul ve öncesinde sorulmuş ve cevabı da alınmamış ancak son derece şüphe çekici olduğu kadar davacının ortak sıfatı ile kazanılmış haklarını ihlal etmek amacı ile bilerek ve isteyerek şirketin zarara uğramış olması çok muhtemel bulunduğundan, …formatör A.Ş.’nin … A.Ş,, … Firmaları ile cari dönemlerdeki alışverişlerinin, yapılan satışların sirküler fiyatlarına uygun olup olmadıklarının, bu yolla …. A.Ş.’nin yıllar itibariyle ne kadar kar kaybının bulunduğunun, dağıtılmayan karlar ile olağan ve olağanüstü yedeklerin nerede ve nasıl muhafaza edildiğinin, bu varlığın usulüne göre nemalanıp nemalandırılmadığının, var ise bu yüzden uğranılan zararın, stokların cins ve miktarları ile bunların kullanılır durumda olup olmadıklarının, kullanılır durumda olanîann cari fiyatlarla tutarlarının, bu yolla dönem karlarının gizlenip gizlenmediğinin, gizlenmiş ise tutarının, ortaklar cari hesaplarındaki hareketlerin ve bankalar hesaplarının incelenerek kredilerin ne zaman nerede ve hangi işler için kullanıldığının, bunlarda şirket yararlarının gözetilip gözetilmediğinin, (uzun ve kısa vadeli kredilerde artış olmasına karşın, şirketin aktifinde artış pasifinde azalış olmadığını, özellikle 102 bankalar hesabının, 250-252-258 hesapların kayıtlarının incelenmesini), son on yıllık muhasebe, mali müşavir, avukat, hukuk danışmanlık hizmetleri için ödenen meblağların, kısıtlı bilgilerle göremedikleri ancak denetim sırasında, azınlık haklarının ihlali niteliğindeki varsa sair usulsüzlüklerin, TTK 437 ve 438. maddelerince özel denetçi tarafından araştırılmasını, özel denetçi ücretinin davalı şirkete yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; özel denetçi atanabilmesi için kanunda aranan şartların işbu davada bulunmaması nedeni ile davanın esastan reddedilmesi gerektiğini, davacının açıkça ve öncelikle şirket dışı menfaat sağlamak amacı güttüğünü, davacının tüm sorularının 30 Temmuz 2019 tarihli genel kurulda şirket tarafından ayrıntısıyla cevaplanmış olup, dava dilekçesinde yer alan açıklamaları ile kanuna göre özel denetçi atanmasını gerektirecek başka herhangi bir sebebin de davacı tarafından gösterilmediğini, somut olayda, davacı tarafından 24.06.2019 tarihli şirket genel kurul toplantısında TTK. m. 420 çerçevesinde yöneltilen soruların halihazırda huzurdaki davanın ön koşulu olan bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması olarak zaten kabul edilemeyecek olsa da, söz konusu sorulara karşı şirket yönetim kurulu tarafından verilen ve davacının dava dilekçesine ekli 12,07.2019 tarihli yazı sonrasında, davacı tarafından hiçbir surette, şirket defterleri, kayıtları veya başka herhangi bir bilgi veya belge üzerinde inceleme talebi olmadığını, davacının, dava dilekçesinin 3. sayfasında belirttiği, 12.07.2019 tarihli Şirket olağan genel kurul toplantısı öncesi toplantının yapılacağı Avukatlık Bürosuna gittiğini ve burada incelemesine sunulan belgelerin yetersiz olduğunu, hatta talep etmiş olduğu bazı bilgilerin ticari sır kapsamında olduğu ve yapılacak genel kurul kapsamında olmadığı gibi bahanelerle incelemelerine sunulmadığının belirtildiğini, davacının işbu beyanları ile birlikte mahkeme huzurunda kasıtlı ve kötü niyetli olarak gerçek dışı beyanlarda bulunduğunu, davacının, şirket genel kurul toplantılarının yapıldığı avukatlık bürosuna, bilgi alma ve inceleme kapsamında gitmiş olduğu tarihin, 19.06.2019 tarihi olduğunu, bu hususun da dava dilekçesine ekli olan İnceleme, Teslim ve Tesellüm Tutanağı ile sabit olduğunu, haliyle davacı tarafın söz konusu avukatlık bürosuna, henüz 24.06.2019 tarihli şirket genel kurul toplantısından önce, dolayısıyla şirkete herhangi bir soru yöneltmeden ve şirket yönetim kurulunun 12.07.2019 tarihli cevap yazısı kendisine iletilmeden, sırf yapılacak genel kurul toplantısına ilişkin evrakları incelemek maksadıyla ziyarette bulunduğunu, davacının mahkememizin 2019/110 E. 2019/302 K. sayılı dosyası üzerinde daha önce açmış olduğu bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması konulu davada bilgi alma ve inceleme hakkı için talep ettiği konularla özel denetçi atanmasını istediği konuların aynı olmadığını, davacının müvekkili şirket ile ilgili temel iddiasının…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…Şirketin … A.Ş. ile girmiş olduğu ticari ilişkiden bahisle örtülü kar transferi gerçekleştirildiğini ve bu şekilde, şirketin kazancının … A.Ş.’ye geçirildiğini, Şirketin yeminli mali müşaviri … tarafından hazırlanan 24.06.2019 tarihli “…formatör A.Ş. Hakkında Hazırlanan Bilgi Notu” başlıklı ve Şirket ile … A.Ş. arasındaki ticari ilişkinin boyutunun incelendiğini, esasında burada yapılan tüm tespitlerin davacının bahsi geçen konuya dair tüm samimi kuşkularını giderecek nitelikte olduğunu, bu bağlamda davacının, Şirket ile … A.Ş. arasındaki ticari ilişki sebebiyle pay sahipliği haklarının tehlikede olduğunu ve bu nedenle Şirket’e özel denetçi atanması gerektiğini iddia etmiş olsa da, Şirket ile … A.Ş. arasındaki iddia ettiği hususları ispatlamaya yönelik hiçbir somut delil ortaya koymadığını ve bu nedenle özel denetçi atanması talebinin de açıkça dayanaksız kaldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, vergi dairesi kayıtları, Mahkememizin 2019/110 esas sayılı dosyası, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/249 esas sayılı dava dosyası, Ankara … Noterliğinin 03.05.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, davalı şirketin 24.06.2019 ve 30.07.2019 tarihli 2017 ve 2018 yıllarına ait olağan genel kurul toplantı tutanakları, hazirun cetveli ve gündem, bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, özel denetçi tayini istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Genel Kurul ve öncesinde sorulmuş ve cevabı da alınmamış ancak son derece şüphe çekici olduğu kadar davacının ortak sıfatı ile kazanılmış haklarını ihlal etmek amacı ile bilerek ve isteyerek şirketin zarara uğramış olması çok muhtemel bulunduğundan, …formatör A.Ş.’nin … A.Ş., … Firmaları ile cari dönemlerdeki alış verişlerinin, yapılan satışların sirküler fiyatlarına uygun olup olmadıklarının, bu yolla …. A.Ş.’nin yıllar itibariyle ne kadar kar kaybının bulunduğunun, dağıtılmayan karlar ile olağan ve olağanüstü yedeklerin nerede ve nasıl muhafaza edildiğinin, bu varlığın usulüne göre nemalanıp nemalandırılmadığının, var ise bu yüzden uğranılan zararın, stokların cins ve miktarları ile bunların kullanılır durumda olup olmadıklarının, kullanılır durumda olanların cari fiyatlarla tutarlarının, bu yolla dönem karlarının gizlenip gizlenmediğinin, gizlenmiş ise tutarının, ortaklar cari hesaplarındaki hareketlerin ve bankalar hesaplarının incelenerek kredilerin ne zaman nerede ve hangi işler için kullanıldığının, bunlarda şirket yararlarının gözetilip gözetilmediğinin, (uzun ve kısa vadeli kredilerde artış olmasına karşın, şirketin aktifinde artış pasifinde azalış olmadığını, özellikle 102 bankalar hesabının, 250-252-258 hesapların kayıtlarının incelenmesini), son on yıllık muhasebe, mali müşavir, avukat, hukuk danışmanlık hizmetleri için ödenen meblağların, kısıtlı bilgilerle göremedikleri ancak denetim sırasında, azınlık haklarının ihlali niteliğindeki varsa sair usulsüzlüklerin, TTK 437 ve 438. maddelerince özel denetçi tarafından araştırılmasını, talep etmiştir.
Davalı vekili ise savunmasında; somut olayda, davacı tarafından 24.06.2019 tarihli şirket genel kurul toplantısında TTK m. 420 çerçevesinde yöneltilen soruların halihazırda huzurdaki davanın ön koşulu olan bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması olarak zaten kabul edilemeyecek olsa da, söz konusu sorulara karşı şirket yönetim kurulu tarafından verilen ve davacının dava dilekçesine ekli 12.07.2019 tarihli yazı sonrasında, davacı tarafından hiçbir surette, şirket defterleri, kayıtları veya başka herhangi bir bilgi veya belge üzerinde inceleme talebi olmadığını, davacının, şirket genel kurul toplantılarının yapıldığı avukatlık bürosuna, bilgi alma ve inceleme kapsamında gitmiş olduğu tarihin, 19.06.2019 tarihi olduğunu, bu hususun da dava dilekçesine ekli olan İnceleme, Teslim ve Tesellüm Tutanağı ile sabit olduğunu, haliyle davacı tarafın söz konusu avukatlık bürosuna, henüz 24.06.2019 tarihli şirket genel kurul toplantısından önce, dolayısıyla şirkete herhangi bir soru yöneltmeden ve şirket yönetim kurulunun 12.07.2019 tarihli cevap yazısı kendisine iletilmeden, sırf yapılacak genel kurul toplantısına ilişkin evrakları incelemek maksadıyla…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…ziyarette bulunduğunu, davacının müvekkili şirket ile ilgili temel iddiasının, Şirketin … A.Ş. ile girmiş olduğu ticari ilişkiden bahisle örtülü kar transferi gerçekleştirildiğini ve bu şekilde, Şirketin kazancının … A.Ş.’ye geçirildiğini, Şirketin yeminli mali müşaviri … tarafından hazırlanan 24.06.2019 tarihli “…formatör A.Ş. Hakkında Hazırlanan Bilgi Notu” başlıklı ve Şirket ile … A.Ş. arasındaki ticari ilişkinin boyutunun incelendiğini, esasında burada yapılan tüm tespitlerin davacının bahsi geçen konuya dair tüm samimi kuşkularını giderecek nitelikte olduğunu, beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince özel denetçi tarafından araştırılması istenen konular; …formatör A.Ş.’nin … A.Ş., … Firmaları ile cari dönemlerdeki alışverişlerinin, yapılan satışların sirküler fiyatlarına uygun olup olmadıklarının, bu yolla …. A.Ş.’nin yıllar itibariyle ne kadar kar kaybının bulunduğunun, dağıtılmayan karlar ile olağan ve olağanüstü yedeklerin nerede ve nasıl muhafaza edildiğinin, bu varlığın usulüne göre nemalanıp nemalandırılmadığının, var ise bu yüzden uğranılan zararın, stokların cins ve miktarları ile bunların kullanılır durumda olup olmadıklarının, kullanılır durumda olanların cari fiyatlarla tutarlarının, bu yolla dönem karlarının gizlenip gizlenmediğinin, gizlenmiş ise tutarının, ortaklar cari hesaplarındaki hareketlerin ve bankalar hesaplarının incelenerek kredilerin ne zaman nerede ve hangi işler için kullanıldığının, bunlarda şirket yararlarının gözetilip gözetilmediğinin, (uzun ve kısa vadeli kredilerde artış olmasına karşın, şirketin aktifinde artış pasifinde azalış olmadığını, özellikle 102 bankalar hesabının, 250-252-258 hesapların kayıtlarının incelenmesini), son on yıllık muhasebe, mali müşavir, avukat, hukuk danışmanlık hizmetleri için ödenen meblağların, kısıtlı bilgilerle göremedikleri ancak denetim sırasında, azınlık haklarının ihlali niteliğindeki varsa sair usulsüzlüklerin, TTK 437 ve 438. maddelerince özel denetçi tarafından araştırılması hususlarıdır.
Davalı şirketin 30.07.2019 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 2 nolu kararı; “Gündemin 2. maddesi olan 2017 ve 2018 yıllarına ait Finansal Tabloların, müzakeresi ve tasdikine geçildi. İş bu gündem maddesinin, 24.06.2019 tarihli toplantıda ertelenen ilk gündem maddesi olması nedeniyle, erteleme gerekçesi olarak … vekili Av. … ve … tarafından anılan toplantıda sunulmuş olan soru listesine cevapların ilk olarak okunmasına, ayrıca, … vekili Av. … ve … tarafından verilmiş sorulara (Ek-1) ilişkin Şirket Yönetim Kurulu tarafından hazırlanmış 12 Temmuz 2019 tarihli cevapların (Ek-2) … vekili Av. … ve … dahil tüm pay sahiplerine verilmiş olduğundan ayrıca, söz konusu cevaplarda yer alan bilgilere ilişkin tüm belgeler Av. … ve … ile … tarafından görevlendirilmiş Mali Müşavir … tarafından 18 Temmuz 2019 tarihinde incelenmiş olduğundan, okunmuş sayılmasına ve inceleme tutanakları (Ek-3-2 Sayfa) ile birlikte Genel Kurul tutanağına eklenmesine ilişkin … vekili Av. … tarafından verilen önerge (Ek-4) okundu, oy birliği ile kabul edildi,
Alınan karar doğrultusunda işbu tutanağa ek yapılan Yönetim Kurulu cevaplarına ilişkin olarak söz verildi, … ve …’u temsilen Av…. söz alarak (Ek-5) önergeyi sunuyoruz dedi. Devamla Yönetim Kurulumuzun sorulara verdiği cevapları okuduk. Çağrınızda belirtilen Güneş Sokak adresine geldik. Cevapların dayanağı belgeleri görmek istedik. Tarafımıza gösterilen belgeler o cevapları doğrulayacak nitelikte değildi. Ek belgelere ihtiyaç duyduğumuzda ulaşamadık. Bu nedenle (ek-5)’de verdiğim önergedeki gibi özel denetçi talep ediyoruz.
…’u temsilen Prof.Dr. Av…. söz alarak, sorulara verilmiş olan cevaplar, soruların içerikleriyle birebir örtüşür niteliktedir. Azlık pay sahiplerinin TTK’da tanınmış olan genel kurulu erteleme hakkı ve bu yönde sorulan sorulara cevap verme isteği dürüst hesap verme ilkesine bağlanmıştır. Bu meyanda verilen cevapları içeriklerinin../..
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…tatmin edici olmaması yönünden ortaya çıkan şüphelerin somut olarak belirtilmesi gerekmektedir. Sadece bilgisizliğe dayanarak afaki olarak sorulan sorular yönetim kurulu açısından cevap verilmesi gereken hususlar olarak otomatik bir şekilde değerlendirilemez. Verilecek cevapların şirketin menfaatini ve tüm ortakların menfaatlerini aynı zamanda dikkate alacak şekilde sunulması yönetim kurulunun özen yükümünün bir gereğidir. Dolayısıyla yönetim kurulu soru soran ortakların değil, başta şirket olmak üzere tüm bu bahsi geçen menfaat sahiplerinin menfaatlerini ele almakla görevlidir. Bu açıdan verilen cevapların yeterli olduğu düşüncesiyle özel denetçi isteminin uygun olmadığını düşünmekteyiz. Nihayetinde yasa bu konuda kendilerine yasal yollara başvurma imkanını da tanımaktadır. Daha önce açılan bilgi alma hakkına ilişkin davada değerlendirildiğinde özel denetçi atanması talebinin ön şartıyla genel kurulun ertelenmesine ilişkin soru talepleri arasında da birebir uygunluk olmadığı da gözlenmektedir. Dolayısıyla bu yönde şirketin menfaatleri dikkate alındığında taleplerin bu menfaate uygun ve iyi niyetli talepler olması da işin doğası gereğidir. Bu nedenle bir kez daha özel denetçi talebinin red edilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.
… ve … vekili Av….’ün özel denetçi talebine ilişkin oylamaya geçildi. 350 red oyuna karşılık, 300 kabul oyu ile, oyçokluğu ile red edildi. (… ve … vekili Av…. olumsuz oy vermiştir.) … ve … vekili Av….’ün dava açma hakkı saklıdır.” şeklindedir.
Yukarıda yer alan karardan anlaşılacağı üzere davalı şirketin 30.07.2019 tarihli genel kurul toplantısında davacı vekili tarafından özel denetçi tayini talep edilmiş, ancak davacı vekilinin talebi oyçokluğu ile reddedilmiştir.
Özel denetim istemi hakkı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 438 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Genel kurulun kabulü başlıklı TTK’nın 438. maddesinde;
(1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.
(2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.
Genel kurulun reddi başlıklı TTK’nın 439. maddesinde;
(1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.
(2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır. Hükümleri bulunmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 438. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, özel denetçi talebinin kabul edilebilmesi için önşart, özel denetim istenen konuda, bilgi alma veya inceleme hakkının kullanılmış olmasıdır. Bu şartın gerçekleştiği genel kurul tutanağıyla ispatlanır (m. 422). Önşart özel denetimi bilgi alma hakkına bağlamakla, iki kurumun birlikte yorumunu gerekli duruma getirmektedir. Önşart, bilgi vermenin baştan savarcasına yapılmasını da önlemek amacına yöneliktir. Birinci maddî şart, özel denetimin pay sahipliği haklarının, özellikle oy hakkının kullanımı yönünden gerekli olmasıdır. Başka bir deyişle, pay sahibinin bu öneriyi yapabilmesi için, oyunu kullanabilmesi yönünden bilgi alması gerekli olmalıdır. Bu bağlantı ile şirket dışı menfaat sağlamak, bir kararı önlemek veya taktik bir üstünlük elde etmek amacıyla talepte bulunarak özel denetim kurumun kötüye kullanılmasının önlenmesi amaçlanmıştır. İkinci şart, özel denetimin konusunu belirli…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…olayların oluşturmasıdır. “Belirli” ile, belli türde, nitelikte ve önemde olay kastedilmemiştir. “Belirli”, olay bağlamında tanımlanabilen, içeriği ve sınırları belirli olan, genel nitelik taşımayan anlamına gelir. Belirli konu şirketin herhangi bir işi, işlemi, kararı, finansal durumu, finansman ihtiyacı, hakim şirketin (işletmenin) kararları veya şirkete verdiği kayıplar olabilir.
Dava konusu olayda, davalı şirketin onda birinden fazla paya sahip olan davacı …’un özel denetçi atanmasına ilişkin talebinin genel kurul tarafından reddedilmesi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin 30.07.2019 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 2 nolu kararda; … vekili Av. … ve … tarafından verilmiş sorulara ilişkin Şirket Yönetim Kurulu tarafından hazırlanmış 12 Temmuz 2019 tarihli cevapların sunulduğu belirtilmektedir.
Davacı vekili tarafından özel denetçi incelemesi talep edilen hususlar aşağıda başlıklar halinde ayrı ayrı incelendiğinde; dağıtılmayan karlar ile olağan ve olağanüstü yedekler ile ilgili olarak özel denetçi tayini istemine ilişkin olarak; davacı vekili tarafından dağıtılmayan karlar ile olağan ve olağanüstü yedeklerin nerede ve nasıl muhafaza edildiği, bu varlığın usulüne göre nemalanıp nemalandırılmadığı, var ise bu yüzden uğranılan zararın tespitine ilişkin özel denetçi incelemesi talep edildiği, anlaşılmıştır.
Daha önce de davacı vekili tarafından bilançoda neden ayrıntılı sermaye hesabına yer verilmediği, olağanüstü yedek akçenin bulunup bulunmadığının sorulduğu, bunun üzerine davalı şirketin 12 Temmuz 2019 tarihli cevapların sunulduğu yazının 5. sayfasına yer alan Cevap 7’de; Muhasebe Sistemi Genel Uygulama Tebliğinde “işletmenin ödenmiş sermayesi bilançonun kapsamı içerisinde tek bir kalem olarak gösterilir.” ifadesinden dolayı Sermayenin ana hesap olarak tek kalemde gösterildiği, olağanüstü yedek akçelerinin bulunmadığı, belirtilmiştir.
Davalı şirketçe olağanüstü yedek akçenin ayrılmadığı, diğer yandan, dava dosyasına mübrez 19.06.2019 tarihli “İnceleme, Teslim ve Tesellüm Tutanağı”nda davacı … vekili Av. …’e 2017-2018 yılları ayrıntılı bilanço ve gelir tablosu fotokopilerinin verildiği belirtilmektedir. Ayrıca, dağıtılmayan karların nasıl nemalandırıldığına ilişkin olarak davalı şirkete daha önceden yöneltilmiş bir soruya dava dosyasında rastlanmamıştır.
Davacı tarafından incelenmesi talep edilen stoklarla ilgili hususların, davalı şirketin 12 Temmuz 2019 tarihli cevapların sunulduğu yazının 7. sayfasına yer alan Cevap 9 ile açıklandığı, ayrıca 18.09.2019 tarihinde, davalı şirketçe, davalı şirketin stoklara ait envanter dökümünün … vekili Av. …’ün incelemesine sunulduğu, anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından, ortaklar cari hesaplarındaki hareketlerin ve bankalar hesaplarının incelenerek kredilerin ne zaman nerede ve hangi işler için kullanıldığı, bunlarda şirket yararlarının gözetilip gözetilmediği, (uzun ve kısa vadeli kredilerde artış olmasına karşın, şirketin aktifinde artış pasifinde azalış olmadığı, özellikle 102 bankalar hesabının, 250-252-258 hesapların kayıtlarının incelenmesi), talep edilmiştir.
Özel denetçi tayin edilebilmesi için özel denetim istenen konuda, bilgi alma veya inceleme hakkının kullanılmış olması gerekmektedir. Ayrıca, başvurunun sınırları belli, kesin ve somut olması, ayrıca olgulara dayanması gerekir. Özel denetim, belirli, münferit, somut olaylarla sınırlıdır. (Bkz. Şener, Oruç Hami; Ortaklıklar Hukuku, Seçkin Yayıncılık, 2019, s. 524.)
24.06.2019 tarihli ve 30.07.2019 tarihli genel kurul tutanaklarının incelenmesinden, davacı tarafından davalı şirkete kredilerin ne zaman nerede kullanıldığına ilişkin bir soruya rastlanmamıştır. Ayrıca, 102, 250, 252, 258 nolu hesapların incelenmesinin talep edilmesi de genel nitelikteki inceleme talepleridir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Diğer yandan, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.04.2019 tarihli, 2019/110 E., 2019/302 K. sayılı kararında; davalı şirketin 2018 yılı mizanının davacıya verilmesine karar verilmiş olup, 102, 250, 252, 258 nolu hesapların detayları davacıya verilen ayrıntılı mizanda yer almaktadır.
Davacı vekili tarafından, son on yıllık muhasebe, mali müşavir, avukat, hukuk danışmanlık hizmetleri için ödenen meblağların, kısıtlı bilgilerle göremedikleri ancak denetim sırasında, azınlık haklarının ihlali niteliğindeki varsa sair usulsüzlüklerin, TTK 437 ve 438. maddelerince özel denetçi tarafından araştırılması, talep edilmiştir.
Özel denetçi tayin edilebilmesi için özel denetim istenen konuda, bilgi alma veya inceleme hakkının kullanılmış olması gerekmektedir. Ayrıca, başvurunun sınırları belli, kesin ve somut olması, ayrıca olgulara dayanması gerekir. Özel denetim, belirli, münferit, somut olaylarla sınırlıdır. 24.06.2019 tarihli ve 30.07.2019 tarihli genel kurul tutanaklarının incelenmesinden, davacı tarafından davalı şirkete yöneltilmiş son on yıllık mali müşavir ve avukat hizmetlerine ödenen meblağlara ilişkin bir soruya rastlanmamıştır.
TTK’da, şirketin veya pay sahiplerinin zarara uğratıldığı konusunun, azlık tarafından delillerle ispat edilmesi istenmemiş, ikna edici olgularla veya inandırıcı bir şekilde ortaya konulması yeterli görülmüştür (Bkz. Yavuz, Mustafa; Yeni Türk Ticaret Kanununa Göre Anonim Şirket Pay Sahiplerinin Özel Denetim İsteme Hakkı, Çözüm Dergisi Mayıs-Haziran 2012, s. 108). Hatta doktrinde Domaniç, azınlığın bilançonun gerçekliğinin araştırılması taleplerinde delil ve emare gösterilmesine gerek olmadığı görüşünü savunmaktadır (Domaniç, s. 747). Yargıtay da verdiği bir kararında “…özel denetçilerin çalışma alanına giren ve bunun sonucuyla ilgili bulunan, bilançonun gerçeklik derecesinin araştırılması istemlerinde, atama konusunda daha da ılımlı davranılması zorunluluğu vardır…” demek suretiyle bilançonun gerçekliği konusunda şüphe duyulması nedeniyle özel denetçi talebinde daha esnek davranılması gerektiğini hükme bağlamıştır.
Yargıtay bir başka kararında aşağıdaki değerlendirmelerde bulunmuştur: “TTK. 348/f. 2 hükmüne göre, azınlık pay sahiplerini tarafından özel denetçi tayinine ilişkin nedenlerin varlığının, kesin biçimde kanıtlanması şart değildir. Kanun koyucu özel denetçi tayinine ilişkin olarak öne sürülen vakıaları az çok doğrulayan delil ve emareleri yeterli saymıştır. Söz konusu madde metninde yer alan hususların olayda var olup olmadığı yönü, özel denetçilerin yapacağı inceleme ve araştırma sonucu ancak ortaya çıkacaktır. Ayrıca özel denetçi tayinine dayanarak yapılacak vakıalar yönünden kesin hüküm de söz konusu edilemeyeceğine göre, kesin delil aranmasının dayanağını bulmak güçtür.” (Yrg. 11. HD. T. 15.04.1982 E. 1269/ K. 1727 (ERİŞ, s. 2039).
Somut olayda, davacı vekili tarafından, …formatör A.Ş.’nin … A.Ş., … Firmaları ile cari dönemlerdeki alışverişlerinin, yapılan satışların sirküler fiyatlarına uygun olup olmadıkları, bu yolla …. A.Ş.’nin yıllar itibariyle ne kadar kar kaybının bulunduğu, hususlarında özel denetçi incelemesi talep edilmiştir.
Dava dosyasına mübrez bilgi ve belgeler ile davalı şirkete ait ticari defter kayıtlarının tetkikinden, 2017 yılında davalı şirketin … A.Ş. ile 25.811.733,63 TL satım kaynaklı işlem toplamının bulunduğu, 2018 yılında ise bu tutarın 67.132.931,03 TL olduğunun anlaşıldığı, davalı …formatör A.Ş.’nin gerçekleştirdiği ihracatını … A.Ş. unvanlı dış ticaret firması aracılığıyla yaptığı, davalı tarafından bu işlemlerin daha yüksek KDV iadesi alabilmek için gerçekleştirildiğinin öne sürüldüğü, nitekim 24.06.2019 tarihli Yeminli Mali Müşavir Raporunda, KDV iadesi alacakları ile ilgili olarak 2017 yılında 3.803.056,01 KDV iadesinin alındığı ve 1.036.332,76 TL KDV iadesi avantajının sağlandığı, 2018 yılında ise 8.289.929,77 TL KDV iadesinin alındığı ve 2.179.807,43 TL KDV iadesi avantajının sağlandığı anlaşılmaktadır.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Bu kapsamda, davalı şirketin ortağı ve yönetim kurulu başkanı …’un hem KDV iadesinden hem de … A.Ş.’nin elde ettiği kardan faydalanmakta iken, davacı …’un davalı şirketin ortağı olarak yalnızca KDV avantajından fayda elde ettiği, diğer yandan davalı şirketin aracısız olarak doğrudan mal ihraç etmemesinden dolayı kar kaybına uğradığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, davacı vekili tarafından davalı şirkete yöneltilen … A.Ş.’nin kuruluşunda genel kuruldan izin alınıp alınmadığı ile ilgili soruya ilişkin davalı şirketin vermiş olduğu 12.07.2019 tarihli cevapta, Genel Kurullarda … A.Ş.’nin kuruluşu ile ilgili bir bilginin paylaşılmadığı belirtilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere, 2018 yılında davalı şirketin KDV iadesinden 2.179.807,43 TL tutarında avantaj sağladığı anlaşılmakla birlikte, 2018 yılında davalı şirketin … A.Ş. ile 67.132.931,03 TL tutarında satım kaynaklı işlem toplamının bulunduğu, anlaşılmaktadır.
Dava dışı … A.Ş.’nin ticari defter ve kayıtları incelenemediğinden dava dışı … A.Ş.’nin brüt satışlarına ve brüt satış karlılığına ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, dava dosyasına mübrez 24.06.2019 tarihli Yeminli Mali Müşavir Raporunda, … A.Ş.’nin brüt satış karlılığının 4,59 oranında olduğu belirtilmektedir. Söz konusu oranlar dikkate alındığında, davalı …formatör A.Ş.’nin gerçekleştirdiği ihracatını … A.Ş. unvanlı dış ticaret firması aracılığıyla yapması neticesinde, davalı şirketin, avantaj sağladığı vergi iadesinden daha fazla kar kaybına maruz kalabileceği görülmektedir. Hal böyle olunca, özel denetçi tarafından davalı …formatör A.Ş. ile … A.Ş. ve … A.Ş. arasındaki ticari ilişkinin incelenerek, davacı aleyhine bir durumun yaratılıp yaratılmadığının araştırılmasının yerinde olacağı değerlendirildiğinden, davacının özel denetçi atanması talebinin kısmen kabulüne, …farmatör A.Ş.nin … A.Ş. ve … Firmaları ile cari dönemdeki alışverişlerinin, yapılan satışların sirküler fiyatlarına uygun olup olmadıkları, bu yolla …farmatör A.Ş.nin yıllar itibariyle ne kadar kar kaybının bulunduğu hususlarında Sayıştay Denetçisi …’in davalı şirkete TTK 442 maddesine uygun rapor düzenlemek üzere denetçi olarak atanmasına, davacının özel denetçi talebine ilişkin diğer konularda ise özel denetim istenen konuda bilgi alma veya inceleme hakkının kullanılmamış olması veya talebin sınırları belli, kesin ve somut olmaması, ayrıca olgulara dayanmaması nedeniyle fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
…farmatör A.Ş.nin … A.Ş. ve … Firmaları ile cari dönemdeki alışverişlerinin, yapılan satışların sirküler fiyatlarına uygun olup olmadıkları, bu yolla …farmatör A.Ş.nin yıllar itibariyle ne kadar kar kaybının bulunduğu hususlarında Sayıştay Denetçisi …’in davalı şirkete TTK 442 maddesine uygun rapor düzenlemek üzere denetçi olarak atanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Özel denetçiye 5.000,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalı şirket tarafından karşılanmasına,
3-Özel denetçiye raporunu ibraz etmek üzere 45 gün süre verilmesine,
4-Özel denetçi raporu verildiğinde öncelikle davalı şirkete tebliğ edilmesine, raporun tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde davalı şirket tarafından TTK 442/2 maddeye göre beyanda bulunulmadığı takdirde özel denetim raporunun davacı tarafa tebliğine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

5-Davalı şirket yönetim kurulu tarafından şirkete ait defter, kayıt ve belgelerin özel denetçiye talebi halinde ibraz etmelerine, ibraz etmemeleri halinde ilgililerin TTK’nın 562/4 maddesi gereğince cezalandırılacakları hususunun gerekçeli kararın tebliği ile ihtar edilmiş sayılmasına,
6-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 46. maddesine göre; her yıl bütçe kanunu ile belirlenen terkin sınırının altında kalan harçlarla ilgili müzekkere yazılmaz amir hükmü gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan 44,40TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 95,20TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
9-Davacı tarafından sarf edilen 114,65TL tebligat ve posta gideri ile 1.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.114,65TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 637,32TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, TTT 440/2 maddesi uyarınca KESİN olmak oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/09/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza