Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/445 E. 2020/710 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/445 Esas – 2020/710

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/445 Esas
KARAR NO : 2020/710
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Trafik Kazası Sebebiyle)
DAVA TARİHİ:27/08/2019
KARAR TARİHİ:24/12/2020
K.YAZIM TARİHİ: 04/01/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; 26.03.2018 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … ili istikametinden Erzurum ili istikametine doğru seyir halinde iken Sarıcan Boğazı mevkiine geldiğinde, direksiyon hakimiyetini kaybederek yol kenarındaki kayalara çarpması sonucu meydana gelen kazada, araçta bulunan müvekkili …’ın ağır şekilde yaralandığını, bacakları, sol kolu ve kaburgaları başta olmak üzere vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar, ezilme ve yaralanmalar meydana geldiğini, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, günlük ihtiyaçlarını tek başına yerine getiremez hale geldiğini, bakım ihtiyacı doğduğunu, kazaya asli ve tam kusurla sebep olan … plakalı aracın davalı … A.Ş’ye Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, uğranılan zararların tazmini için gerekli evraklarla birlikte davalı sigorta şirketine 26.02.2019 tarihinde başvuru yapıldığını, hasar dosyası açıldığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, arabuluculuktan da herhangi bir sonuç alınamadığını beyan ederek, talep artırım hakkı saklı olmak üzere geçici iş göremezlik tazminatı olarak 1.000,00 TL, kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak 4.000,00 TL, bakıcı gideri tazminatı olarak 100,00 TL olmak üzere toplam 5.100,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 16/11/2020 havale tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve kalıcı iş göremezlik tazminatı talebini 358.900,00 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı vekili; davacı tarafından gerekli belgelerle başvuru yapılmadığını, başvuru şartının usulüne uygun olarak yerine getirilmediğini, kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsüne kusur izafe edilmediğini, kabul anlamına gelmemek üzere maluliyet raporunun Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik ve Çocuklar için Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderine ilişkin talepler yönünden herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :… Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, davacının ekonomik ve sosyal durum tespiti, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından davacı hakkında düzenlenen 09/03/2020 tarih ve 538 sayılı maluliyet raporu, 25/08/2020 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 09/11/2020 tarihli hesap bilirkişisi raporu, talimat mahkemesi aracılığıyla alınan tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı.
Tanık …, “ben davacının asker arkadaşıyım, 2 yıl önce …da …nde görevli asker olarak bulunduk, ben kaza tarihi olan 26/03/2018 tarihinde aracın içinde bulunuyordum, kazayı birebir gördüm, biz 4 asker olarak Erzurum’a mahkum götürüyorduk, kaza tarihinde yolda giderken araç komutanı ile … memuruyla aracı kullanmak sureti ile yer değiştirdiler, aracın kullanımı … memurunun sorumluluğundaydı ancak aralarındaki samimiyetten dolayı yer değiştirerek araç komutanımıza direksiyonu verdi, bir süre sonra Ağrının Erişkit ilçesi dolaylarında kaza yaptık, normalde cezavi memuru aracı kullanması gerekirken, samimiyetten dolayı araç komutanımız kullanmıştır, kaza olduğu zaman biz arabadan dışarı fırlamıştık, kazanın oluş durumunu hatırlamıyorum, kaza olduğu zaman bayılmıştım, uyandığım zaman bizim araç komutanı hemen direksiyonu … memuruna bırakmış, şoför mahallinde ayrılmış, ve benim yanıma yani en arka tarafa uzanmış şekilde gördüm, ancak kaza olmadan önce araç direksiyonu komutanımız kullanıyordu, biz hastaneye gittiğimizde ifade verdiklerinde, ifadesinde köpek karşımıza çıkmış olması sebebiyle kaza yaptığımızı söylediler, benim gördüğüm kadarı ile kaza esnasında aracı kullanan komutan yapmıştır, aracı kullanmada acemi olduğu belliydi, sürücü belgesinin olup olmadığını bilmiyorum ama aracı kullanan komutandı,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …, “26 Mart 2018 tarihinde …ne ait araçta asker arkadaşlarım …, …, … ile birlikte Erzurum’a hastaneye tedavi amacıyla mahkum getiriyorduk. Saat 07:00 da yola çıkmıştık. Saat: 08:30-09:00 sıralarında Ağrı Eleşkirtte ışıklarda durduğumuz esnada araç kullanmaya yetkisi olmamasına rağmen araçta bulunan komutanımız … araç şoförü … ismindeki … memuru ile yer değiştirdi. Aracı komuranımız … kullanmaya başladı. Kaza olana kadar aracı … kullandı. … aracı kullanırken kaza gerçekleşti. …’nun tam olarak şoförlüğü yoktu. Virajlara girerken 70-80 km hızla giriyordu. Araç savruluyordu. Normalde 30 km hızla girmesi gereken virajlara yüksek hızla giriyordu. Araçta çok sarsılıyorduk. Komutanımız aracı kullanmaya başladığında arkadaşlarımızla beraber hepimiz tedirgin olduk. En son yine viraja hızlı girdikten sonra virajdan çıkınca araç kontrolünü kaybettiği için araç sağa-sola savrulmaya başladı. 20-30 m arasında savrulduktan sonra bir kayaya çarptık. Yol güzergahında hiçbir şey yoktu. Ne bir hayvan ne de bir insan görmedim. Komutanımızın kaza geçirmesine neden olacak ne dışarıda ne de içeride herhangi bir etki olmadı. Zaten şoför koltuğu ile yolcu koltukları arasında hem cam hemde tel örgü vardı. Kimsenin müdahalesinin olması mümkün değildi. Ben gözümü açtığımda aracın arka kapısından dışarı fırlamıştım. Araçta … Şoför koltuğunun bir arka koltuğunda oturuyordu. Ben kazadan sonra fırladığım yerde kimseyi görmedim. Ancak acı çığlık sesleri geliyordu. Yaklaşık yarım saat sonra beni ve …’ı en ağır yaralılar biz olduğumuz için aynı ambulansa koydular. 5 dk sonra bindiğimiz ambulans arıza yaptı. Başka bir ambulans gelip bizi tekrar aldı. Bulunduğumuz araç ceza evi ring aracı olduğu için bu araçlarda emniyet kemeri olmuyordu. Küçük transit şeklindeydi araç. Benim bulunduğum koltukta emniyet kemeri yoktu. …’ın oturduğu koltukta emniyet kemeri olup olmadığını, …’ın emniyet kemeri takıp takmadığını bilmiyorum. Ben araçtaki diğer kişileri daha sonra hiç görmedim. Sadece … ile aynı hastanede olduğumuz için onu gördüm. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …, “davacıyı asker arkadaşım olması sebebiyle tanırım. Ben ceza evinde askerdim. Sabahları …’dan Erzurum’a doğru gidip akşam da geri dönerdik. … normalde içinde bulunduğumuz aracın görevli şoförüydü. Ancak Doğu Beyazıt’tan itibaren aracı … astsubay devraldı ve kaza anında da aracı … astsubay kullanıyordu. Şu an … astsubayın soy ismini hatırlayamıyorum. Olay anında araç içerisinde ben, davacı …, …, … astubay, … ve … vardı. Meydana gelen kaza tek taraflı trafik kazasıdır. Kaza, … astsubayın yolda giderken telefonla nişanlısıyla kavga etmesi sonucu direksiyon kontrolünü kaybetmesiyle kayalara çarpması sonucu meydana gelmiştir. Kazada … kolundan yaralanmıştı. … felç oldu. Benim ayağım ve kolum kırılmıştı. ,Davacı … de kolundan yaralanmıştı. Duyduğum kadarıyla davacı …’ye kazadan sonra platin takmışlar. Kazadan sonra ben hastanedeyken kaza ile ilgili benim de beyanlarım yazılarak tutanak tutmuşlar. Hastanede benim de yerime beyanda bulunarak tutanak tutmuşlar. Ben kendilerine herhangi bir beyanda bulunmadım. Davaya konu kaza şu an benim söylediğim gibi meydana gelmiştir. … kazadan önce araç yıkama dükkanı işletiyormuş. Kazadan sonra da şu an çalışmadığını biliyorum. Abisinin yanında elinden gelen iş olursa yardım ederek çalışmaya çalışır. Olayla ilgili bildiklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin tahsili istemine ilişkindir.
26.03.2018 tarihinde, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … ili istikametinden Erzurum ili istikametine doğru seyir halinde iken Sarıcan Boğazı mevkiine geldiğinde, direksiyon hakimiyetini kaybederek yol kenarındaki kayalara çarpması sonucu dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacı tarafından bu açıklamalar kapsamında … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalıdan talepte bulunulmuştur.
Davacının zararının tespitine yönelik olarak alınan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı nın09/03/2020 tarih ve 538 sayılı maluliyet raporunda, davacı … Kevran’ın 26/03/2018 tarihli yaralanması neticesinde; engel oranının %56 olduğu, 6 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 1 ay süre ile başkasının yardımına ihtiyacı olduğu belirtilmiştir.
Sorumluluğun belirlenmesi için alınan kusur raporunda, resmi görev doğrultusunda …nden hastaneye mahkum sevki için kullanılmakta olan … plakalı aracın, kaza anında sürücüsü olduğu tespit edilen dava dışı sürücü …’nun hızını yol şartlarına göre ayarlamaması, dikkatsiz ve tedbirsiz olması nedeniyle 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 47/c-d ve 52/a-b maddeleri gereğince % 100 kusurlu olduğu, araç sürücüsü …’nun yeterli sınıfta sürücü belgesine sahip olduğu ve kaza anında alkollü olduğundan bahsedilemeyeceği bu bağlamda sürücünün araç kullanmasında teknik anlamda bir sakınca olmamakla birlikte sürücünün resmi görevi doğrultusunda söz konusu aracı kullanmak için idari izni bulunmadığı, kaza sonrasında da gerekli idari ceza işlemlerinin başlatılmış olduğunun tespit edildiği, araçta devriye görevlisi sıfatı ile yolcu konumunda bulunmakta iken kaza nedeni ile yaralanan …’ın kazanın oluşumunda kusur ve ihmali bulunmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Tazminat hesabı yönünden alınan bilirkişi raporunda, 26/03/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %56 oranında malul olan ve kusursuz olduğu tespit edilen 1994 doğumlu davacı … için 929.184,86 TL sürekli işgücü kaybı yönünden maddi tazminat ile, 2.029,50 TL bakıcı gideri hesaplandığı, davacı …’ın geçici işgücü kaybı yönünden maddi zararı bulunmadığı, kaza yapan … plakalı araç( özel amaçlı taşıt) davalı … A.Ş.’ye 11/03/2018 başlangıç, 11/03/2019 bitiş tarihli … nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğu, davacı tarafından poliçe teminatının ödenmesi konusunda 28/02/2019 tarihinde davalı … A.Ş.’ ye başvuruda bulunulduğu, mahkemece gerekli belgelerle başvuruda bulunulduğunun kabulü halinde, Karayolları Trafik Kanununun 99. maddesi uyarınca başvuruyu takip eden 8 iş günü sonunda davalının temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek, hükmedilecek tazminata 13/03/2019 tarihi itibariyle yasal faiz takdir edilmesinin uygun olacağı belirtilmiştir.
Yapılan yargılama sonucu toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; dava konusu kazaya neden olan … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması nedeniyle doğan maddi zararlardan, yukarıdaki açıklamalar kapsamında davalının sorumlu olması nedeniyle maddi tazminat isteminin taleple bağlı olarak kabulü ile hükmedilen tazminata davalı sigorta şirketi açısından, bu davalıya başvuru sürecinin sonucu olan 13/03/2019 tarihinden itibaren, diğer davalı yönünden ise olay tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, 358.900,00 TL sürekli iş göremezlik, 1.000,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 360.000,00 TL maddi tazminatın poliçe limitleri dahilinde davalı sigorta şirketinden 13/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 24.591,60 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harç ile 1.212,50 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 23.334,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre belirlenen 1.096,27 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı ile 1.212,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.307,70 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 343,65TL tebligat ve posta gideri, 1.250,00TL bilirkişi ücreti ile 400,00 TL adli tıp muayene ücreti olmak üzere toplam 1.993,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 33.650,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Zorunlu arabuluculuk görüşmesi sırasında davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 2019 yılı AAÜT nin 16/1-c maddesi uyarınca 750,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.24/12/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı