Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/439 E. 2021/73 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2019/439 Esas – 2021/73

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/439
KARAR NO : 2021/73

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
4-
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/08/2019
KARAR TARİHİ : 10/02/2021
K.YAZIM TARİHİ : 12/02/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı ile arasında yapılan 31.01.2016 tarihli protokol ile … Marka, … model … plakalı … şase nolu makinenin satışı için taraflar anlaştıklarını, bu anlaşmaya göre 5 adet senet verildiğini, ancak sözkonusu makinenin, davalı adına tescilli olmadığını, davalı tarafın maliki olmadığı makineyi sahibiymiş gibi hareket ederek satış sözleşmesine konu ettiğini ve adi yazılı sözleşme ile müvekkiline makineyi sattığını, satış sonucun da müvekkilinden satış bedeli olarak 5 parça halinde toplamda 110.000 Euro bedelli senetler aldığını, belge üzerinde satışı yapılan makinenin davalıya ait olmadığı gibi kendisi tarafından müvekkiline de hiç bir şekilde noter huzurunda devir işlemleri yapılmadığını, bugüne kadar tüm uğraş ve çabalarına rağmen senetlerini geri iade alamadığını belirterek, 20.04.2018 ödeme tarihli 22.000 Euro bedelli (Ankara 3.İcra md.nün … Esas sayılı dosyasındaki takibin ve) senedin iptaline, davalı uhtesinde yer alan 20.04.2019 ödeme tarihli 22.000 Euro senedin iptaline, 20.04.2020 ödeme tarihli 22.000 Euro senedin iptaline, 20.04.2021 ödeme tarihli 22.000 Euro senedin iptaline, 20.04.2022 ödeme tarihli 22.000 Euro senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş bu kambiyo bonoya mahsus takibe 25.01.2019 tarihinde itiraz etmiş olup söz konusu itiraza konu davanın Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nde görülmekte olduğunu, davacıya ödeme icra emrini içerir tebligatın 23.01.2019 tarihinde tebliğ olduğunu, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde ödeme emrine itiraz süresinin 5 gün olduğunu, borçlunun süresi içerisinde davaya konu takibe itiraz ettiğini, iş bu davanın icra takibinin iptali istemli olduğunu, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, ödeme emrine itiraz icra mahkemesine yapılması gerektiğini, borçlunun görevli mahkeme olan icra mahkemesine itirazını yapması gerekirken ticaret mahkemesinde davasını açmış olup ticaret mahkemesinin görevli olmadığını, ayrıca davacının dava dilekçesinde dava konusunu ödeme emrinin iptali istemli olarak belirtmesine rağmen davayı zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptali olarak açtığını, takibe konu senetin zayi olmadığını, aslının Ankara … İcra Dairesi … esas sayılı dosyasında olduğunu, davacının iddialarının asılsız olup söz konusu iddiaları kabul etmediklerini, davacı tarafın kötü niyetle açmış olduğu bu davada, dava dilekçesinde bilgisi dahilinde olan ve resmi belgelerle sabit olan hususlara değinmeyerek kendisini haklı çıkarmaya çalıştığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı 14/12/2020 tarihinde vefat etmiş, taraf teşkilinin sağlanması için davalının mirasçıları davaya eklenmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki dava; taraflar arasındaki 31/01/2016 tarihli sözleşmenin geçersiz olup olmadığı, sözleşmeden kaynaklanan 20/04/2018 ödeme tarihli 22.000 Euro bedelli (Ankara 3.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki takibin) senedin iptaline, 20/04/2019 ödeme tarihli 22.000 Euro bedelli senedin iptaline, 20/04/2020 ödeme tarihli 22.000 bedelli senedin iptaline, 20/04/2021 bedelli senedin iptaline, 20/04/2022 ödeme tarihli senedin iptaline ve ilgili icra takibinin iptali ile davacının davalıya karşı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Taraflar tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Uyuşmazlık taraflar arasında düzenlenen 31/01/2016 tarihli protokole göre … plakalı … şase nolu, … model … marka pancar söküm makinesinin alım satımından kaynaklanmaktadır. Bu tür davalar ticari dava olmayıp, Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren dava türlerindendir. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açmış olduğu satış sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasında görevli mahkemenin mahkememiz olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri../…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…uyarınca dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, tarafların yüzlerine karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri İlgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/02/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza