Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/43 E. 2021/384 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/43 Esas – 2021/384
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/43 Esas
KARAR NO : 2021/384

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
K.YAZIM TARİHİ: 17/06/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında dip tıkacı imalatı için 06.09.2017 tarihinde 170 TL/Adet üzerinden 4.800 Euro kalıp bedeli de müvekkili tarafından karşılanmak üzere anlaşma yapıldığını, daha sonra aynı şirket ile 16.03.2018 tarihli dövme vida işi için 112 TL/Adet üzerinden 4.000 Euro kalıp bedeli müvekkili tarafından karşılanmak üzere başka bir sözleşme daha imzalandığını, 4.800 Euro kalıp bedeli için 27.09.2017 tarih, … nolu ve 23.688,55 TL’lik, 4.000 Euro kalıp bedeli için ise 21.03.2018 tarih, … nolu ve 22.941,09 TL’lik faturaların düzenlendiğini, imzalanan sözleşmelerdeki işler için taraflar arasında cari hesap oluşturulduğunu ve müvekkili tarafından ödemelerin gerçekleştirildiğini, davalının imzalanan sözleşmelerde belirtilen imalatları fatura karşılığında müvekkili şirkete teslim ettiğini, yapılan imalatların bedellerinin de cari hesaba işlendiğini, davalının müvekkili şirketin cari hesaba mahsuben vermiş olduğu toplam 600.000,00 TL tutarındaki 2 adet çekin ödenmediğinden bahisle 24.09.2018 tarihinde Kırıkkale İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takibin kesinleşmesi üzerine davalı şirketin müvekkili şirketin banka hesaptan, kurum alacakları dahil olmak üzere haciz işlemleri gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin banka hesapları ve kurum alacakları üzerindeki haczi kaldırmak için Kırıkkale İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasına 761.593,66 TL ödeyerek dosyayı kapattığını, davalı şirketin imalatlarına ilişkin düzenlediği ve müvekkili firmaya göndermiş olduğu (kalıpların faturaları da dahil olmak üzere) 31.08.2018 tarihi itibariyle faturalarının toplamının 842.058,20 TL olduğunu, müvekkili şirketin bu imalatlar için Kırıkkale İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasına yapılan ödeme dahil olmak üzere toplam 1.221.593,66 TL ödeme yaptığını, davalı şirketin 31.08.2018 tarihi itibariyle alacağının 382.058,20 TL olduğunu, bu alacaktan 46.629,64 TL’sinın kalıp bedellerinden kalan kısma ait olduğunu, 335,428,56 TL’sirıin ise yapılan imalat bedellerine ait olduğunu, yani davalının 24.09.2018 tarihinde elinde bulundurduğu çekler için (382.058,20 TL – 3.200,00) 378.858,20 TL üzerinden takip başlatması gerekirken, kötü niyetle fazla para tahsil etmek amacıyla (600.000,00 TL – 3.200,00 TL) 596.800,00 TL üzerinden gerçekleştirdiğini, dolayasıyla müvekkili şirketin icra takip dosyasına fazladan faiz, harç, çek tazminatı, komisyon ve vekalet ücreti ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin cari hesabına mahsuben fazladan yapılmış olan yaklaşık 275.000,00 Tl’nin bilirkişi tarafından hesaplanarak taraflarına iadesinin gerektiğini, 4.800 Euro kalıp bedeli için 27.09.2017 tarih, … nolu ve 23.688,55 TLMik, 4.000 Euro kalıp bedeli için ise 21.03.2018 tarih, … nolu ve 22.941,09 TL’lik faturaların düzenlendiğini, müvekkili şirketin bu kalıpların kullanılabilir vaziyette teslim edilmesini talep ettiğini, ancak hiçbir sonuç elde edilemediğini, bu kalıpların bedellerinin müvekkili tarafından peşinen ödendiği için bu kalıpların bedellerinin de müvekkiline ödenmesi gerektiğini beyan ederek, davalı şirket cari hesabına fazladan yapılan ödemeye dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL’nin avans faiziyle birlikte, yine bedelleri müvekkili tarafından ödenmiş kalıpların iade edilmemesi sebebiyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL bedelin kalıp bedellerinin ödeme tarihinden başlamak üzere avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; dava konusunun temelinin 29.08.2018 tarihli 300.000,00 TL ve 13.09.2018 tarihli 300.000,00 TL tarihli çeklerin tahsiline dayandığını, TTK’na göre çeklerin illetten mücerret olduğunu, TTK’nun 692. maddesine göre çekin kayıtsız şartsız belli bir bedelin ödenmesi için yapılan havale olduğunu, bu nedenle çekin ödeme-tediye dışında başka bir amaçla, iddia edildiği gibi mal karşılığında verilmediğini, keşidecinin (davacının) kanıtlaması gerektiğini, taraflar arasında cari hesap sözleşmesine dayalı bir ticari ilişkinin bulunmadığını, davacı yanın delil listesinde sunmuş olduğu üzere taraflar arasında 06.09.2017 tarihli 3000 adet 170,00 TL birim fiyat sözleşmesi ile 16.03.2018 tarihli 2500 adet 112,00 TL birim fiyat sözleşmesinin akdedildiğini, davacının talebi doğrultusunda ürünlerin iyiniyet çerçevesinde üretilip eksiksiz teslim edildiğini, sözleşmelerden de anlaşılacağı üzere ürünlerin teslim yerinin müvekkili şirket ambarı olduğunu, davacının talebi doğrultusunda … kodlu dip tıkacı diye tabir edilen 3000 adet parçanın tamamının üretilip teslim edildiğini, yine diğer sipariş olan … kodlu yüzük diye tabir edilen 2500 adet siparişin 1456 adedinin davacıya teslim edildiğini, teslim edilmeyen 1044 adet yüzük isimli parçanın ise üretiminin %90 oranında tamamlandığını, müvekkili şirket deposunda teslim için bekletilmekle olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin almış olduğu siparişleri tamamladığını davacının talebi doğrultusunda ve zamanında teslim edildiğini, üretim ve teslimat için önceden yazılı ve sözlü uyarının olmamasının da davacının kötü niyetini ortaya koyduğunu, tahsilat aşamasından sonra da davacı yana ürünlerin teslim edilebileceğinin belirtildiğini, fakat davacı yanın bu durumu kabul etmediğini, dava dilekçesinde ayrıca müvekkilinden 46.629,64 TL kalıp bedelinin talep edildiğini, müvekkili şirketin davacı şirkete kalıp satmadığını, davacının bahsettiği bedelin kalıp katılım bedeli olduğunu, söz konusu kalıpların mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu, kalıplarda kâr amacı güdülmeyip müşterinin fazlaca bir bedel ödememesi için sadece maliyetinin alınıp mülkiyetinin devredilmediğini, kalıpların kullanıldıkça ömrü tükenen parçalar olduğunu, ayrıca muhafazasının da maliyetli olduğunu, bu hususta alınacak bilirkişi raporuyla söz konusu kalıplar için belirlenecek bedelin mülkiyet devri halinde daha yüksek olacağının tespit edileceğini, ayrıca bir an için aksi düşünülecek olsa dahi söz konusu kalıpların yapılan imalatlar nedeniyle yıpranmış olduğunu, dolayısıyla kalıp bedellerinin tamamının talebinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi kapsamında davalı şirketin cari hesabına fazladan ödendiği iddia edilen bedel ile yine bedelleri davacı tarafından ödendiği iddia edilen kalıpların iade edilmemesi sebebiyle kalıp bedellerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 31/05/2021 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği bildirilmiş, davalı vekili, davacının feragatı nedeniyle davacıdan vekalet ücreti, yargılama gideri ve sair hiçbir talepleri olmadığını beyan etmiştir. Davacı vekilinin dosyada sunulu bulunan vekaletnameden davadan feragate ilişkin özel yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Usulüne göre yapılan feragat beyanı davayı sona erdiren usuli işlemlerden olup kesin hüküm gibi sonuç doğuracaktır. Davadan feragat edilmiş olmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan 187,86TL harç ile 5.232,00TL ıslah harcı toplamı olan 5.419,86TL harçtan Harçlar Kanunu madde 22 uyarınca alınması gereken 59,30TL’nin 2/3’ü olan 39,53TL karar ve ilam harcının mahsubu ile artan 5.380,33TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/06/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı