Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/429 E. 2020/673 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/429 Esas – 2020/673
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/429
KARAR NO : 2020/673

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:15/08/2019
KARAR TARİHİ:17/12/2020
K. YAZIM TARİHİ:05/01/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkiye istinaden ortaya çıkan 57.687,64 TL müvekkili şirket bakiye alacağının davalı borçlu tarafından ödenmediğini, bunun üzerine, müvekkili şirketin alacağını tahsil etme amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalı borçlunun yetki itirazı üzerine dosyanın Ankara Batı İcra Müdürlüğüne gönderilerek … esasına kaydedildiğini, bu dosya üzerinden gönderilen ödeme emrine davalı borçlunun itirazı üzerine de takibin durdurulduğunu belirterek, davalı borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ön inceleme duruşmasında; “Dava dilekçemizi tekrar ediyoruz. Cevap dilekçesinde bahsedilen 75.000,00 TL lik çek vadesi uzun bulunduğu için davalıya iade edilmiştir. Cira veya tahsil edilmemiştir. … Bankası … Şubesine müzekkere yazılarak 15/09/2018 keşide tarihli … numaralı çekin kim tarafından ibraz edildiği ve ciro silsilesiyle ilgili bilgiler sorulsun. Çünkü bu çek müvekkil tarafından ciro dahi edilmemiştir. Daha sonra tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılsın.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı şirket arasında iddia edildiği üzere bir ticari ilişki bulunduğunu, ancak dava dilekçesinde ifade edildiği gibi müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, 26/04/2018 tarihli tahsilat makbuzu ile teslim edilen 75.000,00 TL tutarındaki müşteri çekinin davacı şirketin cari hesabına işlenmediğini, bu nedenle müvekkilinin davacı şirketten 17.355,00 TL alacaklı bulunduğunu belirterek, haksız davanın reddine, haksız ve kötü niyetli icra takibi başlatılması nedeniyle takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ön inceleme duruşmasında; “Cevap dilekçemizi tekrar ediyoruz. 75.000,00 TL tutarlı çek tahsilat makbuzlarıyla teslim edilmiştir. Aynı usulle iadesi gerekir. Çek cirosuz olarak da teslim edilebilir. İddianın ciro silsilesiyle ispatı mümkün değildir. Mahkeme takdir ederse bankaya sorabilir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLER :Davacı şirkete ait ticaret sicil özeti, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, dava konusu çeke ilişkin banka cevabı, 17/06/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının bir sureti dosyaya kazandırılmıştır.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) aleyhine 01/02/2019 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 57.645,00 TL asıl alacak, 42,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 57.687,64 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, asıl alacağın dayanağı olarak taraflar arasındaki cari hesap alacağının gösterildiği, davalı/borçlu vekilinin 08/02/2019 tarihli dilekçesiyle borca itiraz edildiği, bunun üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 15/08/2019 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalıyla aralarındaki ticari ilişkiye istinaden ortaya çıkan 57.687,64 TL bakiye alacağının ödenmediğini, bu alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durdurulduğunu iddia ederek itirazın iptali iptali talepli eldeki davayı açmıştır.
Davalı taraf; davacı şirketle aralarında iddia edildiği üzere bir ticari ilişki bulunduğunu, ancak dava dilekçesinde ifade edildiği gibi davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, 26/04/2018 tarihli tahsilat makbuzu ile teslim edilen 75.000,00 TL tutarındaki müşteri çekinin davacı şirketin cari hesabına işlenmediğini, davacıya borçlu olmadığı gibi bilakis davacı şirketten 17.355,00 TL alacağının bulunduğunu savunmaktadır.
Deliller toplandıktan sonra, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişiden 17/06/2020 tarihli rapor alınarak dosyaya dahil edilmiştir.
Davacı şirketin ticari defterler kayıtlarına göre, takip tarihi olan 01/02/2019 tarihi itibariyle davalıdan 57.645,009 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Davalının ticari defter kayıtları incelendiğinde ise; davacı şirketin düzenlemiş olduğu tüm faturaların davalı ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, davacı şirketin Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 01/02/2019 tarihi itibariyle davalının kendi ticari defter kayıtlarına göre davacı şirketten 17.354,36 TL alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir.
Her iki taraf ticari defterleri arasındaki farkın, 26/04/2018 tarihli tahsilat makbuzu ile davacı şirkete teslim edilen 75.000,00 TL tutarındaki müşteri çekinin davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Söz konusu çekle ilgili yazılan müzekkereye … Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünce verilen 03/12/2019 tarihli cevabi yazıda, … San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne ait … seri numaralı çekin bankalarına tahsil için ibraz edilmediği ifade edilmiştir.
Yapılan yargılama ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki bulunduğu, davacı şirketin düzenlemiş olduğu tüm faturaların davalı ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, tarafların ticari defter kayıtları arasındaki farkın 26/04/2018 tarihli tahsilat makbuzu ile davacı şirkete teslim edilen 75.000,00 TL tutarındaki müşteri çekinin davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, her ne kadar davacı 75.000,00 TL tutarlı çeki vadesi uzun bulunduğu için davalıya iade ettiğini iddia etmiş ise de bu durumun davalı tarafça kabul edilmediği, kaldı ki davacının tahsilat makbuzuyla teslim aldığı söz konusu çeki iade ettiğini yazılı delillerle ispat etmesinin gerektiği, çekin tahsil için ibraz edilmemiş olmasının davacı tarafından davalıya iade edildiğini ispat için yeterli olmadığı, davacının açıkça yemin deliline de dayanmamış olduğu, hal böyle olunca, iade edildiği ispatlanamayan çekle yapılan ödeme dikkate alındığında davacının takip tarihi itibarıyla davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı, dolayısıyla davalının itirazında haklı olduğu, bununla birlikte davacının icra takibi başlatmakta kötü niyetli olduğu yönünde bir kanaat da oluşmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmemesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, davanın ve davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 54,40 TL harcın, peşin alınan 696,73 TL harçtan mahsubu ile bakiye 642,33 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya ödenmesine,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 8.299,39 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/12/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı