Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/427 E. 2019/588 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2019/427 Esas – 2019/588
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/427
KARAR NO : 2019/588

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 09/08/2019
KARAR TARİHİ : 10/10/2019
K.YAZIM TARİHİ : 10/10/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; borçluya karşı başlatılan İstanbul Küçükçekmece … İcra Dairesi’nin …E. sayılı dosya ile ilamlı alacakların genel haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğunu, icra emrinin borçluya ulaştığını, borçlu vekili tarafından 21 Eylül 2018 tarihinde takibin durdurulmasına ilişkin talepte bulunulduğunu, borçlu hakkında mahkememizin 2018/412 esas sayılı dosyasında konkordato talebine esas olmak üzere geçici mühlet kararı verildiğini ve takibin durdurulduğunu, sonrasında konkortado talebinin reddedildiğini, kararın icra dairesine bildirildiğini ve icra dairesi tarafından haciz işlemlerinin uygulanmasına karar verildiğini, 30.11.2018 tarihinde alınan bu karara ve kendilerine gönderilen icra ödeme emirlerine rağmen ödemede bulunmadıklarını, borçlunun mal beyanında bulunmadığını, takip başlatılan ilama dayalı icra dosyasına yönelik herhangi bir ödemede olmadığını belirterek, davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; gider avansının yatırılmasının dava şartı olduğunu, davacının 35.000,00TL gider avansını yatırmaması durumunda davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin aktif mal varlığı bulunduğunu, davacının icra takibi ile müvekkilinin malvarlığını haczetmesi ve satması suretiyle alacağına kavuşmasının mümkün olduğunu, müvekkilinin aciz halinde olduğunu, konkordato sürecinde piyasaya yaklaşık 5.000.000,00TL ödeme yaptığını, müvekkilinin ödemede gecikse de aktif malvarlıklarını satarak paraya çevirdiğini ve borçlarını ödediğini, bu itibarla müvekkilinin borçlarını ödeyemeyecek durumda olmadığını belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Davacı alacağının tahsili için davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiş, mahkememizin 09.08.2019 tarihli tensip tutanağının 8 maddesinde; “İİK.nun 160. maddesi gereğince davacının birinci alacaklılar toplantısına kadar olan giderler ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ giderlerine mahsuben 35.000,00TL avansı mahkememiz veznesine depo etmesi hususunda davacıya 2 haftalık mehil verilmesine,” karar verilmiştir.
Davacı vekili verilen sürede belirtilen iflas avansını yatırmamış, mahkememize sunduğu 17.09.2019 tarihli dilekçesi ile; alacağının işçi alacağı olduğunu, ilama rağmen alacağını icra yolu ile alamadığını, tensip zaptında belirtilen 35.000,00TL iflas avansını yatırmaya maddi imkanının elvermediğini belirterek, mahkememizin 09.08.2019 tarihli tensip tutanağının 8 nolu ara kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Talebi üzerine, mahkememizin 18.09.2019 tarihli ara kararı ile; “davacının talebinin reddine, tensip zaptında belirtilen 35.000,00TL iflas avansının mahkememiz veznesine depo etmesi ve iflas ilanı için belirlenen 955,80TL gider avansının mahkememize yatırması hususunda davacıya 2 haftalık kesin mehil verilmesine, aksi takdirde HMK’nun 114/1-g ve 115/2 maddeleri uyarınca, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verileceğine” şeklinde karar verilmiştir. Verilen ara karar davacıya 24.09.2019 tarihinde tebliğ olunmuş, verilen kesin mehil 08.10.2019 tarihinde dolmuştur.
Davacı 09.10.2019 tarihli dilekçesi ile; verilen kararın uygulanmamasını, hükümden önceki son duruşmaya kadar bırakılmasını talep etmiştir.
Davacının daha az masraflı genel haciz yolu ile alacağı tahsil etmek yerine davalı borçlu şirketin iflas yolu ile külli tasfiyesi ile alacağını tahsil etmek istemesi İİK’nun hükümleri uyarınca tasfiye masraflarını yüklenmeyi kabul ettiği anlamını taşıdığı, İİK’nun 160. maddesinde; “İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur.” dendiği, İflas avansının İİK’nun 160. maddesi hükmüne göre, iflas davasının şartı olup, Mahkememizce davacıya verilen sürenin kesin olduğu, davacının, verilen kesin sürede belirtilen iflas avansını ve gider avansını yatırmadığı anlaşıldığından, HMK.114/1-g ve 115/2 maddeleri ile İİK’nun 160. maddesi gereğince dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine dair aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK.’nun 160. maddesi ile HMK 114/1-g ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40TL ret ilam harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6/1 maddesi uyarınca takdir ve hesap edilen 1.362,50TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/10/2019

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza