Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/413 E. 2020/175 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/413 Esas – 2020/175

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/413 Esas
KARAR NO : 2020/175

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2019
KARAR TARİHİ: 10/03/2020
K.YAZIM TARİHİ : 23/03/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında faturadan doğan açık hesap ilişkisine dayalı olarak davalı şirketten 58.622,80 TL bakiye alacağının bulunduğunu, alacağın tahsili için Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını ve davalı borçlunun ödeme emrine 05.04.2019 tarihinde itiraz etmesi neticesinde takibin durduğunu, taraflar arasında yapılan arabulucuk müzakereleri sonucunda da anlaşmaya varılamadığını, davalı tarafin arabuluculuk son tutanak belgesinde; yapılan başvuru ve ödeme emrinde farklılıklar olduğuna, ödeme emrinin … (şahıs), arabuluculuk başvurusunun ise şirket olarak yapıldığı iddiasının yerinde olmadığını, müvekkilinin 03.01.2019 tarihinde şahıs şirketi olan …-… şirketinin nevi değiştirerek Limited Şirkete dönüştürüldüğünü, yeni unvanının … Sanayi ve tic. Ltd. Şti. olduğunu, takip talebinde de başvurunun … San. ve Tic. Ltd. Şti. adına yapıldığını, eski unvanın … takipte belirtildiğini, ancak sehven eski unvan ibaresinin yazılmadığını, dayanak belgenin temel ilişkinin nevi değişikliğinden önce doğması nedeniyle …-…’nun muavin defter kaydına dayanmakta olduğunu, nevi değişikliği sonrası yeni unvana ait kaşenin de dayanak belge üzerinde mevcut olduğunu, davalı borçlu şirketin ödeme emrine itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı tarafından Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın asıl alacak 58.622,80 TL için iptali ve bu miktar üzerinden icra takibinin kaldığı yerden devamına, yapılan hasız itiraz nedeniyle davalı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı tarafından düzenlenen faturanın icra takibinde ve işbu davada alacağa dayanak olarak gösterilmiş olsa da fatura içeriği malın/hizmetin verildiği/teslim edildiğine ilişki herhangi bir belge sunulmadığını, davacının edimini yerine getirip getirmediği hususunda ispat yükünün davacıya ait olduğunu, taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi ve/veya hesap mutabakatının bulunmadığını, takibe konu faturaların tek başına alacağı muaccel hale getirmeyeceğini, temerrüt için ihtarname gönderilmediğini, faiz talebinin reddinin gerektiğini beyan ederek, davanın reddine, ikame edilen işbu haksız dava nedeniyle davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, 2018 yılına ait davacının BS, davalının BA formları, 05/02/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasındaki ticari satım ilişkisi nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla 58.622,80 TL nin tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 02/04/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 05/04/2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafından davalıya mal satıldığı ve teslim yapılmasına rağmen bedelin ödenmediği cari hesap alacağı oluştuğu iddia edilmiş; davalı tarafından ise faturanın tanziminin mal teslimine yeterli delil olmadığı alacağın muaccel hale gelmeyeceği beyan edilmiştir.
Hukuki ilişkinin tespiti ile alacak borç bakiyesinin incelenmesi bakımından HMK 222.madde kapsamında davalının defter ve kayıtlarını sunması ya da adresinin bildirilmesi için verilen süreye rağmen beyanda bulunulmamıştır.
Davacının defter ve kayıtları, mevcut deliller ve mahkememizce HMK nın 221.maddesi kapsamında resen istenen BA-BS formlarının incelenmesine yönelik olarak alınan bilirkişi raporunda, davacının Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 15.02.2019 tarihli takibe konu alacak talebinin 58.622,80 TL olduğu, 03.01.2019 tarih … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesine göre, … – … olan davacı unvanının … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. olarak değiştirildiği, dosya kapsamındaki müzekkere cevaplarına göre; davalının 2018 yılı BA formları ile davacıya (…) ait KDV hariç 228.545,00 TL olan 29 adet faturayı vergi dairesine beyan ettiği, davacının …. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ünvanlı 2018 yılı BS formunun müzekkere cevabında yer aldığı, dolayısıyla davalı-borçlu adına düzenlenmiş bir fatura beyanının BS formunda bulunmadığı, bunun nedeninin davalı adına düzenlenen faturaların eski unvan ile vergi dairesine bildirilmiş olmasından kaynaklandığının değerlendirildiği, bu kapsamda yerinde yapılan incelemede temin edilerek dosyaya kazandırılan … – …’ye ait BS formlarına göre, davacının KDV hariç 228.545,00 TL olan 29 adet faturayı vergi dairesine beyan ettiğinin anlaşıldığı, bu bağlamda tarafların 2018 yılına ilişkin beyan ettikleri BS ve BA formlarındaki bildirimlerinin birbiriyle uyumlu olduğu, davalının davaya cevap verdiği, ancak mahkemenin kararı gereği ticari defter ve belgelerini dosyaya sunmadığı gibi bulunduğu adresi de beyan etmediği, dolayısıyla davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenemediği, davacının yasal olarak noter tasdiki bulunması gereken 2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde yapılmış olduğu ve bu defterlerdeki kayıtlara göre dava konusu alacağın dayanağı faturaların kayıtlara işlenmiş olduğu, cari hesap ilişkisi kapsamında davacının icra takip tarihi (15.02.2019) itibariyle davalıdan 58.622,80 TL alacaklı olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davalı vekili tarafından, müvekkilinin defterlerinin incelenmesine yönelik olarak beyanda bulunulmuşsa da; daha önce kendisine verilen kesin sürede beyanda bulunulmadığından ve BA/BS formları incelenerek rapor tanzim edildiğinden bu talep gereği işlem yapılmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının davalıya mal sattığı ve teslim alan imzalı irsaliyeli faturalara göre teslimin yapılmış olduğunun anlaşıldığı, davalının mallarda ayıp olduğuna ilişkin bir savunmada bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından vergi dairesine beyan edilmiş olması nedeniyle kayıtlarına işlendiğinin anlaşıldığı, fatura iadesine ilişkin delil de sunulmadığı gözetilerek, satım konusu bedelin ödenmesi gerektiğinden davacının alacak talebinin yerinde olduğu kanaatiyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına,
2-Takip konusu 58.622,80 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranda icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 4004,52 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 708,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 3296,49 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre belirlenen 1.320,00 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 708,03 TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 758,83 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 40,70TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 740,70TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 8.420,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.10/03/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza