Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/409 E. 2019/657 K. 31.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/409 Esas – 2019/657

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/409 Esas
KARAR NO : 2019/657

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/08/2019
KARAR TARİHİ : 31/10/2019
K.YAZIM TARİHİ : 15/11/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı kargo şirketi ile 01/03/2019 tarihinde … takip numarası ile … model … marka portatif sertlik ölçer kargo gönderildiğini, ne var ki en geç iki gün sonra teslim edilmesi gereken kargonun teslim edilmediği gibi kargonun davalı şirketçe bulunamadığını, gönderilen kargonun bulunması ve zararlarının tazmini için kendilerince keşide edilip Ankara ….Noterliği kanalıyla … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye cevap gelmediği gibi kendileriyle illetişime de geçilmediğini, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında kurulan taşıma sözleşmesi gereği davalı şirketin taşıyıcı sıfatı ile sorumlu olduğunu, taşıması taahhüt edilen eşyanın değerinin 1.240,00 USD olduğunu, davalı şirketin kargoyu kaybetmesinin aynı zamanda haksız fiil olup haksız fiil hükülerine göre de sorumlu olduğunu, davalı şirketin tam kusurlu olmasından mütevellit zararın tamamından sorumlu olduğunu beyan ederek, davanın kabulüne, 1240 USD zararlarının zararda temerrüde düşülen tarihten itibaren işletilecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı şirket ile müvekkili şirket arasında imzalanan 27/12/2018 tarihli taşıma sözleşmesi 11.4. Taşıyıcı ile gönderen arasında çıkacak uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir hükmü ile taraflar arasında taşıma işinden kaynaklı çıkabilecek uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağının düzenlendiğini, yetki sözleşmesi uyarınca İstanbul Mahkemeleri kesin yetkili olduğundan Ankara Mahkemelerinde açılan davanın yetki yönünden reddi gerektiğini, davacının göndericisi olduğu kargonun taşıma sırasında kayıp olduğu iddiası ile talepte bulunduğundan öncelikle taşınmak üzere kargo teslim ettiğini ve sonrasında da 6102 Sayılı TTK taşıma senedinin ispat gücü başlığı altında düzenlenen 858 madde kapsamında iki tarafında imzasını taşıyan belge ile kargo içeriğine dair iddiasını ispat etmesi gerektiğini, dava konusu kargo nedeniyle davacının tazminat talep hakkının bulunup bulunmadığının ancak taşıma faturası bilgilerinden tespit edilecek bir husus olduğundan davacının bu eksikliği gidermesi, davacının kargo içeriğini denetlettiği ve içeriğin her iki tarafça imzalanmak suretiyle taşıma senedine yazıldığını ispat etmesi, kargo içeriği hakkında taşıyıcı/müvekkili bilgilendirdiğini ispat etmesi gerektiğini, davacının öncelikle taşıma faturasını ibraz etmesi gerektiğini, bu koşulların tamamlanması halinde taşıyıcının sorumluluğunun, TTK madde 880-882 maddeleri uyarınca değerlendirmesi gerektiğini, davacının, dilekçesinde kargonun alıcısına teslim edilememesi nedeniyle müvekkili şirketin 6102 sayılı TTK madde 886 hükmü gereği zararın tamamından sorumlu olduğuna ilişkin iddianın maddi dayanaktan yoksun olup, taraflarınca kabul edilmediğini, kargonun alıcısına teslim edilmemesinin, tek başına müvekkili şirketin kasten veya ağır ihmali davranışlarla zarara sebebiyet verdiği anlamına gelmeyeceğini, müvekkil şirketin TTK md. 886’da sayılan davranışlarla hareket ederek kargonun alıcısına teslim edilmediğini ispat yükünün davacıda olup, dava dilekçesinde ispata ilişkin herhangi bir bilgi/belge sunamadığını, davacının iddia ve taleplerinin haklılığını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava dilekçesinde taşıma tarihi 01.03.2019 olarak bildirildiğini, 6102 sayılı TTK bildirim başlığı altında düzenlenmiş madde 889 hükmü uyarınca süresinde bildirim yapılmamış olması nedeniyle davacının talep hakkı düşmüş olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, taşıma sözleşmesi nedeniyle taşınan eşyanın kaybolduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davalı tarafça süresi içerisinde yetki itirazında bulunulmuş, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğu ifade edilmiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’un 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açılır.” denilmektedir. Yasanın 18. maddesinde de, yetki sözleşmesinin geçerlik şartları açıklanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, tacir olan taraflar, asıl sözleşmenin bir maddesi şeklinde, yani yetki şartı olarak, yetki sözleşmesi akdetmişlerdir. Yazılı sözleşmede, yetkili olmasını istedikleri mahkemeyi de bildirmişlerdir. Davada, kesin yetki halinin söz konusu olmadığı da gözetilerek, davalının süresinde yaptığı yetki itirazı nedeniyle, iş bu davaya bakma yetkisinin, yetki sözleşmesinde belirlenen İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu sonuç ve kanaatine varılarak Mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı yanın HMK 116/1 maddesi uyarınca yetki ilk itirazının kabulü ile, HMK 17 maddesi uyarınca davaya bakmakla yetkili mahkeme İstanbul Mahkemeleri olduğundan, mahkememizin yetkisizliğine,
2-Karar kesinleştikten sonraki iki hafta süre içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.31/10/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı