Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/403 E. 2021/508 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/403 Esas – 2021/508
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/403 Esas
KARAR NO : 2021/508

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2019
KARAR TARİHİ: 29/06/2021
K.YAZIM TARİHİ : 27/07/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı taraftan taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan 28.682,66 TL tutarındaki alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı tarafın yetki itirazı üzerine dosyanın Ankara Batı İcra Müdürlüğüne gönderilerek … E. numarasına kaydedildiğini, ancak davalı borçlu şirketin haksız itirazı sonucu takibin durdurulduğunu beyan ederek, davalı tarafın Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirket tarafından haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibine itira2 edilmesi nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı şirketin dava dilekçesinde alacağını cari hesap alacağına dayandırdığını, ancak taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi ve/veya hesap mutabakatı bulunmadığını, davacı şirketin yazılı bir cari hesap sözleşmesi ve mutabakat metni olmaksızın cari hesap ilişkisinden doğan alacakları kapsamında başlatmış olduğu icra takibinin yasal bir dayanağı bulunmadığını beyan ederek, haksız ve hukuka aykırı icra takibi başlatılması nedeni ile işbu davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2014-2015-2016-2017 ve 2018 yıllarına ait BA-BS formları, davacı şirket ve davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtları, talimat mahkemesi aracılığıyla aldırılan 17/04/2020 tarihli bilirkişi raporu, mahkememizce aldırılan 24/12/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasındaki ticari alım – satım ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki ticari alım – satım ilişkisi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 06.05.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 10.05.2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Uyuşmazlık konusu, davacının takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığına ilişkin olup bu yönde inceleme yapılmıştır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 yıllarına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir.
Davacı yanın bildirmiş olduğu adres doğrultusunda ticari ve defter ve kayıtlarının incelenmesi için Bakırköy …. ATM’ne talimat yazılmış, talimat mahkemesi aracılığıyla aldırılan bilirkişi raporunda, davacı (alacaklı) şirketin defterlerinin sahibi lehine delil olarak kullanılma vasfına haiz olduğu, davacı şirketin 2015 – 2016 – 2017 ve 2018 yıllarına ait yazdırılması gereken defterlerinin yazdırılmış olduğu, defter kayıtlarının, dayanağı belgelerle uyumlu olduğu, yasal defterler üzerinde herhangi bir silinti, kazıntı ve karalamanın olmadığı, davacı (alacaklı) şirket ile Davalı (borçlu) şirket arasında herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı ancak cari hesaba dayalı ticari bir ilişkinin bulunduğu, davacı şirketin yasal süresi içinde E-Defter beratları onaylanmış olan ticari defterlerinin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre sahibi lehine kesin delil olma vasfına haiz olup olmadığı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı (alacaklının kesmiş olduğu faturaları 213 sayılı VUK’nun 396 no.lu Genel Tebliği çerçevesinde bildirmesi gereken Bs formunun kanuni süresinde bağlı bulunduğu Marmara Kurumlar Vergi Dairesi’ne verilmiş olduğu, davacı (alacaklı) tarafından davalı (borçlu) tarafa tanzim edilen faturaların V.U.K. 229,230 ve 231. maddelerine göre uygun tanzim edilmiş olduğu, dosya kapsamındaki belgelerin incelenmesi sonucunda Davacı (alacaklı)’nın düzenlediği faturalara Davalı (borçlu)’nın 6102 sayılı TTK’nun 21/2 maddesi gereği süresinde itiraz ettiği hususunda herhangi bir belgeye rastlanmamış olup, bu nedenle faturanın içeriğini ve borcu kabul etmiş sayıldığı, davacı tarafından 27.12.2018 tarihinde gönderilen davalı tarafından kaşeli imzalı olarak mutabık olduklarını bildiren mutabakat mektubunun mevcut olduğu, davacı (alacaklı) şirketin hesap incelemelerinde; kayıtlarında bulunan, davalı (borçlu)’nın süresinde faturalara itiraz ve iade etmediği, davacı (alacaklı) tarafından davalı (borçlu)’ya kesilen faturalara istinaden kalan takdiri mahkememizde olmak üzere 28.682,71TL tutarında cari hesap alacağı bulunduğu, davacı tarafından davalı tarafa gönderilen herhangi bir borç ihtarnamesi olmadığından asıl alacak üzerinden hesaplanacak temerrüdün dava tarihinden 11.10.2019 tarihine kadar %19,50, 11.10.2019 -21.12.2019 tarihine kadar %18,25 ve 21.12.2019 tarihinden itibaren ise %13,75 faiz oranı üzerinden hesaplanabileceği belirtilmiştir.
Davalı yanın bildirmiş olduğu adres doğrultusunda ticari ve defter ve kayıtlarının incelenmesi için mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda, bildirilen adreste kimseye rastlanılmadığından davalı defterlerinin incelenemediği, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme ışığında; Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrinin düzenleme tarihi olan 25.04.2019 tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 28.682,66 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davalı tarafça bildirilen adreste defter ve kayıtların incelenemediği ve muhasebecinin adresinin de bildirilmediği, süresi içerisinde defter ve kayıtların da sunulmadığı görülmekle davacı yanın defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılmıştır.
Dosyaya kazandırılan taraflara ait 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 yıllarına ait BA-BS formlarının incelenmesinde 2015 yılına ait formların haricinde diğer yıllara ait bildirimlerin birbiriyle örtüştüğü, taraflar arasında ticari alım – satım sebebiyle hukuki ilişki bulunduğu tespit edilmiştir.
Takibe konu alacak, ticari defter ve kayıtlara işlenen ve BA-BS formlarıyla bildirilen faturalardan kaynaklanan alacağa dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır. Davalı yanın, davacı adına 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 yıllarına ait BA formuyla bildirimde bulunmuş olduğu gözetildiğinde davacı yanın faturalara konu malları teslim ettiği kanaatine varılmıştır. Zira davalı yanın aksi yönde ispatlanmış bir iddiası da bulunmamaktadır. Her ne kadar davalı defterleri incelenememiş ve davacı defterleriyle mukayesesi yapılamamışsa da HMK’nın 222. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, davalı defterleri ibraz edilmediğinden davacı defterleri, davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir. Bu doğrultuda davacı yanın incelenen ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamına göre davalıdan takip çıkışı kadar alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı yanın borcun ödendiğine ilişkin ispatlanmış bir savunması da bulunmadığından davalının takibe itirazının haksız olduğu ve itirazının iptali gerektiği sonuç ve kanaatiyle davanın kabulü yönünde aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız olarak itiraz ettiğinden asıl alacak miktarının %20’si olan 5.736,53TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.959,31TL karar ve ilam harcından peşin alınan 346,42TL harcın mahsubu ile bakiye 1.612,89TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2019 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 346,42TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 397,22TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 118,95TL tebligat ve posta gideri ile 1.200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.318,95TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 4.302,39TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.29/06/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı