Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/383 E. 2020/567 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2019/383 Esas – 2020/567
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/383
KARAR NO : 2020/567

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
ALACAKLILAR: 1-
: 2-
: 3-
..
..
: 18-
: 19-

TALEP : Konkordato Talebi
DAVA TARİHİ : 22/07/2019
KARAR TARİHİ: 04/11/2020
K.YAZIM TARİHİ : 18/11/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Talepçi vekili mahkememize sunduğu dilekçesinde özetle; müvekkilinin dayanıklı tüketim mallarının toptan ve perakende satış işi ile ve araç alım satım işi ile iştigal ettiğini, işletmenin 750.000,00TL kayıtlı sermaye ile faaliyetine devam ettiğini ve bu sermayenin tamamının ödendiğini, müşterilerine her türlü dayanıklı tüketim malları, beyaz eşya, elektronik, gsm sektörü mallarının satışı hizmetini, araç alım satım hizmetini veren müvekkilinin, günümüz tüketicisinin tercihlerine ve piyasanın yeniliklerine ayak uydurarak ürün grubundaki çeşitlilik yelpazesini sürekli geliştirdiğini,
e-imza e-imza e-imza e-imza

ancak ekonomik krizin ve dövizdeki ani yükselişlerin yarattığı sonuçlar nedeniyle baş gösteren tahsilat problemleri ve ana tedarikçi pozisyonundaki büyük distribütörlerin arka arkaya konkordato ilan etmesinin, işleri çok yolunda olan, cirosu, karlılığı, satışları sürekli büyüyen işletmeyi ciddi krizler ile baş başa bıraktığını, sektörün iş yapış şeklinden dolayı, önden çek verilerek bağlantı yapılmasının, konkordato ilanları nedeniyle mal tedariklerinin sıkıntıya girmesine neden olduğunu, bedeli ödendiği halde, malların teslim edilmemesi riskini oluşturmuştur. Bu durumda devam eden işlerin sıkıntıya girmemesi, işletmenin faaliyetlerini ve varlığını sürdürebilmesi, ticari faaliyetlerine devam edebilmesi için konkordato ilan edilmesi zaruriyeti hasıl olduğunu belirterek, konkordato tasdiki kararının kesinleşmesini takiben (1 yıl ödemesiz dönem +3 yıl toplam 4 yıl olmak üzere) 36 eşit taksit halinde ödenmesi teklifinde bulunduklarını, yararlarına geçici mühlet kararı verilmesini, akabinde de kesin mühlet kararı ve konkordatonun tasdiki kararı verilmesini talep etmiştir.
Talepçi vekili 22.11.2019 tarihli revize dilekçesi ile; borçlarını 1 yıl ödemesiz, 48 eşit taksitler halinde ödenmesi teklifinde bulunmuşlardır.
CEVAP :Duruşmalara iştirak eden ve dosyaya beyan dilekçesi sunan alacaklılar talebin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
GEREKÇE :Talep, 2004 sayılı İİK’un 7101 sayılı yasa ile değişik 285 vd. maddeleri uyarınca konkordato (geçici mühlet kararı verilmesi, akabinde kesin mühlet kararı verilmesi ve neticesinde konkordatonun tasdiki) talebi ile ilgilidir.
Talepçi mahkememize sunduğu 22.07.2019 tarihli dilekçe ile konkordato talebinde bulunmuşlardır. Talep dilekçesinin ekinde, İİK’un 286. maddesinde sayılan belgelerin eklendiği, konkordato talebiyle mahkemeye müracaat için işletmenin genel kurul kararı ile vekile (konkordato başvurusuna ilişkin) yetki veren vekaletnamenin bulunduğu görülmüştür. Yapılan inceleme neticesinde; borçlu yararına 24.07.2019 tarihinde, İİK’un 287/1 maddesi gereği geçici mühlet kararı verilmiş, borçlunun malvarlığının muhafazası içinde tüm tedbirler alınmıştır.
Talepçi yararına verilen üç aylık geçici mühlet ve 23.10.2019 tarihinde 2 aylık geçici mühlet uzatma süresi olmak üzere toplam 5 aylık geçici mühlet süresi dolmadan, mahkememizce kesin mühlet hakkında bir karar vermek için İİK’un 289/2 maddesi uyarınca duruşma açılmış, borçlu ve geçici komiser duruşmaya çağırılmış ve beyanları alınmış, yapılan değerlendirmede 23.12.2019 tarihinde kesin mühlet kararı verilmiştir.
Geçici konkordato komiserinin yaptığı incelemeler neticesinde dosyaya sunulan 21.10.2019, 20.12.2019, 03.06.2020 04.08.2020 ve 19.10.2020 tarihli raporlar ve dosyaya sunulan alacaklı dilekçelerindeki beyanlar birlikte değerlendirilmiştir.
Talep dilekçesinde ve ekinde sunulan konkordato ön projesinde; borçlu işletmenin konkordato talebi kapsamında değerlendirilebilecek 54.696.230,34TLTL borcu olduğu, vade konkordatosu teklif ederek borcunu konkordato tasdiki kararının kesinleşmesini takiben (1 yıl ödemesiz dönem +3 yıl toplam 4 yıl olmak üzere) 36 eşit taksit halinde ödenmesinin düşünüldüğünü bildirilmiş, revize edilen konkordato projesinde; 1 yıl ödemesiz 48 aylık vadede ödeme teklifinde bulunulduğu bildirilmiştir.
Konkordato Komiserler Kurulunun mahkememize sunduğu 04.08.2020 havale tarihli raporunda; konkordato talep eden işletmeden konkordato komiserler kurulunun sağlıklı çalışabilmesi için gerekli bilgi belge temininin yapılamadığı, çoğu zaman kendilerine ulaşılamadığı, bilgi almanın neredeyse imkansız hale geldiğini, borca batıklık hususunda da herhangi bir değerlendirme yapamadıklarını, talepçinin muhasebe kayıtlarını uyap ortamında dosyaya ibraz ettiklerini belirttiklerini, bu kayıtları ve işletme kayıtlarını inceleyerek yeniden bir değerlendirme yapabileceklerini belirtmişlerdir.
Mahkememizin 01.09.2020 tarihli oturumunda; borçlu …’in dosyaya uyap ortamında sunmuş olduğu belgeler ile şirket kayıtları üzerinde Konkordato Komiserler Kurulunun inceleme yapmak suretiyle yeniden rapor istenilmesine, borçluya komiserler
e-imza e-imza e-imza e-imza

tarafından istenilen belgeleri sunmaları, yapılan satışların Konkordato Komiserler Kurulunun onayına sunulması, satışlara ilişkin tüm ayrıntılı bilgi, belge, fatura, irsaliye vs.’nin Konkordato Komiserler Kuruluna teslimi için ayrıca konkordato komiserlerinin ücretlerinin ödenmesi için davacı borçluya 2 hafta kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde ara karar gerekleri yerine getirilmediği takdirde davacı borçlu hakkında İİK’nun 292 ve 297/3 maddeleri uyarınca işlem yapılacağının bilinmesine, bir nolu ara kararının yerine getirilip getirilmediği, yerine getirilmiş ise Konkordato Projesinin başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığı, ön projede belirtildiği şekilde iyileşme olup olmadığı, borçlunun taahhüt ettiği şekilde ödeme ihtimalinin olup olmadığı ve borçlunun borca batık olup olmadığı hususlarında Konkordato Komiserler Kurulundan rapor istenilmesine karar verilmiştir.
Konkordato komiserler kurulu mahkememize sunmuş oldukları 19.10.2020 tarihli raporlarında; işletme yetkililerinden 2020 yılı için ilk 7 ayı kapsayan detaylı mizan, ilgili Katma Değer Vergisi Beyannameleri, 2020/2. Dönem geçici vergi beyannamelerinin istenildiği, öncelikle birtakım beyannameler ve sadece 2020 Mayıs ve Haziran ayını kapsayan iki aylık mizan gönderildiği, eksik gelen verilen yeniden kurul heyetince talep edilmiş, yeniden talep edilen belgelerin işletme yetkilileri tarafından 09/10/2020 tarihinde sunulduğu, inceleme yapıldığında personele olan borçlar ile ödenecek vergi ve yükümlülüklerin hesaplarındaki borçların, imtiyazlı alacak grubunda olduğundan borca batıklık durumunda hesaplamaya dahil edilmeyeceğini, bu durumda … İşletmesinin borç toplamının 91.297.510,24TL olduğu, işletmenin mizanına göre verilen sipariş avansları hesabındaki bakiyenin 11.365.356,49TL’sinin birbirleri ile girift ilişkileri olan ve diğer bir konkordato sürecinde olan … Malz. Tic. Ltd. Şti.’ne ait olduğu, alacak grubuna dahil edilemeyeceği, bu durumda işletme alacakları ya da varlıkları incelendiğinden toplamda paraya çevrilebilir varlıklarının 100.446.645,85TL olduğu, bu durumda işletmenin borca batık olup olmadığı sorgulandığında 100.446.645,85/91.297.510,24 = 1,10 varlığı borcundan fazla göründüğü, borca batık olmadığının bu mizana göre tespit edildiği, ancak 2 nolu raporda belirttiği üzere toplam ve rayiç borç tutarlarının, işletmenin belirtilen dönemler karşılık mizanda muhasebesel hata ya da muhasebeye eksik veri sunulmasından dolayı gerçek borç ve alacak durumunun net olarak mali verilerden tespit edilemediği, bu durumda borca batıklık durumunun da gerçek değeri tam olarak yansıtmadığı, mizan incelendiğinde borç ve alacak kalemlerinin bazıları hariç birçoğunda hiç hareket olmadığı, işletmenin 2020/2. dönem geçici vergi beyannamesi incelendiğinde ise şirketin ilk 6 aylık dönemde 235.005,51TL ticari kar elde ettiği, revize konkordato projesine göre 2020 yılı için borç ödemede öngörülen kar marjının 1.630.288,16TL iken ilk 6 aylık döneme oranlama yapıldığı zaman 235.005,51/1.630.288,16 = yaklaşık %14 oranında bir gerçekleşme söz konusu olduğu, bu durumda hedeflenen kar tutarına net bir şekilde ulaşılamadığı, bu durumda yakalanamayan kar marjının işletmenin revize konkordato projesine göre borç ödeme için yaratacağı kaynak hedefini gerçekleştiremediğinin öngörüldüğü, mali durumla ilgili hal böyle iken, işletme ile ilgili daha önceki raporlarda da belirtildiği üzere, konkordato komiserler kurulu olarak yapılan işlemlerin çoğunluğundan haberlerinin olmadığı, yapılan işlemlerle ilgili şüpheli ticari işlemler olduğu ve bunun aksini ispatlayan taraflarına herhangi bir açıklama, bilgi, beyan sunulamaması ve belirtilen sebepler kapsamında talepçi işletmenin konkordato sürecinin İİK’nun 292., 297. ve ilgili maddeleri kapsamında değerlendirilmesinin taktirinin mahkemede olduğu, sunulan mizandan aktif ve pasif durumunun incelediğinde talepçi işletmenin borca batık olduğu yönünde bir tespit yapamadıkları, ancak çalışma sisteminde şüpheli durumlar olduğu için gerçek durumun da bu kanaatlerinden farklı olabileceğini belirtmişlerdir.
İİK’nun 297. maddesine göre; borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Şu kadar ki, mühlet kararı verilirken veya mühlet içinde mahkeme, bazı işlemlerin
e-imza e-imza e-imza e-imza

geçerli olarak ancak komiserin izni ile yapılmasına veya borçlunun yerine komiserin işletmesinin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir. Borçlu bu hükme yahut komiserin ihtarlarına aykırı davranırsa mahkeme, borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini kaldırabilir veya 292. madde çerçevesinde karar verir.
İİK.’nun 292. maddesine göre; konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa, borçlu 297. maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa yada borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa konkordato talebinin reddine ve iflasına resen karar verilir.
Konkordato komiserler kurulu raporları, alacaklı beyanları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talepçinin İİK’nun 297. maddesinde belirtilen komiserlerin ihtarlarına aykırı davrandığı, komiserler tarafından istenilen bilgi ve belgelerin tam olarak sunulmadığı, talepçilerin ticari işlemlerinin şüpheli olduğu, öte yandan hem yakalanamayan kar marjı, hem de tutturulamayan optimum stok açısından işletmenin revize konkordato projesine göre borç ödeme için yaratacağı kaynak hedefin gerçekleştirilemediği kanaatine varılarak konkordatonun başarıya ulaşamayacağı, konkordato komiserler kurulunun 19.10.2020 havale tarihli raporuna göre; her ne kadar borca batıklık durumu net olarak tespit edilmemiş ise de; şirket mizanına göre işletmenin borç toplamının 91.297.510,24TL, alacakları ve varlıkları dikkate alınarak para çevrilebilir aktifinin 100.446.645,85TL olduğu, bu durumda şirketin borca batık olup olmadığı sorgulandığında 100.446.645,85TL/91.297.510,24TL = 1,10 varlığı borcundan fazla göründüğünden borca batık olmadığı anlaşıldığından, İİK’nun 297. maddesine aykırı davranan talepçinin İİK’nun 292. maddesi uyarınca konkordatonun tasdiki taleplerinin reddine karar vermekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının Konkordato talebinin REDDİNE,
2-Dosya kapsamında konulan tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
3-Konkordato komiser heyetinin görevinin sonlandırılmasına,
4-Kararın bir suretinin Ankara Ticaret Sicil Memurluğuna gönderilmesine,
5-Kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararın İİK’nun 288/son maddesi uyarınca ilan edilmesine,
6-Konkordato komiser heyetinin var ise ödenmeyen ücretlerinin davacı tarafından dava açılırken yatırılan avanstan karşılanmasına,
7-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 46. maddesine göre; her yıl bütçe kanunu ile belirlenen terkin sınırının altında kalan harçlarla ilgili müzekkere yazılmaz amir hükmü gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
8-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.04/11/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza