Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/379 E. 2021/91 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/379 Esas – 2021/91
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2019/379 Esas
KARAR NO : 2021/91

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :

DAVALILAR : 2-
VEKİLİ :
3-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı dava dilekçesinde özetle;18/01/2018 tarihinde sürücüsü … olan … plakalı aracın içinde yolcu olarak bulunduğu sıradaKahramanlar Caddesi üzerinde seyir halinde iken sürücüsünün …’in… plakalı araçla çarpışmaları sonucu yaralamalı trafik kazası geçirdiğini, dava konusu trafik kazası sonucu… plaka sayılı araç sürücüsü … hakkında Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesi dosyası sonucunda cezalandırılmasına karar verildiğini, bu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda davalının kazanın oluşumunda asi kusurlu olduğunun belirtildiğini, … plakalı aracın kaza anındaki sürücüsünün …, aracın işleteninin diğer davalı …, aracın kaza tarihinde ZMMS poliçesiyle sigorta teminatı kapsamına alan davalı sigorta şirketinin meydana gelen kazada hukuki sorumluluğu bulunduğunu, kaza sonucu vücudunda yaralanmalar olduğunu, sağ kolunun kırıldığını, işine devam edemediğini, kendi ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını, aynı zamanda kazadan dolayı psikolojik olarak da etkilendiğini, büyük bir travma yaşadığını, kazadan sonra elinin aşırı titremeye başladığını, hayati fonksiyonlarını bir başkasının yardımıyla yerine getirmesinin keder ve üzüntü verici bir durum olduğunu, davalı sigorta şirketinden maddi tazminat istenmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, maddi zarar için davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleriyle sınırlı sorumlu olmak kaydıyla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 500,00 TL bakiye maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline, manevi zarar için ise 10.000,00 TL’nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, ayrıca sorumluluk sınırlarına göre yargılama gider ve vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 26/11/2019 tarihli dilekçesi ile; davaya konu trafik kazası nedeniyle davacının uğradığı; maddi zarar için davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 500,00 TL bakiye maddi tazminatın temerrüt tarihinden diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline, manevi zarar için ise 10.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılar … ve …’ten tahsiline, ayrıca sorumluluk sınırlarına göre yargılama gideri ve vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir.
Davacı vekili 22/10/2020 tarihli ıslah dilekçesinde; bilirkişi görüşü ve dosyaya giren ek belgeler doğrultusunda geçici iş göremezlik nedeniyle oluşan maddi tazminatı 14.616,07 TL , manevi tazminatı 10.000 TL olacak şekilde ıslah ettiğini, faiz talebimizin davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden, sigorta şirketi …Sigorta Şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazada müvekkili Şirket’e davacı tarafından gönderilen evrakların değerlendirilmesinde ve medikal firmadan alınan görüşe göre davacının kazaya bağlı herhangi bir kalıcı engellilik durumunun olmadığı tespit edildiğini, davacının kalıcı sakatlığının tespiti açısından Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, ayrıca müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunup bulunmadığını tespite ilişkin aktüerya hesabı yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, davacının kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacının en yüksek faiz isteminin de reddi gerektiğini, davacı tarafın manevi tazminata ilişkin taleplerini kabul etmediklerini, poliçe kapsamında manevi tazminat taleplerinin olmadığını, manevi tazminat talebi müvekkili şirket sorumluluğunda olmadığından şirket açısından reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davacı yanın taleplerinin müvekkili Şirket sorumluluğunda olmadığından davanın müvekkili Şirket açısından reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istediklerini, kusurun davacı yan ile davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünde olduğunu, müvekkilleri hakkında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçunu işledikleri iddiası ile kamu davası açıldığını ve dosyanın karara çıktığını, olayda müvekkilinin kusurlu olmadığını, kusurun diğer sürücüde olduğunu, trafik kaza tespit tutanağının hatalı olması nedeniyle müvekkilinin kusurlu gösterildiğini, önceki kaza tutanakları ve olay yeri ile aracın kazadan dolayı arka kısmındaki hasar durumunun dikkate alınması halinde kusurun değişeceğini, alınan bilirkişi raporunun yeterli olmadığını, bu raporu kabul etmediklerini, asli kusurlunun diğer sürücü olduğunu, kasis yavaşlatması gerekirken karşı sürücünün yavaşlamadığını ve kazanın meydana geldiğini, kusur yönünden rapor alınmasını ve gerektiğinde Adli Tıp İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına karar verilmesini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, tedavi evrakları, SGK kayıtları, ekonomik ve sosyal durum araştırma raporları, 09/12/2019 tarihli kusur raporu, AÜTF Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının … tarih … sayılı maluliyet raporu, tazminat hesabı bakımından aktüerya uzmanı bilirkişiden alınan 16/10/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, yaramalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı 18/01/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanıp işgöremez hale geldiğini, ayrıca manevi yönden de zarara uğradığını iddia ederek davalılardan TBK’nun 54 ve 56/1 maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminat talep etmekte, Maddi tazminat talebinin tüm davalılara, manevi tazminat taleplerinin ise işleten ve sürücü sıfatlarını haiz davalılara yöneltildiği görülmüştür.
Davaya konu trafik kazasındaki kusur durumunun tespiti bakımından makine mühendisi bilirkişiden alınan 09/12/2019 tarihli kök raporda ; davaya konu 18/01/2018 tarihli kazanın oluşumunda… plakalı araç sürücüsü davalı …’in %75 oranında asli kusurlu olduğunu, araç maliki ve işleticisi olarak davalı …’in 2918 sayılı KTK’nun 85. Maddesi uyarınca sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın %25 oranında kusurlu olduğunu, davacının … plakalı araç içinde yolcu olarak bulunduğunu ve kazanın oluşumunda kusur ve ihmalinin bulunmadığını belirtmiştir.
Davacının maluliyet durumunun tespiti amacıyla Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan … tarih … sayılı raporda;davacının 18/01/2018 tarihli trafik kazasından yaralanması neticesinde; kişinin engel oranının %4 olduğu, 12 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 1 ay süresince başkasının yardımına ihtiyacı olduğu, maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliğinin 12. Maddesine göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç kalmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.
Aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 16/10/2020 tarihli tazminat raporunda; sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 360.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin 26/07/2018 red tarihinde temerrüdünün oluştuğu, davacının 18/01/2018 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanması nedeniyle; geçici iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının ise 19.448,09 TL olduğu, davalı sürücünün kusuruna tekabül eden zarar miktarının 14.616,07 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacılar ile davalı gerçek kişilerin ekonomik ve sosyal durumları ilgili kolluk birimlerine müzekkereler yazılmak suretiyle tespit edilmiştir.
SGK’ya yazılan müzekkere cevabından, davacının 18/01/2018 tarihinde geçirmiş olduğu kaza neticesinde davacı …’ye geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı ve herhangi bir gelir bağlanmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce iddia, savunma, kusur durumuna ilişkin 09/12/2019 tarihli, davacı …’nin maluliyet durumuna ilişkin 06/07/2020 tarihli ve tazminat hesabına ilişkin 16/10/2020 tarihli bilirkişi raporlarıyla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Davacı, anılan düzenlemeler gereği davalılardan tazminat talep etmiştir. Bu kapsamda Davalı sürücünün %75 kusuru ile oluşan trafik kazası neticesinde davacının hesaplanan maddi zararlarından araç maliki, davalı sürücü ve davalı sürücünün kullandığı … plakalı aracı sigorta eden sigorta şirketinin sorumlu olmaları nedeniyle maddi tazminat istemlerinin kabulü ile davalı sigorta şirketi yönünden davalı sigorta şirketinin 26.07.2018 tarihli cevap yazısı ile dosyanın tazminat ödenmeksizin kapatıldığı bildirildiği hususu nazara alınarak KTK 97. maddesi uyarınca davalı sigorta yönünden temerrütün bu tarihte oluştuğu kanaatine varılarak sigorta yönünden faiz 26.07.2018 tarihinde, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 18/01/2018 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
Dava konusu kaza nedeniyle davacıda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeniyle ruh sağlığındaki bozulma, davacının yaşı, kazadaki kusur durumu, maluliyet oran ve süresi ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacının uğradığı manevi zararın giderimi, zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre belirlenen manevi tazminatın davalı araç sürücüsü ve araç malikinden müteselsilen tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-1-Davanın KABULÜNE, 14.616,07 TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihi olan 18/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketi yönünden 26/07/2018 tarihinden itibaren) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına,
2-Manevi tazminat yönünden davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 4.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihi olan 18/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Maddi tazminat davası yönünden;
a)Alınması gereken 998,42 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 8,5 TL harç ile 242,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 747,92 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 8,5 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı ve 242,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 301,30 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre belirlenen 1.096,27 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,

b)Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Manevi tazminat davası yönünden;
a)Alınması gereken 273,24 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 102,47 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 170,77 TL peşin harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b)Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 4.000,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Davalı …’in kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; red edilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT 10/2 maddesi gereğince hesap edilen 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,

4-Davacılar tarafından sarf edilen 950 TL bilirkişi ücreti, 491,00 TL tebligat ve posta gideri, 400,00 TL adli tıp faturası, olmak üzere toplam 1.841,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.392,25 TL’sinin, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.093,00 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Kararın talep halinde ve masrafı karşılandığında taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar … ve …’in yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/02/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍