Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/370 E. 2021/86 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/370 Esas – 2021/86
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/370 Esas
KARAR NO : 2021/86

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2019
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
K. YAZIM TARİHİ: 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, kapı kasası imalatında kullanacağı, kendisinin temin ve tedarik ettiği metal sacların büküm işini yapması için 11.500,00.-TL karşılığında davalı ile anlaştığını, iki parti halinde bitirilmesi öngörülen işe karşılık, 01.03.2019 tarihli … seri numaralı 4.720,00.-TL bedelli ilk faturanın, 08.03.2019 tarihinde müvekkili şirket yetkilisi …’ye, davalı tarafından elden teslim edildiğini, teslim edilen fatura bedeli de dahil olmak üzere, yapılacak iş için toplamda anlaşılan 11.500,00.-TL’nin davalıya elden ödendiğini, ancak davalının üstlendiği işin ilk partisini tüm uyarılara rağmen layıkıyla yerine getirmediğini, müvekkilini zarara uğrattığını, bu nedenle müvekkilince ikinci parti malların (metal sacların), davalıya teslim edilmediğini, dolayısıyla davalının müvekkiline sadece tek bir sac bükme işi yaptığını, fakat, davalı tarafın sanki tüm işi yapmışcasına 22.03.2019 tarihli 242419 seri numaralı 5.373,25.-TL tutanndaki faturayı düzenleyerek iadeli taahhütlü olarak müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin de noter ihtarı ile faturayı iade ettiğini, ancak davalı tarafça müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını beyan ederek, müvekkilinin takip konusu faturalar yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davacı ile anlaştığı tüm işleri yaptığını ve bunun karşılığında da davaya konu 2 adet faturanın düzenlediğini, fatura bedellerinin tahsil edilmediğini, davacının sunduğu 08.03.2019 tarihli ödemeye ilişkin yazıda ki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, taraflar arasındaki anlaşmanın 11.500,00.-TL olmadığını, fazla ödeme yaptığını iddia eden davacı tarafından açılmış herhangi bir davanın da bulunmadığını, davacı yanca ödenmeyen fatura bedellerine istinaden müvekkilince davacı aleyhine … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından yapılan takibe davacının herhangi bir itirazının da olmadığını, davacının yaptığını iddia ettiği 11.500,00-TL’nın de yasal zemininin bulunmadığını, zira V.U.K. hükümleri gereği 7.000,00.-TL ve üzerinde ödemelerin de tevsik zorunluluğu kapsamında banka ve fınans kurumları aracılığıyla yapılması gerektiğini beyan ederek, davanın reddine, takibin kaldığı yerden devamına, davacı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, fatura suretleri, tarafların ticaret sicil ve vergi dairesi kayıtları, tanık anlatımları, taraflar arasında imzalanan 08/03/2019 tarihli belge ile davalının mukayeseye esas imza örnekleri üzerinde yaptırılan imza incelemesi sonucu Grafoloji uzmanı tarafından düzenlenen 27/05/2020 tarihli bilirkişi raporu, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen 11/01/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, sac büküm işini konu alan eser sözleşmesi nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibi kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının bir sureti dosya arasına celp edilmiş, incelenmesinde; alacaklı (davacı) vekili tarafından, borçlu (davalı) aleyhine 02,05.2019 tarihinde, ilamsız icra takibi başlatıldığı, “01,03.2019 tarihli 4.720,00.-TL ve 22.03.2019 tarihli 5.373.25.-TL ’lık fatura alacağına ” dayanarak 10.093.25. TL toplam alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek % 19.50 faiz, icra harç masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte TBK.100’e göre tahsilinin talep edildiği, 7(Yedi) örnek ödeme emrinin borçluya (davacıya) tebliğini takiben takibin kesinleştiği görülmüştür.
Dosyaya kazandırılan davalının mukayeseye esas imza örnekleri ile taraflar arasında imzalanan 08/03/2019 tarihli belge üzerinde yaptırılan imza incelemesi sonucu Grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 27/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; incelemeye konu “… LTD. ŞTİ…” antetli kağıt üzerine mavi mürekkepli kalemlerle düzenlenmiş … ve … imzalı ve 08/03/2019 tarihli belge üzerinde … adına atılı bulunan imzanın, dava dosyasındaki mevcut mukayeseye esas samimi imzalarına kıyasen, … elinden çıktığının kabulünün mümkün görülmediği bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, dosyada mevcut deliller ile faturaların değerlendirilmesi, davalının ifa ettiğini savunduğu işin toplam bedeli ile talep edilen miktar arasında uyup olup olmadığının tespiti ve tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından dosyamız bir adet mali müşavir ile bir adet makine mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, düzenlenen 11/01/2021 tarihli raporda özetle; dosya kapsamında, taraflar arasında karşılıklı imza altına alınan herhangi bir sözleşme bulunmadığı, takip konusu alacağı, davalı tarafından davacıya 2019 yılında açık olarak keşide edilen 2 adet açık olmak üzere toplam 10.093,25,-TL’lık faturaların oluşturduğu, davacı tarafça ticari defterler dosya sunulmadığı için defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı hususunda bir tespit yapılamadığı, davacı vekili tarafından dosya sunulan Mali Müşavir onaylı muavin defter dökümüne göre, taraflar arasındaki akdi ilişkinin, davacı tarafından davalıya 2019 yılında keşide edilen ve takip konusu yapılan, 1 adet açık olmak üzere toplam 4.720,00.-TL’lık faturalardan ibaret olduğu, takip konusu faturalardan, 22.03.2019 tarihli 242419 seri numaralı 5.373,25.-TL’lık faturanın davacı kayıtlarında yer almadığı, fatura bedeline istinaden 11.500,00.-TL nakit ödeme yapıldığına dair kaydın bulunduğu, sözkonusu ödeme kaydının imza incelemesi için bilirkişiye sunulan tutanağa istinaden yapıldığı, bu şekilde, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacının, davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, davalıdan 6.780,00.-TL alacaklı olduğuna dair kayıt bulunduğu, davacı kayıtlarında yer alan 11.500,00. -TL’ lik ödeme kaydının, dosya kapsamında bulunan imza incelemesi yapılan tutanağa dair olduğu, davalı şirketvekili tarafından, dosya kapsamına ticari defterler ibraz edilmediği ve defterlerin yerinde incelenmesi için verilen kesin süre içerisinde herhangi bir adres bildirmediği için davalıya ait ticari defterlerin incelenemediği, davacının, BA formlarında, takip konusu yapılan faturalara ait herhangi bir beyan bulunmadığı gibi, davalı tarafın işletme defteri tutması nedeniyle BS formu zorunluluğu bulunmadığı için bu hususta da herhangi bir tespit yapılamadığı, davalının yaptığını iddia ettiği işin detaylarına ait taraflarca yapılmış herhangi bir sözleşme ve yapım şartnamesi dosya kapsamında bulunmadığından, yapılan işin, düzenlenen faturalar kapsamına uygun olup olmadığı hususunda bir tespit yapma imkanı bulunmadığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporları birlikte değerlendirilerek; davalı tarafa verilen kesin süre içerisinde defterlerini sunmadığı görülmüş, süresinde defterleri sunan ve bilirkişi raporunda belirtildiği üzere usulüne uygun olarak tutulduğu için HMK 222 maddesi gereğince davacının defterleri hükme esas alınmıştır. Bilirkişi marifetiyle defterlerin incelenmesinde, davacı tarafça davalıya 11.500 TL ödeme yapıldığına ilişkin ödeme kaydı bulunduğu ancak yapılan bu ödemenin dosya kapsamında bulunan ve 12/06/2020 tarihli bilirkişi raporuyla sabit olduğu üzere davalının elinin ürünü olmayan belgeye dayandırıldığı anlaşıldığından bu nedenle ticari defterde yer alan bu kayda sahteliği kanıtlanmış belgeye dayanması nedeniyle mahkememizce itibar edilmemiştir. Davacı her ne kadar güven ilişkisi içerisinde 11.500 TL elden ödeme yapıldığını iddia etmişse de, parayı elden verdiğine ilişkin belgedeki imzanın davalıya ait olmadığı anlaşıldığından, ticari defterdeki kayıt da bu belgeye dayandırıldığından bu iddiasına mahkemece itibar edilmemiştir. Yine davaya konu işin yapılmadığına ve ayıplı olduğuna ilişkin beyanlar konusunda da dosyaya herhangi bir sözleşme, yapım şartnamesi veya işin detaylarını açıklayıcı bir belge sunulmadığından yapılan işin dava konusu faturalara uygun olmadığı hususunun da ispatlanamadığı kabul edilmiştir. Her ne kadar işin ifa edilip edilmediği ve ne kadarlık iş yapıldığı konusunda tanık beyanlarına başvurulmuşsa da dava değeri ve dosyada başkaca bir bilgi belge bulunmadığı gözetilerek tanık beyanları yan delillere desteklenmediğinden tek başına hükme esas alınmaması yönünde mahkememizde vicdani kanaat oluşmuştur.
TTK’ya göre ticaret hayatında tacirler basiretli bir tacir gibi hareket etmekle yükümlüdür. Davacı tarafça borçlu olmadığının tespitini talep ettiği ticari işe ilişkin yaptığı ödemeyi elden yaptığını sahteliği ispatlanamamış bir belgeyle ispat edememesi, ticari defterlerinde ödeme yaptığına ilişkin davalının imzası olmadığı ispat edilmiş belgeden başka başkaca bir bilgi ve belge bulunmaması, yaptırdığı işin detaylarına ilişkin herhangi bir sözleşme yapmaması, ayıba veya sözleşmeye aykırılığa ilişkin bir ihtarda bulunmaması hususları gözetilerek icra takibine konu faturalara yönelik borçlu olmadığını dosya kapsamında ispatlayamadığı konusunda mahkememizde kanaat oluşmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 172,37 TL harçtan mahsubu ile bakiye 113,07 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Karar kesinleştiğinde duran icra takibinin kaldığı yerden devamına, bu hususta icra müdürlüğüne karar kesinleştiğinde müzekkere yazılmasına, davacı tarafından yatırılan teminatın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle Yargıtay 11. HD 2019/3523 E, 2019/5726 K, numaralı kararı gözetilerek karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/02/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza