Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/365 E. 2020/414 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/365 Esas – 2020/414
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/365 Esas
KARAR NO : 2020/414

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 15/07/2019
KARAR TARİHİ: 17/09/2020
K. YAZIM TARİHİ: 13/10/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara İli, … ilçesi, … Mahallesi, … Ada … ve … Parseller üzerine konut yapmak üzere davalı kooperatifin kurulduğunu, müvekkilinin 09/11/1999 tarihinde … yevmiye onaylı kooperatif kararı ile ortak yapıldığını, bu kararın daha sonra … … Noterliği’nin 27/07/2005 gün ve … yevmiye sayılı karar ile doğrulandığını ve müvekkilinin kendisine teslim edilen “… Mahallesi …. Sokak No … …/ANKARA” adresindeki daireyi kullandığını, aynı durumda olan A/18 numaralı bahçe katı sahibi …’in mahkememizin … E. (eski esas; 2011/84) sayılı dosyasına verdiği karar ile hisse sahibi olarak kabul edildiğini ve kararın kesinleştiğini, kooperatifin 01/09/2005 günlü genel kurul toplantısında peşin bedelle ortak alınmasının benimsenerek 16/08/2004 tarihli yönetim kurulu kararında bahçe katlara (kotlara) peşin bedelli ortaklık yapılmasının kabul edildiğini, müvekkili ve onun durumundaki ortakların sonraki yıllarda yok sayılarak genel kurul toplantılarına çağırılmadığını, buna rağmen giderlere katılmalarının istendiğini, imar barışı kapsamında kayıt belgeleri ile 84 konut için müracaatta bulunularak bahçe katlarındaki dairelerin mesken dışı gösterildiğini, bu sebeple anılan konu ile ilgili olarak düzenlenen kayıt ve belgelerin gerçeğe aykırı olduğunu, daha sonra Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yapılan başvurunun reddi üzerine konunun Ankara … İdare Mahkemesi’ne (E.: 2019/1235) götürüldüğünü, ayrıca gerçeğe aykırı olarak çizilen projeler nedeniyle Ankara Batı C. Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş dosyasına sunulan raporda, yapının mesken olarak kullanıldığının tespit edildiğini beyan ederek, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; husumet ve zamanaşımı itirazlarından sonra esasa yönelik olarak; Kooperatifler Kanunu ve anasözleşme hükümleri çerçevesinde kooperatife ait 19 ve 20 parsel üzerine 84 daire inşa etmek için gerekli izinlerin alınıp inşaatın tamamlandığını ve ortaklara kura ile dağıtıldığını, davacının ortaklık başvurusunun olmadığı ve hakkında karar ve belge bulunmadığını, dilekçe ekinde sunulan belgelerin herhangi bir hak sahipliği oluşturmadığını ve doğruluğunun şüpheli olduğunu, kooperatif tapuları incelendiğinde, hak sahipliği ileri sürülen kısımların eklenti olduğunu, davacının bugüne kadar aidat ödemediğini ve ortaklıkla ilgili işlemlere katılmadığını, kat mülkiyetine geçişe 2018 yılında başlanıp 2019 yılında tamamlandığını, davacının işgalci konumunda bulunduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası, mahkememizin … esas sayılı dava dosyası, davalı kooperatifin ticaret sicil kaydı, tapu kayıtları, davalı kooperatifin tüm genel kurul tutanakları ve ekleri, yıl sonu bilançoları ile ana sözleşme örneği, Ankara … İdare Mahkemesinin 2019/1235 esas sayılı dosyası, 22/06/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; kooperatif üyeliğinin tespiti talebine ilişkindir.
Davalı tarafça süresinde zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise de; bir hukuki statünün devam edip etmediğinin tespitinde zamanaşımı iddiasının ileri sürülemeyeceği gerekçe gösterilmek suretiyle zamanaşımı def’inin reddine karar verilmiştir.
Davacı, davalı kooperatife peşin bedel ödemek suretiyle ortak olduğunu ve kendisine teslim edilen taşınmazı fiilen kullandığını iddia etmekte, davalı ise davacının ortaklık sıfatını kazanmadığını, ortaklık için başvurusu bulunmadığını, bugüne kadar aidat ödemediğini ve ortaklıkla ilgili işlemlere katılmadığını savunmaktadır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosya kapsamı ve ekleriyle davalı kooperatife ait defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 22/06/2020 tarihli rapor dosyaya kazandırılmıştır. Söz konusu raporda özetle; davalı kooperatif yönetim kurulunun 09/11/1999 tarihli kararı ile … ada 19 parseldeki taşınmazın D Blok güneydoğu cephesinde ve bahçe katında bulunan dairenin verilmesi ile davacının kooperatife şartlı ortak olarak kabul edildiği, kooperatifin 14/02/1999 tarihli olağan ve 01/09/2005 tarihli olağanüstü genel kurul toplantılarında alınan kararlar ile peşin bedel ödenmesi suretiyle ortak alımına dair karar verildiği, davacının hiçbir genel kurul toplantısına çağrılmadığı, hazirun cetvellerinde adının bulunmadığı, kooperatif yöneticilerinin görevi kötüye kullanma suçunu işlediklerinden bahisle cezalandırılmaları talebiyle Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/714 esas sayısına kayden açılmış ve görülmekte olan bir kamu davası bulunduğu, Mahkememizin … Esas sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda davacının 3.600,00 TL ödemesinin bulunduğu tespitine yer verildiği, davacının ortaklığının genel kurulca benimsenen ilke çerçevesinde ve kooperatif yetkili organının açık bir kabulü ile gerçekleştiği yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Davalı tarafça bilirkişi raporuna yönelik itirazda bulunulmuş ise de; alınan raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilerek aynı bilirkişiden ek rapor alınması veya yeni bir bilirkişiden rapor alınması cihetine gidilmemiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 22/06/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı kooperatifin 14/02/1999 tarihli olağan ve 01/09/2005 tarihli olağanüstü genel kurul toplantılarında alınan kararlarla kooperatife peşin bedel ödemek suretiyle ortak alınmasına karar verildiği ve bu konuda yönetim kuruluna yetki verildiği, davalı kooperatif yönetim kurulunun davacının ortak olarak kabulüne ilişkin 09/11/1999 tarihli kararının bulunduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacının genel kurul toplantılarına çağrılmadığı görülmüş ise de; genel kurullarda alınan kararlar ve verilen yetkiye istinaden davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından verilen üyeliğe kabul kararının davalı kooperatifi bağlayacağı, üyeliğe bağlı taşınmazın konut olarak kullanılmasının projeye aykırı olması hususunda davacının kusurunun bulunmadığı, normal daire statüsünde olmayan taşınmazların tadilatı ile satılmasına kooperatifçe karar verildiğinden sonuçlarına da davalı kooperatifçe katlanılması gerektiği, bu hususun üyelik tesisi işlemlerini geçersiz kılmayacağı, nitekim Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında da tespit edildiği üzere taşınmazın (… Blok .. nolu daire) fiilen de davacı tarafından kullanıldığı, kooperatifler hukukunun açık kapı ilkesi gereği davacının davalı kooperatife üye olduğunun kabulü gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davacının, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sırasında kayıtlı davalı Sınırlı Sorumlu … Konut Yapı Kooperatifinin üyesi olduğunun tespitine,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı olmak üzere toplam 95,20 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 76,25 TL tebligat ve posta gideri ile 800,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 876,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/09/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza