Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/332 E. 2019/481 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2019/332 Esas – 2019/481
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/332
KARAR NO : 2019/481

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Elatmanın Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 05/07/2019
KARAR TARİHİ: 09/07/2019
K.YAZIM TARİHİ : 12/07/2019

Yukarıda tarafları yazılı dava dosyasının incelenmesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında “…/Ankara” adresinde bulunan, tapuda “…Ada, 3 Parselde” kayıtlı taşınmazın, müvekkil şirkete 27.07.2016 tarihinde 5 yıl süreyle kiralanmasına ilişkin Alt Kira Sözleşmesi akdedildiğini ve sözleşmenin eki olan ek kira sözleşmesi ile kira süresi 6 yıla çıkarıldığını, malik Halil Karslıoğlu tarafından da imzalanan Alt Kira ve Ek Kira Sözleşmelerinin tapuya şerh edildiğini, anılan kira sözleşmesi uyarınca dava konusu taşınmazın her türlü kullanım hakkının 6 yıl süreyle müvekkili şirkete bırakıldığını, müvekkili şirket ile davalı Karslıoğlu Mobil arasında müvekkili şirketin kullanım hakkını haiz bulunduğu akaryakıt ve LPG satış ve servis istasyonunun işletilmesini konu edinen Bayilik ve Otogaz Bayilik Anlaşmaları akdedildiğini, davalı Karslıoğlu Mobil bayilik anlaşmaları kapsamında kurulan ticari ilişkiden ve akdedilen protokollerden kaynaklanan muaccel olan borçlarını ödemekte temerrüde düştüğünü, ayrıca yakıt ikmalini de durdurduğunu, davalının sözleşme hükümlerini yerine getirmemesi üzerine müvekkil şirket tarafından davalı şirkete sözleşme ilişkisinden doğan alacakların ödenmesi amacıyla ihtarname gönderildiğini, ancak sonuç alınamadığını, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından davalı şirkete bayilik sözleşmesinin feshedildiği bildirilerek, dava konusu taşınmazın müvekkili şirkete teslimi ve müvekkilin alacaklarının ödenmesi için ihtarnamesi gönderilmiş ancak alacaklarının ödenmediği gibi taşınmaz da müvekkile teslim etmediğini belirterek, taşınmazın üzerindeki mevcut akaryakıt ve LPG istasyonu, diğer tesisler ve bu tesislerde yer alan malzeme ve ekipmanlardaki haksız müdahalesine son verilmesine, taşınmazın üzerindeki akaryakıt ve LPG servis ve satış istasyonunun ve diğer tesislerin tüm demirbaş, teçhizat, satış
e-imza e-imza e-imza e-imza

yerleri, tüm kapalı alanları ve mütemmim cüzleri ile birlikte müvekkil şirkete teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesine dayalı müdahalenin men’i talebine ilişkindir.
Mevcut dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 05.07.2019 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.6335 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Eldeki davada, dava konusu uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla; tartışılacak husus, aralarındaki kira sözleşmesi kapsamında davacının, “…/Ankara” adresinde bulunan ve tapuda “…Ada, 3 Parselde” kayıtlı taşınmaza davalının el atmasının önlenmesini talep edip edemeyeceği hususudur.6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; uyuşmazlığın temeli kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davanın açıldığı 05/07/2019 tarihinde yürürlükte olan HMK.nun 4/1-a maddesi gereğince tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir.
Bu açıklamalara göre, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-İhtiyati tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
5-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09/07/2019

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza