Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/33 E. 2019/340 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/33 Esas – 2019/340
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/33 Esas
KARAR NO : 2019/340

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2019
KARAR TARİHİ : 14/05/2019
K. YAZIM TARİHİ: 16/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davacıyı hiç tanımadığını ve kendisiyle herhangi bir alışverişleri de olmadığını, ancak müvekkiline … Bankası … şubesince noter kanalıyla çekilen ihtarname ile 20/06/2018 vade tarihli 6.000,00 TL bedelli bononun ödenmesinin talep edildiğini, böyle bir borcu olmayan müvekkilinin durumu öğrenmek amacıyla bankaya gittiğinde, senedi bankaya ibraz edenin … olduğunu, iki adet 6.000,00 TL bedelli bono olduğu bilgisinin kendisine verildiğini, bunun üzerine hemen … aleyhine “Bono iptali-Menfi tespit” talepli olarak Mahkememizin 2018/419 E. Sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu dosyada yapılan yargılama sırasında muhatap bankadan bono asılları istendiğinde, bono asıllarının hamil …’e iade edildiği belirtilerek fotokopilerinin gönderildiğini, incelendiğinde bononun keşideci kısmında müvekkilinin adının ve sahte imzalarının olduğunu, lehtar kısmında … (…) olduğunu ve bu şahsın …. Yapı Malz. Taah. Tic.-… şeklinde kaşesinin, imzasının olduğunu, senedin …’e ciro edildiğini ve bono üzerinde …’in de isim, imza, TC ve telefon numarasının bulunduğunu, her iki şahıs hakkında Kırıkkale C.Başsavcılığı’nın …-Soruşturma nolu dosyasında “resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık” suçlarından şikayette bulunduklarını, soruşturma sırasında ifadesi alınan …’in “müşteki …’yi tanımadığını, müştekiye ait iki adet 6.000,00-TL bedelli senetleri …’ten aldığını, senetlerin tahsili amacı ile …-… Bankası’na gittiğini, kendisine ödeme yapılmadığını ve senetlerin tekrar kendisine iade edildiğini, iade edilen senetleri …’in verdiğini ve alacağı parayı şüpheli …’den aldığını” beyan ettiğini, davalı …’in şüpheli sıfatıyla alınan beyanında “yaklaşık 6-7 ay kadar önce müşteki …’nin kendisinden inşaat malzemesi satın aldığını, 6.000,00-TL parayı peşin ödediğini, kalan 12.000,00-TL borç için ise müştekiden iki adet 6.000,00-TL’lik senet aldığını, daha sonra bu senetleri ciro ederek …’e borcuna karşılık verdiğini, …’in senet bedellerini tahsil edememesi üzerine kendisinin de senetleri cirolaması sebebiyle …’e elden ödeme yaptığını, senet asıllarını şüpheli …’den aldığını ancak senetlerin nerede olduğunu bilmediğini” beyan ettiğini, bu ifadelerden senetlerin davalı … elinde olduğunu, her an takibe koyabileceğini, ayrıca bonoları sahte olarak düzenleyen kişinin de kuvvetle muhtemel davalı … olduğunun anlaşıldığını, öte yandan sahte olarak tanzim edilmiş senetler üzerinde “bedelinin nakten alındığı ” ibaresinin yazılı olduğunu, ancak davalının Savcılık dosyasında verdiği ifadesinde ise müvekkiline inşaat malzemeleri sattığını yani senedin bedelinin mal olarak verildiğini ifade ettiğini, davalının böylece senetteki bedel kaydını ta’lil ettiğini, senetteki bedel kaydını ta’lil eden davalının ispat yükünü üzerine almış olduğunu ve müvekkiline mal sattığını yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini beyan ederek, 06.04.2018 tanzim, 20.06.2018 ve 20.07.2018 ödeme tarihli 6.000,00-TL bedelli iki adet (toplam 12.000,00-TL bedelli) bonolardan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile bonoların iptaline, aradaki bağlantı nedeniyle iş bu dosyanın mahkememizin 2018/419 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davacı vekili 14/05/2019 tarihli celsedeki beyanında; niza konusu iki adet bonoyla ilgili olarak borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiklerini, aynı bonolarla ilgili olarak bonoların hamili … aleyhine mahkememizin 2018/419 esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, davaya konu bonolar üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bonoların sahte olarak düzenlendiğini ve usul ekonomisi açısından her iki dosyanın birleştirilmesi gerektiğini ifade etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 166. maddesinin 1. fıkrasında “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” hükmüne yer verilmiş, 4. fıkrasında ise davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının var sayılacağı düzenlenmiştir.
Mahkememizin 2018/419 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacısının … …, davalısının … olduğu, keşidecisi … …, keşide tarihi 06/04/2018 olan, ödeme tarihleri 20/07/2018 ve 20/06/2018 olan, her biri 6.000,00 TL bedelli iki adet bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği, davalının niza konusu bonoların hamili bulunduğu ve dosyanın halen derdest olduğu, iş bu dava ile aralarında HMK’nun 166. maddesi kapsamında bağlantı bulunduğu anlaşılmıştır.
Aralarında bağlantı bulunan her iki davanında mahkememizde açılmış olması ve davacı vekilinin birleştirme talebinde bulunması karşısında dava dosyasının 6100 Sayılı HMK’nun 166/1 maddesi gereğince Mahkememizin 2018/419 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varan mahkememiz aşağıdaki şekilde karar verme yoluna gitmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aradaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle dava dosyasının mahkememizin 2018/419 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, mütakip işlemlerin üzerinde birleştirme kararı verilen mahkememizin 2018/419 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, dosyamızın esasının da bu suretle kapatılmasına,
2-Harç, masraf ve vekalet ücreti hususlarının 2018/419 Esas sayılı dosyasında takdir edilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, esas hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/05/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza