Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/324 Esas – 2023/226
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/324
KARAR NO : 2023/226
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
TASFİYE MEMURU:
VEKİLİ :
DAVALI :
İFLAS İDARE MEMURU:
DAVA : Yönetim Kurulu ve Genel Kurul Kararlarının İptali
DAVA TARİHİ : 03/07/2019
KARAR TARİHİ: 22/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 16/03/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin %45.03985’lik payına sahip hissedarı olduğunu, şirketin mali yapısının bozulması nedeni ile 23/09/2011 tarihinde Sermaye Piyasası Kurulu tarafından faaliyetinin durdurulduğunu ve daha sonra tedrici tasfiyesi için Yatırımcıları Koruma Fonu’na devir edildiğini, Sermaye Piyasası Kurulu’nun … A.Ş.’nin Yatırımcıları Koruma Fonuna devrinde yönetim kurulu üyesi …, … ve kendisini sorumlu tuttuğunu, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kurulu’nun 46/k. maddesine göre, sorumlular hakkında Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinde iflas davası açıldığını, mahkemenin … Esas … sayılı kararıyla …, … ve …’ın 01/07/2015 günü iflaslarına karar verildiğini ve 07/07/2015 tarihli sicil gazetesinde ilan ve tescil edildiğini, iflas karanının müflislerin yönetim kurulu üyeliği görevlerini ve temsil yetkilerini de kendiliğinden sona erdirip görevi ifa etmeye de engel olduğunu, bu nedenle yönetim kurulu üyeliklerinin 01/07/2015 tarihi itibariyle sona erdiğini, davalı şirketin borsa müşterileri ile kamu borçlarını ödedikten sonra tedrici tasfiye işlemlerinin 04/07/2018 tarihinde Sermaye Piyasası Kurulu tarafından, sonlandırıldığı ve faaliyetinin durdurulduğu tarihteki eski yönetim kuruluna iade ettiğini, bu şartlarda davalı şirketin faaliyetine devam edebilmesi için tedrici tasfiyesinin sona erdirildiği 04/07/2018 tarihinden itibaren 3 ay içerisinde genel kurul yapılıp esas sözleşmenin değiştirilmesinin zorunlu hale geldiğini, eski müflis yönetim kurulu üyelerinden … ve …’ın Ankara … İcra
e-imza e-imza e-imza e-imza
Müdürlüğüne müracaat ederek genel kurul işlemlerinin yapılabilmesi ve yönetim kurulda oy kullanılması ile yönetim kurulu üyeliğine seçilebilmelerine imkan sağlayacak şekilde yetki belgesi talep ettiklerini, 05/09/2018 tarihinde TTK’nın 359/4 ve 363/2.maddelerine aykırı olarak müflislere taleplerini karşılayacak şekilde yetki belgesi verildiğini, bu yetki belgesine istinaden … ve …’ın katılımı ile yönetim kurulu oluşturulduğunu, bu yönetim kurulunun 13/08/2018 tarihli kararıyla 06/09/2018 tarihinde genel kurul yapılması yönünde karar alındığını, kendisinin hakkında iflas kararı bulunmasından ötürü toplantıya katılmadığını, 06/09/2018 tarihinde şirketin %54,83 oy çoğunluğu ile esas sözleşme değişikliği için gerekli olan %75 oy nisabı sağlanamadan genel kurul yapıldığını, aracı kurumların Tedrici Ve Tasfiye Usul Ve Esasları Hakkındaki Yönetmeliğin 22.maddesinde öngörülen değişikliğin yapılamadığını, ancak genel kurulda müflis …, müflis … ve …’nın 06/09/2021 tarihine kadar yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, icra müdürlüğünün vermiş olduğu yetki belgesi işleminin Ankara … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı dosyasında şikayet yoluyla dava edildiğini, mahkemece 05/09/2018 tarihli kararın iflas kararı bulunmasına rağmen genel kurula çağrılıp katılma, oy kullanma, yönetim kurulu üyeliğine seçimlerinin de mümkün olmadığından verilen yetki kararının iptaline karar verildiğini, 06/09/2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında şirketin yönetim kurulunun 3 üyeden oluşmasına karar verildiğini, seçilen 2 üyenin bu görevi yapmasının kanunen mümkün olmadığını, açılan davalar sonucu bu eksikliği yönetim kurulu kararlarıyla ikmal etmeye çalışıldığını, 15/02/2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinden anlaşılacağı üzere şirket yönetim kurulunun 2 müflis üyesinin yerine kendi aile fertlerinden 2 kişiyi yönetim kurulu kararıyla yönetim kurulu üyesi seçtiklerini, ancak söz konusu kararın TTK’nın 363 ve 390/1.maddesine aykırı olduğunu, TTK’nın 363.maddesinde uygulanan kooptasyon yönteminin uygulanmasının söz konusu olamayacağını, davalı şirketin yönetim kurulunun tedrici tasfiyeden sonra hiç seçilmediğini ve halen mevcut olmadığını, ortada sadece ilgili şahısların şeklen yönetim kurulu üyeleri olarak göründüğünü, bu durumun da hukuka uygun olmadığını, davalı şirketin münfesih olduğunu, yönetim kurulunun tasfiyeye yönelik herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye memurunun atanmadığını, bu yönde bir karar alınmadığını, ancak tasfiyeyi ilgilendirmeyen 20 adet karar aldığını, müflis … ve aile fertlerinin aslında amacının şirketin içini boşaltmak olduğunu, bu nedenlerle davalı şirketin Sermaye Piyasası Kurulu tarafından tedrici tasfiye işlemlerinin sonlandırıldığı 04/07/2018 tarihinden sonra almış olduğu hukuka aykırı tüm yönetim kurulu kararlarının geçersizliğinin tespitini, davalı şirketin 06/09/2018 tarihli genel kurul toplantısında aldığı kararların tamamının geçersizliğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; İflasın kesinleşmesini takiben şirketin yeni yönetim kuruluna devredildiğini, yeni yönetim kurulunun yasalara uygun olarak tasfiye işlemine devam ettiğini, toplantının hükümet konseri katılımıyla yapıldığını, tüm işlemlerin yasalara/mevzuata uygun olarak yapıldığını, davacının tüm toplantılara davet edildiğini, işine gelene katıldığını, işine gelmeyene katılmadığını, genel kurulun yapıldığını ve sözleşme değişikliği yapılmayıp, şirketin tasfiyeye başladığını, bu durumun Ticaret Bakanlığı ilgili daire başkanlığına 09.11.2018 tarihinde bildirildiğini, kişisel iflasın kesinleşmesi sonucu, eski yönetim kurulu yerine yeni yönetim kurulu oluşturulduğunu ve yeni yönetim kurulu üyelerinin tasfiye memurları olmalarına karar alındığını ve kararın ticaret sicil gazetesinde 15 Şubat 2019 tarihinde yayınlandığını, ayrıca bu şirketin SPK tarafından el konulmasının davacının kusurundan ileri geldiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalı şirketin ticaret sicil özeti, Ankara … ATM … esas sayılı dosyası kararı, Ankara … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası kararı, mahkememizin … esas sayılı ilamı ile tüm dosya kapsamı.
e-imza e-imza e-imza e-imza
GEREKÇE :Dava, davalı … A.Ş.’nde 04/07/2018 tarihinden sonra alınan tüm yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti ile davalı şirketin 06/09/2018 genel kurul toplantısında aldığı kararların tamamının geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi incelendiğinde; davalı müflis şirketin yönetim kurulunu oluşturan …, … ve …’ın 01/07/2015 tarihinde Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas ve … karar sayılı ilamı ile iflas etmesi ve bu nedenle artık hukuki ehliyetlerinin olmadığından bahisle yönetim kurulu kararlarının iptalinin istendiği görülmektedir.
Gerçekten de, bahsedilen kişiler hakkında iflas kararının verildiği ve iflas masasının oluşturulduğu anlaşılmaktadır. TTK’nun 363/2. maddesinde emredici bir şekilde belirtildiği gibi; iflas kararının verilmesi yönetim kurulu üyeliğinin sonlanması için yeterlidir. İflas kararı verilen bu kişilerin oluşturduğu yönetim kurulu tarafından 04/07/2018 tarihinde alınan genel kurul yapılması kararı ehliyetsiz kişilerin oluşturduğu yönetim kurulu tarafından alınması nedeniyle mutlak butlanla batıl olacaktır. Bu yönetim kurulundan alınan karar doğrultusunda 06/09/2018 tarihinde yapılan genel kurulda aynı gerekçeyle geçersiz olacaktır. Dolayısıyla davalı müflis şirketin yönetim kurulu tarafından 04/07/2018 tarihinde alınan yönetim kurulu kararları ile 06/09/2018 tarihinde yapılan genel kurul kararlarının mutlak butlanla iptalinin tespitine karar verilmiş, kısa kararda sehven her ne kadar sadece yönetim kurulu kararlarından bahsedilmiş ise de; gerekçeli kararda hükmün bu kısmı da tamamlanarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, müflis şirketin 04/07/2018 tarihinden sonra aldığı yönetim kurulu kararlarının butlan nedeniyle geçersiz olduğunun tespitine ve davalı şirketin 06/09/2018 genel kurul toplantısında aldığı kararların tamamının geçersizliğinin tespitine,
2-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 135,30TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 44,40TL peşin harç ve 44,40TL başvuru harcı olmak üzere toplam 88,80TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 264,75TL tebligat ve posta giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Karardan sonraki yargılama giderinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı … iflas idare memurunun ve İflas Memuru …’un yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/02/2023
Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza