Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/322 E. 2020/568 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/322 Esas – 2020/568
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/322 Esas
KARAR NO : 2020/568

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 01/07/2019
KARAR TARİHİ: 05/11/2020
K. YAZIM TARİHİ: 03/12/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ambalaj işleri ile uğraşan müvekkili şirket ile davalı şirket arasında süregelen bir ticari ilişki bulunduğunu, … nolu ve 15/01/2019 tarihli faturadan kaynaklanan cari hesap bakiye alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından yapılan itirazla takibin Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile devam ettirildiğini, davalı tarafından bu dosya için de borca itirazda bulunulduğunu, davalı borçlunun itiraz dilekçesinde fatura konusu malı almadığını, söz konusu faturanın şirkete ulaşmadığını ve firma kayıtlarında buna ilişkin bilginin olmadığını iddia ettiğini, 15/01/2019 tarihinde müvekkili tarafından kargoya verilen 4700 adet baskısız ambalaj siparişinin 16/01/2019 tarihinde saat 10:30’da davalı şirkette … isimli şahsa teslim edildiğinin kargo takip belgesinden görülebileceğini, söz konusu faturanın borçlu şirket kayıtlarında olmamasının borcun bulunmadığı anlamına gelmediğini, arabuluculuk süreci sonucunda da taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını beyan ederek, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılmış olan haksız, usulsüz ve yasaya aykırı itirazın iptaline, icra takibinin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz eden davalının takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu faturanın taraflarına hiçbir şekilde ulaşmadığını ve fatura konusu malın da sipariş edilmediğini, davacı firmadan sadece 19/01/2018 tarihinde bir defa mal alındığını, gelen malda da sıkıntılar yaşandığını için bir daha sipariş verilmediğini, ticari kayıtlar incelendiğinde bunun açıkça görülebileceğini, davacının önceki siparişte yaptığı hatalı ürünleri müvekkilinin herhangi bir siparişi olmadan ve bilgisi dışında kargoya vererek müvekkili firmaya yolladığını, depoda gelen siparişleri teslim almakla görevli olan eleman izinli olduğu ve firmaya çok sayıda mal gelmekte olduğu için 15/01/2019 tarihinde geçici olarak bu işe bakan … isimli çalışanın yanlışlıkla böyle bir sipariş olmadığını bilmediği için malı teslim almış olduğunu, ancak firma yetkililerinin durumdan haberdar olması ile aynı gün malın kargoyla davacıya yollandığını ve kargo teslim tutanağından da görüleceği üzere dava konusu malların 18/01/2019 tarihinde davacıya teslim edildiğini beyan ederek haksız davanın reddine, davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti getirtilerek dosyaya eklenmiştir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından 4.733,51 TL alacağın tahsili amacıyla davalı (borçlu) şirket aleyhine 15/02/2019 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte, 25/02/2019 tarihinde borçlu tarafından yapılan yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile devam ettirildiği, 01/04/2019 tarihli ödeme emrinin davalı borçluya 12/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 15/04/2019 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 01/07/2019 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, 15/01/2019 tarihli … nolu 4.733,51 TL tutarlı fatura borcunun davalı tarafça ödenmediğini, bu alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin ise davalının haksız itirazı üzerine durdurulduğunu iddia ederek eldeki davayı açmış, davalı ise söz konusu faturaya konu malın sipariş edilmediğini, davacı tarafça gönderilen malların aynı gün iade edildiğini, dolayısıyla bu fatura nedeniyle davacıya borçlu olmadığını savunmaktadır.
Davacı tarafından davalı adına düzenlenen 15/01/2019 tarihli … nolu 4.733,51 TL tutarlı fatura nedeniyle davacının alacağının bulunup bulunmadığı ve davalı borçlunun aleyhine başlatılan icra takibine yönelik itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesi bakımından önce davacının daha sonra da davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak 21/05/2020 ve 29/07/2020 tarihli bilirkişi raporları dosyaya kazandırılmıştır.
Mahkememizce taraf iddia ve savunmaları, 21/05/2020 ve 29/07/2020 tarihli bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
Taraflarca sunulan kargo takibine ilişkin belgelere göre, takip ve dava konusu fatura içeriği malların 15/01/2019 tarihinde davalı adresine gönderildiği ve 16/01/2019 tarihinde davalı şirket çalışanı … tarafından teslim alındığı, fakat teslim alınan bu malların 18/01/2019 tarihinde davacı şirket adresine geri gönderildiği ve … tarafından teslim alındığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta ihtilaf da bulunmamaktadır.
Davacı, davalıya teslim edilen siparişlerin iade edilmesi gerekçesinin bilinmediğini, siparişi verilmiş malların bedelinin kendisine ödenmesini isteme hakkının doğduğunu iddia ederek 20/12/2017 tarihli davalı çalışanının onayının bulunduğu sipariş formunu dosyaya sunmuş, davalı ise 20/12/2017 tarihli siparişin 15/01/2019 tarihli fatura içeriği ile bir ilgisinin bulunmadığını, dava konusu fatura içeriğine ilişkin davacıya sipariş verilmediğini faturanın da kendilerine tebliğ edilmediğini belirtmiştir.
Davacının 15/01/2019 tarihli faturaya ilişkin sunduğu sipariş talep formunun 20/12/2017 tarihli olduğu görülmekte olup, sipariş onay tarihi ile fatura tarihi birbiriyle çelişmektedir.
Davacının bilirkişi marifetiyle incelenen 2019 yılı ticari kayıtlarına göre 2018 yılından devreden bakiye alacağın 53,50 TL olduğu ve davalının kabul etmeyip içeriğini davacıya iade ettiği 15/01/2019 tarihli … nolu dava konusu faturanın davacı kayıtlarına alınması ile birlikte davalıdan olan alacağının 4.787,01 TL olduğu belirlenmiştir.
15/01/2019 tarihli ve 4.733,51 TL tutarlı takip ve davaya konu fatura davalının 2019 yılı ticari defterlerinde kayıtlı olmayıp, 2018 yılına ilişkin kayıtlarında ise davacı tarafından dosya sunulan 20/12/2017 tarihli sipariş talep formu ile örtüşen 19/01/2018 tarihli … nolu 4.553,50 TL tutarlı fatura kaydının yer aldığı bu fatura tutarının 4.500,00 TL’sinin banka kanalı ile davacıya ödendiği ve 31/12/2018 tarihi itibariyle davalının davacıya bakiye 53,50 TL horçlu olduğu, bu borcunda 2019 yılına devrettiği tespit edilmiştir.
Taraf kayıtları karşılaştırıldığında, davacının 2018 yılından 2019 yılına devreden bakiye alacağının davalı kayıtları ile uyuştuğu, ancak davacının 2019 yılı kayıtlarında yer alan dava konusu faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı görülmektedir.
Davacının icra takibine konu ettiği fatura içeriği malların sipariş edildiğine dair davacı tarafça tarih olarak uyumlu bir sipariş formunun dosyaya sunulmadığı, sunulan sipariş formunun 19/01/2018 tarihli 184208 nolu 4.553,50 TL tutarlı faturayla uyumlu olduğu, takip ve davaya konu fatura içeriği malların davalı tarafından kabul edilmeyerek davacıya iade ve teslim edildiği anlaşılmakla, davalının davacıya takip konusu faturadan kaynaklı borcunun bulunmadığı, hal böyle olunca aleyhine başlatılan icra takibine yönelik itirazında davalının haklı olduğu, bununla birlikte davacının icra takibi başlatmakta kötü niyetli olduğu yönünde bir kanaat oluşmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmemesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 80,84TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,44 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.05/11/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza