Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/321 E. 2021/1054 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/321 Esas – 2021/1054
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/321 Esas
KARAR NO : 2021/1054
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2019
KARAR TARİHİ: 23/12/2021
K. YAZIM TARİHİ: 03/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkili şirketin ; muhtelif çelik konstrüksiyon, baraj daimi teçhizatları, yüksek kapasiteli gezer köprü ve portal vinçler, konveyörler ve ağır makina ekipmanlarının imalatı konularında faaliyet gösterdiği, davacı şirket ile davalı şirket yetkilisi … arasında yapılan görüşmeler neticesinde “…”e ait kaynaklı çelik konstrüksiyon parçaların imali konusunda anlaşma sağlandığı, anlaşmaya istinaden müvekkili şirketin satın alma müdürü … tarafından 19.04.2018 tarihinde mail yolu ile …’e sipariş kapsamını ihtiva eden teklif mektubu iletildiği, akabinde 01.05.2018 tarihinde … tarafından cevaben gönderilen mailde siparişin onaylandığı bilgisi verildiği ve davalı şirketin kaşesini ve …’in imzasını havi teklif mektubu müvekkil şirkete ulaştırıldığı, sipariş kapsamında:207.420,00 Euro bedelli malın müvekkili şirket tarafından imal edilerek teslimi hususunda anlaşma sağlandığı, sipariş bedelinin %40’ının avans olarak ödenmesi kalan tutarın ise imalat bitiminde ödeneceği hususlarında anlaşıldığı, toplam sipariş bedeli olan 207.420,00 Euro’nun %40’ı olan 82.968,00 Euro yerine davalı şirket tarafından müvekkili şirkete toplam 43.000,00 Euro ödeme yapıldığı, sözleşmeye konu bir kısım imalat yapıldığı ve davalı şirkete eksiksiz ve hatasız olarak tesliminin gerçekleştirildiği, tebliğ edilen faturalara hiçbir itiraz olmadığı gibi gerek malların fabrikadan çıkısında gerekse teslimat aşamasında davalı şirket yetkilisi olan uzman mühendisler tarafından ürünlerin kontrol edildiği, itiraza konu hiçbir husus gündeme getirilmeden kabul edildiği, davalı tarafından, üretilen bu malların yurt dışına ihraç edildiği, gelinen süreçte davalı şirketin sözleşmeye aykırı davranarak avans tutarının kalanını ödememesi üzerine karşılıklı anlaşılarak işin yarıda durdurulduğu, yapılan görüşmeler neticesinde davalı şirket yetkilisi …’ün müvekkili şirketin fabrikasının bulunduğu …’daki merkezine gelerek 05.03.2019 tarihinde protokol imzalandığı, protokole göre; davalı şirketin müvekkiline 43.000,00 Euro avans ödemesi yaptığı, 05.03.2019 tarihi itibariyle müvekkilinin 28.480,00 Euro tutarında imalat teslim edip faturalandırdığı, daha önceden ihraç kaydı ile kesilen fakat yurtdışı ihraçları davalı tarafından henüz yapılmayan mallar için müvekkilinin davalıdan 332,00 Euro KDV alacağı olduğu, yapılan işte müvekkilin 500,00 Euro kalıp hizmet bedeli alacağının olduğu, protokolün imzalanmasını müteakip müvekkilinin 17.200,00 Euro (KDV hariç) tutarında 1 adet TV-20, 2 adet UV-20 ve 2 adet UV-15 cinsindeki mamulü ve 21.980 kg ağırlığındaki 19.971.00 Euro bedelli malzeme ve kesilmiş yarı mamul malzemeyi davalıya teslim edeceğinin kararlaştırıldığı, tüm bu mahsuplaşma neticesinde müvekkilinin davalı şirketten 23.483,00 Euro alacağı olduğu ve ödemenin 30 gün sonrasına vade tarihi verilen senet ile yapılacağı karşılıklı olarak imza altıma alındığı, yine davalı şirket yetkilisi tarafından protokolde kararlaştırıldığı üzere 05.04.2019 vade tarihli, 23.483,00 Euro tutarlı senetin müvekkili şirkete teslim edildiği, müvekkili şirketin, protokolde yazdığı üzere yükümlülüklerini harfiyen yerine getirdiği, 17.200,00 Euro (KDV hariç) tutarında 1 adet TV-20, 2 adet UV-20 ve 2 adet UV-15 cinsindeki mamulün ve 21.980 kg ağırlığındaki 19.971.00 Euro bedelli malzemenin ve kesilmiş yarı mamul malzemeyi faturalarıyla birlikte verilen senedin vadesini beklemeksizin iyi niyet çerçevesinde davalıya eksiksiz olarak teslim ettiği, davalının yine kontrol ederek teslim aldığı malzemeyi hiçbir itiraz öne sürmeksizin kabul ettiği, davalının kararlaştırılan vade tarihinde ödemeyi yapmaması üzerine; 05.03.2019 tarih … sıra numaralı fatura alacağından bakiye kaları 3.011,20 Euro ve 06.03.2019 tarih … sıra numaralı 19.971,03 Euro tutarlı fatura alacaklarının işlemiş faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsili amacıyla İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının tebliğ edilen ödeme emrine karşı 21.05.2019 tarihinde tüm borç ve ferilerine itiraz ettiği, icra takibinin durdurduğu, davalı şirketin İcra Müdürlüğü’ne yapmış olduğu 21.05.2019 tarihli itirazda taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini kabul ettiği, fakat müvekkilinin eksik ve hatalı iş yaptığını, söz verilen zamanda ürünleri teknik şartnameye uygun yapıp teslim etmediğini ve kendisini zarara uğrattığını beyan ettiği, taraflar arasında mevcut teknik şartname bulunmadığı, sözleşme ilişkisinin kurulmasından itibaren sözleşmeye aykırı davrananın davalı şirket olduğu, ürünleri eksizsiz olarak faturalarıyla birlikte davalıya teslim ettiği, her sevkiyat aşamasında davalı tarafından gönderilen mühendisler tarafından incelenerek ve onaylanarak kabul edildiği, davalı şirket yetkilisi …’in 04.02.2019 tarihli göndermiş olduğu mailinde müvekkili şirketin imalatını yapmış olduğu 4 adet “mass” ile ilgili olarak malları ihraç ettiği … firmasınca gönderilen ürünlerde birtakım imalat hataları olduğunun kendilerine bildirildiğini iddia ettiği, bunun üzerine müvekkili şirketin satın alma müdürü … tarafından gönderilen 05.02.2019 tarihli cevabi mailde teknik bilgi verilmeden hatalarla ilgili bir yorumda bulunulamayacağı, fabrikaya yapılan ziyaretler sırasında yapılan örneğin müvekkiline gönderilen örnekle aynı olması konusunda mutabık kalındığı, belirtilen kaynak hatalarının açıklanması gerektiği, bu konuda fotoğraf veya belge gönderilmesi gerektiği, söz konusu imalatların sevk edilmeden önce davalı şirket yetkilileri … ve … tarafından incelenip, kontrol edilerek uygun olduğunun belirtildiği, belirtilmiş ve imalatı bitirilmiş sevkiyata hazır 9 adet Mast’ın da kontrolünün yapılması için davalı şirket yetkililerinin davet edildiği, yapılan tüm bu bildirimlere rağmen, davalı şirket tarafından bir cevap verilmediği gibi yapılan imalatlar her seferinde incelenip kabul edildiği, kesilen faturalara da herhangi bir itirazda bulunulmadığı, davalı şirket yetkilisi … 05.03.2019 tarihinde fabrikaya yapmış olduğu ziyaretinde yukarıda bahsi geçen protokolü imzalandığı, bakiye borca ilişkin senet imzalandığı, aradaki sözleşmeyi belirtilen şartlarda tasfiye ettiği, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davanın kabulü ile davalı borçlunun hukuki dayanaktan yoksun, kötü niyetli itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, davalı borçlunun itiraz edilen alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafın iddia ettiği bir alacağı olmadığı, davacı şirket ile 2018 Nisan ayında görüşmeler yapıldığı bu görüşmeler sonunda 19/04/2018 tarih ve … numaralı teklifin davalı müvekkil şirket tarafından da uygun bulunduğu, bu çerçevede ilk planda belirtilen ürünlerin siparişi verildiğini, siparişi verilen bu ürünler için davalı şirket tarafından 15.06.2018 tarihinde 10.000,00 Euro elden nakit, 18.07.2018 tarihinde 8.000,00 Euro Banka Havalesi ile, 27.08.2018 tarihinde 20.000,00 Euru Banka Havalesi ile, 08.10.2018 tarihinde 5.000,00 Euro Banka havalesi ile olmak üzere toplam 43.000,00 (KırkÜçBin) Euro paranın davacı şirkete ödendiğini, davacı şirketin sözleşme edimlerine riayet etmediğini, işleri teknik şartnamesine uygun ve zamanında ve eksiksiz olarak yaparak teslim etmediğini ve müvekkili şirketin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, şimdi sadece 8 gün içerisinde faturaya itiraz edilmemiş olmasından yola çıkarak haksız ve gayri ahlaki bir talepte bulunulduğunu, davalı … şirketinin davacı şirketten eksik yapılan işler ve zamanında teslim edilmeyen işler karşılığı olarak 165.000,00 TL’den fazla, zarardan kaynaklı alacağı bulunduğunu, yapılan işlerin ihracata konu edilen mallar olması nedeniyle eksik ve hatalı işlerin önemli bir kısmının …’da yapılan tetkiklerde ortaya çıktığını, yani sonradan tespit edildiğini, bu tespitlerin davalıya bildirilmiş olmasına rağmen davacı şirketin düzelteceğini ve eksiklikleri gidereceğini söyleyerek davacı şirket yetkililerinin iyi niyetini suiistimal ettiğini, ancak tüm sözlere rağmen bu eksikliklerin giderilmediğini, artık sıtkı sıyrılan davalı şirket yetkilileri de ürünleri alarak bu davacı ile olan iş ilişkisini bitirdiğini, dava dilekçesinin 3 ve 4 üncü maddelerindeki iddiaların gerçek olmadığını, davacı ile süreç içerisinde ve işlerin düzgün bir şekilde yapılması halinde toplam sipariş edilmesi düşünülen işler bedelinin 207.420,00 Euro olduğunu, kaldı ki bu işlerin davacı tarafından peyderpey yapılacak ve her yapılacak iş için o işin toplam bedelinin %40’ının davacıya ödeneceğini, henüz ortada hiç bir somut sipariş/iş yokken kalkıp da henüz daha siparişi dahi verilmemiş işler için toplam bedelin %40’ını vermek kadar absürd bir yorum talep olamayacağını, davalı şirketin ise bu çerçevede sipariş ettiği ürünlerin karşılığı olan bedelleri zamanında ve eksiksiz olarak davacıya ödediğini, ancak davacı şirketin sipariş edilen ürünleri dahi teknik şartnamesine göre yapamadığını, sürekli oyaladığını, zamanında teslim edeceğini (defalarca yazılı ve sözlü olarak) söylemesine rağmen de bu taahütlerini yerine getirmediğini, davalı … şirketi Kartal ….Noterliğinden 28.02.2019 tarih ve …yev. Sayılı ihtarnamesini keşide etmiş ve davacı tarafa ek bir süre vererek siparişlerin teslimini talep ettiğini, buna rağmen yine verdikleri sözde durmayan davacı şirket yetkilileri karşısında davalı şirket yetkililerinin de ürünleri alarak bu davacı ile olan iş ilişkisini bitirdiğini, davacı şirketin kötü niyetle hareket ettiğini, malların teslim şartı olarak davalı şirketin senet imzalaması gerektiğini aksi takdirde ürünleri teslim etmeyeceğini söylediğini ve davalı şirket yetkililerinin de artık davacı şirketle tüm ticari ilişkisini bitirmek ve daha fazla zarara uğramamak adına davacı şirkete 05.04.2019 vade tarihli 23.483,00 Euroluk senet imzalayarak verdiğini, davacı şirketin fatura alacağını icraya ve davaya konu etmiş olmasına rağmen senedi tüm taleplerine rağmen iade de etmediğini, tüm bu nedenlerle; haksız ve hukuksuz davanın reddine, mahkeme harç ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 29/11/2021 tarihli dilekçesi ile özetle; öncelikle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkemece aksi kanaatle davacının alacaklı olduğuna karar verilecek ise cevap dilekçesinin ıslahı ile İstanbul Anadolu ….İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasına konu edilen 143.175,21 TL şirket alacağımızından ek bilirkişi raporuna yansıyan 49.233,00 TL alacağın, davacının alacağı ile takas ve mahsup edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası, tarafların ticari sicil kayıtları, vergi kayıtları, BA-BS formları, İstanbul …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası, bilirkişi raporları, tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi heyeti 18/01/2021 tarihli raporu ile özetle; davacı şirketin İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı … Tic. Ltd. Şti. aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 29.04.2019 tarihi itibariyle kendi ticari defter kayıtlarına göre davalı şirketten 22.982,23 Euro alacaklı gözüktüğü, davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin merkezinin … olduğu anlaşıldığından dava konusu olaya ilişkin davalı şirket ticari defterleri üzerinden herhangi bir tespit yapılamadığı, dava konusu olay hakkında daha sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için, davalı şirketin ticari defterlerinin yerinde incelenmesi, davalı vekilinin 16.12.2019 tarihli dilekçesi ckinde sunmuş olduğu faturaların, davalı şirket ticari defterlerinde ne şekilde kayıt altına alındığı, dava konusu olayla ilişkilendirilip ilişkilendirilmediğinin tespit edilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Talimat yolu ile aldırılan bilirkişinin 07/10/2021 tarihli raporunda özetle; Davalı şirket ve davacı şirket yetkilileri arasında eksik ve hatalı imalatlar konulu bir takım mail yazışmalarının olduğu, davalının eksik ve hatalı işler nedeniyle oluştuğunu iddia ettiği 143.175,21 TL alacak yönünden İstanbul Anadolu ….İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takiplerde ödeme emriyle takip başlattığı bu bağlamda davalı vekilinin 16.12.2019 tarihli dilekçe ekinde sunduğu 20.04.2019 tarih ve … Numaralı …’a ait fatura ile 15.05.2019 tarih ve … Numaralı …Tic.Ltd.Şti.’ye ait fatura içeriklerinin “… şase nolu … Mass delik delme işi, … şase nolu … Mass delik delme işi, … şase, nolu … Mass delik delme işi” ve “Mastlarda yapılan tadilatlar ve ilave işler” şeklinde olduğu, davalının bu faturaları raporun -5.c.4-1 /5.c.4-2 bölümünde detaylıca açıklanan şekliyle resmi defterlerinde kayıt altına aldığı, 18.01.2021 tarihli Bilirkişi Heyet Raporunun dava konusu olayın inceleme ve değerlendirme başlığının son paragrafında “tüm bu imalatlar işyerinde CNC plazma kesme tezgâhı, testere ve taş motorları kullanılmış, son model gaz altı ve elektrik ve kaynak makinaları ile gerçekleştirilmiştir. İmalat safhasında en tecrübeli kaynakçıları, montörleri, usta ve mühendisler görev almıştır. Davalı işveren … firmasının görevli mühendisi … tarafından sevki uygun görülen imalatlar, alıcının araçlarına yüklenerek teslim edilmiştir” şeklinde değerlendirme yapıldığı, davalının eksik ve hatalı ürünler iddiası yönünde haklı olup olmadığı konusundaki hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu davalı şirketin 2018-2019 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, Asıl Alacak Yönünden: Davalının incelenen 2018-2019 resmi defterlerinde davacı … AŞ’nin 2018-2019 döneminde düzenlemiş olduğu 6 adet toplam 65.651,03 EURO bedelli faturanın davalının resmi defterlerinde kayıtlı olduğu buna göre; Fatura bedelleri (Kesilmiş) 65.651,03 EURO, 05.12.2018 tarihli Fatura KDV’si :331,20 EURO, toplam 65.982,23 EURO, ödemeler: 43.000.00 EURO, bakiye borç :22.982,23 EURO, davalının 29.04.2019 takip tarihi itibariyle 22.982,23 EURO borçlu olduğu, faizin yönünden; kural olarak TBK 117/gereği; “muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse bugünün geçmesiyle…” temerrüdün başlayacağı kabul edilir, somut olayda, davacı takip öncesi ve takip sonrası için Euro mevduata kamu bankalarınca fiilen uygulanan azami faiz talebinde bulunduğu, Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, hükmolunacak davacı alacağı için 3095 s.k m.4/a kapsamında yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile faiz talebinin yerinde olduğu, bu doğrultuda yapılan hesaplamaya göre; davacının takip tarihi itibariyle 22.982,23 Euro asıl alacak ve 24,31 Euro işlemiş faizi ile birlikte toplamda 23.006,54 Euro alacaklı olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava, Eser sözleşmesi nedeniyle ödenmeyen iş bedeli alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı iddiasında sözleşmeye konu bir kısım imalat yapıldığı ve davalı şirkete eksiksiz ve hatasız olarak tesliminin gerçekleştirildiği teslimden kaynaklı fatura borcunun yerine getirilmediği iddiasında bulunulduğu , Davalı savunmasında ise davacı şirketin sözleşme edimlerine riayet etmediğini, işleri teknik şartnamesine uygun ve zamanında ve eksiksiz olarak yaparak teslim etmediğini ve müvekkili şirketin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini davacının alacaklı olduğuna karar verilecek ise cevap dilekçesinin ıslahı ile İstanbul Anadolu ….İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasına konu edilen 143.175,21 TL şirket alacağımızından ek bilirkişi raporuna yansıyan 49.233,00 TL alacağın, davacının alacağı ile takas ve mahsup edilmesini savunmuştur.
İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası, tarafların ticari sicil kayıtları, vergi kayıtları, BA-BS formları,bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde;
TMK’nın 6. maddesi, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü içermekte olup, taraflar iddialarını kanıtlamakla yükümlüdür. Eser sözleşmesi karşılıklı edimleri içeren bir iş görme sözleşmesidir. Yüklenicinin edimi eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Eser sözleşmelerinde, kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Bir başka deyişle yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini kanıtlamak zorundadır. Bu kapsamda Denetime elverişli bilirkişi raporu ile birlikte yapılan değerlendirmede Sipariş edilen toplam 207.000 Euro tutarındaki kule vinç parçalarının imalatları, firmanın taahhüdü olan %40 tutarındaki avansı ödemediği için, ödenen tutar karşılığı imalat yapılmıştır. … tarafından yaptırılmış projelere uygun olarak teknik adı “… Masstları” TV15,TV20,UV15,UV20 gibi parçalar projesine uygun imal edilerek bizzat kontrol ve kabulleri ile kendi araçlarına gümrük sahasına ulaştırılmak üzere yüklenmiştir. Davacının işi teslim şekli fabrika sahasında araç üzerinde olup teslimat ve yükleme tamamen alıcı firma tarafından planmış ve gerçekleştirilmiştir.
18/01/2021 tarihli bilirkişi raporu ile ayıp iddiası irdelendiğinde; 6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesine göre; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde malı incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK’nun 223.maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”6098 sayılı TBK.’nun 219. maddesine göre; satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile, onlardan sorumludur. İmalat tamamen Türk Standartlarına uygun L130X130, L140X140,L160X160,100 mm ve 90 mm çapında çelik borular gibi ST52 kalite standardında malzemeler temin edildiği, ölçülerinde kesilmiş, tam teçhizatlı ve uluslararası normlara uygun tezgahlarda işlendikten sonra çatımı yapılıp , “tozaltı ve elektrik kaynağı” teknikleri ile kaynak işlemleri yapılmıştır. 05/03/2019 tarihli protokolle mevcut tüm mamul ve yarı mamuller … yetkilisi … tarafından imzalanmış, vadeli senedin davacıya ibrazı ile senedin vadesi gelmeden ve tamamen güvene dayalı olarak tüm mamul ve yarı mamul malzemeler davalıya teslim edilmiştir. Bu tarihe kadar davacı tarafından imal edilen parçalarda herhangi bir hata ve ayıp olduğu hiçbir şekilde dile getirilmemiştir. Bu kapsamda davalının Ayıp ihbarında, ayıp nitelendirilmeli (adlandırılmalı) ve niçin kabul edilmediği açıklanmalıdır. Ayıp nitelendirilmeden genel bir ayıp iddiasında bulunmak yeterli değildir. Dosyada yer alan e-mail metinleri incelendiğinde davalı tarafından yapılan ayıp ihbarının genel nitelikte olduğu ayrıntıya yer verilmediği, teslimden sonra mail tarihleri ve ayıp iddiası tarihleri nazara alınarak davalının iddiası soyut kabul edilerek ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Davacının teslimi gerçekleştirdiği bu kapsamda teslim edilen mal miktarı kadar alacağı talep etme hakkı bulunduğundan tarafların ticari defterlerinde yapılan inceleme ile davacının ticari defter kayıtlarına göre 22.982,23 Euro alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir. Davalı defterleri üzerinde yapılan incelemede ;Davalının ticari defterlerine göre de davacının 2018-2019 döneminde düzenlemiş olduğu 6 adet toplam 65.651,03 Euro bedelli faturanın davalının resmi defterlerinde kayıtlı olduğu bakiye borç 22.982,23 TL bakiye borcu bulunduğu tespit edilmiştir. Bu kapsamda taraf defterleri arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalının iddiası ve takas mahsup talebi tartışıldığında Talimat yolu ile aldırılan bilirkişinin 07/10/2021 tarihli raporunda özetle; Davalı şirket ve davacı şirket yetkilileri arasında eksik ve hatalı imalatlar konulu bir takım mail yazışmalarının olduğu, davalının eksik ve hatalı işler nedeniyle oluştuğunu iddia ettiği 143.175,21 TL alacak yönünden İstanbul Anadolu ….İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takiplerde ödeme emriyle takip başlattığı bu bağlamda davalı vekilinin 16.12.2019 tarihli dilekçe ekinde sunduğu 20.04.2019 tarih ve … Numaralı …’a ait fatura ile 15.05.2019 tarih ve … Numaralı …Tic.Ltd.Şti.’ye ait fatura içeriklerinin “… şase nolu … Mass delik delme işi, … şase nolu … Mass delik delme işi, … şase, nolu … Mass delik delme işi” ve “Mastlarda yapılan tadilatlar ve ilave işler” şeklinde olduğu, davalının bu faturaları raporun -5.c.4-1 /5.c.4-2 bölümünde detaylıca açıklanan şekliyle resmi defterlerinde kayıt altına aldığı, eksik ve hatalı imalattan kaynaklandığı iddia edilen faturaların sadece davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu iş bu kapsamda davalının faturaları ticari defterlerine kayıt etmesi ile ilgili Faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani, faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi TTK’nın 21. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ve yukarıda ayrıntısı açıklanan bu karineden kaynaklanmaktadır Davalının eksik ayıplı ifa iddiasına yönelik ve teslim olgusuna ilişkin iddiasına yönelik yapılan değerlendirmede bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere ayıp ve eksiklerin gizli ayıp kapsamında değerlendirilmediği TTK’nin Mad.23/c gereği malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek ve inceletmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumun bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğunu, TK, Mad. 18 kapsamında bir ayıp ihbarı olmadığı,TBK. Mad. 232/2 bendi “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildiride bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır.” Hükmü gereği satılanı kabul ettiği, Bu kapsamda imalat işlerine ilişkin düzenlenen faturanın içeriği ayıplı ifa iddiasından kaynaklandığı davalının ayıp iddiasının ispatlanamadığı bu kapsamda fatura içeriğini ispat yükünün davalıda olduğu hususu nazara alınarak eksik ve hatalı ürün iddiasından kaynaklı düzenlenen faturalardan davacının sorumlu olduğu hususunun davalının ispatlayamadığı kanaatine varılarak bu kapsamda takas mahsup talebi dinlenmemiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından düzenlenen faturaların davacı kayıtlarında bulunduğu ve davalı ticari defterleri ile doğrulandığı, davacının teslim ettiği mallara ilişkin satım bedeli alacağının tahsili talebi haklı görüldüğünden İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … esas sayılı takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile davalı borçlu hakkındaki icra takibinin 22.982,23 Euro (fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı) asıl alacak ve hükmolunacak davacı alacağı için 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince hesaplanan 24.31 Euro (fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı) işlemiş faiz üzerinden devamına ve dava konusu alacak likit alacak(bilinebilir) olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında 4.596,464 Euro (fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile davalı borçlu hakkındaki icra takibinin 22.982,23 Euro (fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı) asıl alacak ve 24.31 Euro (fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı) işlemiş faiz üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin Euro faiz talebinin reddine,
2-Dava konusu alacak likit alacak(bilinebilir) olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında 4.596,464 Euro (fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 10.403,77 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.874,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.528,97 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.874,80 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.925,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 229,20 TL tebligat ve posta gideri ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.229,20 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 2.225,48 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 18.418,72 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 254,60 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.23/12/2021

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.