Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/319 E. 2022/1245 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/319 Esas – 2022/1245
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2019/319 Esas
KARAR NO : 2022/1245

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2019
KARAR TARİHİ: 29/12/2022
K.YAZIM TARİHİ: 31/01/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 31.01.2017 tarihli “Betonarme İşleri Taşeron Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşme uyarınca gerekli gereçlerle derhal işe başladığını, ancak davalı şirketin ilk zamanlar yapılan ödemelerin zaman içerisinde düzensizleştirmeye başladığını, akabinde tamamen durdurulduğunu, davalı şirket tarafından yapılmayan ödemeler neticesinde müvekkili şirketin telafisi mümkün olmayan büyük ekonomik sıkıntılarla karşılaştığını ve hakkında icra takipleri başlatıldığını, müvekkilinin tüm çabasını göstererek inşaatı belirli bir seviyeye getirmeye çalıştığını, davalı şirketin ise ne yazıkki işin tamamlanmaması için işin yapımını engellediğini ve neticede … … Noterliğinden … tarihli … yevmiye nolu ihtarnameyi çekerek sözleşmeyi haksız şekilde feshettiğini, haksız şekilde sözleşmesi fesih edilen müvekkili şirketin şantiyede bulunan malzemelerini fesih ihtarnamesinden sonra almak istediğini, ancak davalı şirketin şantiyede bulunan malzemelere el konularak iade etmediğini, malzemelerini ve yaptığı işin karşılığını alamayan müvekkilinin Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında delil tespitinde bulunduğunu ve müvekkilinin davalı şirketten 1.970.362,46 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatini bildirir rapor tanzim edildiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00TL nin sözleşmenin feshi tarihinden (06.12.2018) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 29/12/2022 tarihli duruşmada talep edilen 10.000,00TL’nin 1,00TL’sinin imalat bedeline, 9.999,00TL’sinin malzeme bedeline ilişkin olduğunu açıklamıştır.
CEVAP :
Davalı vekili; davacının işe başlamasından itibaren sözleşme ile üstlendiği yükümlülüklerini yerine getirmemeye ve aksatmaya başladığını, davacının ödeme güçlüğüne girdiğini, şantiyede bulundurması gereken personelleri bulunduramadığını, işçilerin ücret ve alacaklarını ödememeye başladığını, davacının sürekli olarak sözleşme hükümlerine riayet etmesi için uyarıldığını, ancak düzelmemesi üzerine 08.03.2017 tarihli ihtarname ile yukumluluklerını sözleşmeye uygun olarak yerine getirmesinin ihtar edildiğini, borca batık duruma düşen davacının alacaklılarının defalarca şantiyeye hacze geldiğini, hatta şantiyede müvekkiline ait malları da haczettiğini, müvekkilinin sürekli davacının borç ve hacizleri uğraşmasına neden olduğunu, müvekkilinin bütün iyi niyetine rağmen davacının işi tamamlamasının imkansız olduğunun anlaşılması üzerine … … Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, fesih tarihinde davacının henüz işin 4630 dan azını tamamlamış olduğunu, sözleşme gereği davacıya yaptığı her imalatın bedelinin ödendiğini, davacının müvekkili şirketten alacağı bulunmadığını, cari hesap yönünden müvekkilinin alacaklı olduğunu, davacıya 2 milyon liranın üzerinde ödeme yapılmış durumda olduğunu, davacının ileri sürdüğü imalat miktarlarının ve bedellerinin gerçeğe aykırı olduğunu, davacı tarafından Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından yaptırılan tespitin gerçek dışı ve davacının talebi ile hazırlanmış bir rapor olduğunu, itiraz etmiş oldukları tespit ve bilirkişi raporunun davalarında delil olma vasfının bulunmadığını, davacının yapmış olduğu işe ilişkin gerçek metraj formunu dilekçeleri ekinde sunduklarını, bunların dışında hiçbir işin davacı tarafından yapılmadığını, şantiyede davacıya ait herhangi bir malzeme bulunmadığını, davacının işçileri tarafından alamadıkları ücret ve işçilik alacakları için müvekkili şirket aleyhine Ankara … İş Mahkemesinde 9 Adet dava açıldığını, bu davalarda bilirkişi raporlarının alındığını, müvekkili şirketin asıl işveren olmakla bu işçilik alacaklarından yasa gereği sorumlu tutulduğunu, davacının borca batık olduğundan bu davalar neticesinde hükmedilecek alacakların müvekkili şirketten tahsil edileceğinin açık olduğunu, bu nedenle davacının alacaklı çıkması durumunda Ankara … İş Mahkemesinin …, …, …, …, …, …, … ve … Esas sayılı dosyalarda hükmedilebilecek alacakların ve yapılacak ödemelerin davacının alacaklarından Takas/Mahsup edilmesi gerektiğini, bu nedenle takas/mahsup definde bulunduklarını beyan ederek, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların ticaret sicil kayıtları, Ankara .. Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, tanık beyanları, mahallinde yapılan keşif, 25/02/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu, 27/06/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi heyeti raporunda, yapılan inceleme ve hesaplamaya göre; davacı yüklenicinin dosyaya ibraz edilen belgelere göre davalı işverenden KDV dahil 348.429,60TL alacaklı olduğu, davacı talebinin ise şimdilik 10.000,00TL olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda, yeniden yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, davacı yüklenicinin 1.970.362,98TL + 354.665,34TL KDV olmak üzere toplam KDV dahil 2.325.028,32TL tutarında iş yaptığı, yapılan bu iş karşılığında 1 ve 2 Nolu hakedişlerin 2017 yılında yapıldığı ve bu hakedişlere ilişkin olarak KDV Dahil toplam 347.209,74TL tutarında fatura düzenlendiği, düzenlenmeyen hakedişlere ilişkin fatura bedelinin KDV Dahil toplam 1.977.818,58TL tutarında olduğu, davalının davacıya avans, borca mahsup, icra ödemeleri gibi değişik kalemler halinde ödediği net toplam tutarın 1.976.598,72TL olduğu, tüm hakediş faturalarının kesilmesi halinde davacının davalıdan 2.325.028,32TL – 1.976.598,72TL = 348.429,60TL alacaklı olduğu, faturanın kesilmemesi veya kesilemeyecek durumda olunması halinde davalı taraftan KDV talebinde bulunulmasının mümkün olmadığı, Mahkemenin KDV’nin ödenmesine hükmetmesi halinde KDV Uygulamalarının esasını oluşturan İndirim Müessesinin işletilemeyeceği, bu durumun açıkça KDV Kanununa aykırı olduğu, tarafların inşaat yönünden itirazları sonucunda kök raporumuzdaki görüşlerimizde herhangi bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan malzeme bedeli ile imalat bedeline yönelik alacak talebine ilişkindir.
Davacı yüklenici ile davalı işveren arasında 01/02/2017 tarihinde Betonarme İşleri Taşeron Sözleşmesi’nin imzalandığı, sözleşme uyarınca davacının … ili … ilçesi … ada … parselde yapılacak olar … projesinin betonarme (kalıp, demir, beton) işlerinin, demir donatı, beton malzemelerinin temini ve vinç hariç tüm ekip-ekipman, kalıp, iskele, koruyucu ekipman, kamp kurulumu vb. dahil düz ölçü dolu kalıp bedel olarak projesine uygun imalat yapmayı üstlendiği, yer teslim tutanağı ile iş tesliminin yapıldığı ve 02/02/2017 tarihinde işe başlandığı, imalatın belli bir seviyeye getirildiği, davalı tarafça 08/03/2017 tarihli ihtarnamenin gönderildiği, ihtarname ile sözleşmeye uyularak aksaklıkların yerine getirilmesinin ihtar edildiği, ardından 13/10/2017 tarihli 1 nolu hakedişin imzalandığı, davalı tarafça davacıya 359.635,79TL ödeme yapıldığı, daha sonra davalının, davacıya 06/12/2017 tarihli fesih ihtarnamesini gönderdiği, sözleşmeye aykırılık nedeniyle Betonarme İşleri Taşeron Sözleşmesi’nin feshedildiğinin bildirildiği, davacı tarafça açılan işbu dava ile bakiye imalat bedeli ile inşaat sahasında kalan ve davacıya ait olan malzemelerin bedelinin talep edildiği tüm dosya kapsamından tespit edilmiştir.
Davacının dava açılmadan önce Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasıyla tespit yaptırdığı, tespit sonrası düzenlenen rapora göre davacının toplam 30.238,65m2 imalat yaptığı, yapmış olduğu imalatın toplam bedelinin 1.970.362,46TL olduğu, sahanın pek çok yerinde kalıp ve iskele malzemelerinin bulunduğu, ancak bu malzemelerin miktar ve bedelinin tespitinin mümkün olmadığı rapor edilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafça bildirilen tanıklar dinlenmiş, mahallinde keşif yapılmış, bilirkişi heyetinden kök rapor alınmış, itirazlar üzerine ek rapor alınmıştır. Gerekçeli ve denetime elverişli bulunan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının yapmış olduğu imalatın sözleşme fiyatlarına göre KDV dahil 2.325.028,32TL olduğu, davalı tarafça yapılan ödemelerin 1.976.598,72TL olduğu, buna göre bakiye imalat bedelinin 348.429,60TL olduğu tespit edilmiştir. İtirazlar üzerine alınan ek raporda, davacının sözleşme uyarınca yapmış olduğu imalat bedelinin KDV hariç 1.970.362,98TL olduğu, davacı tarafça fatura kesilmemiş olduğundan davacının KDV talep edemeyeceği, buna göre KDV hariç hesaplanan imalat bedelinden yapılan ödemenin mahsup edilmesi (1.970.362,98TL – 1.976.598,72TL= -6.235,74TL) halinde davacının bakiye alacağının bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının 1 nolu ve 2 nolu hakedişler için fatura kestiği ancak tüm imalat bedeli yönünden fatura kesmediği, bu suretle de hesaplamaya tüm imalat bedeli yönünden KDV’nin dahil edilemeyeceği, KDV dahil edilmeksizin yapılan imalat bedeli hesaplamasına göre davalının yapmış olduğu ödemelerin bedeli karşıladığı ve bakiye bedelin bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla davacı yanın bakiye imalat bedeli talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan keşif sırasında davalı tarafça el konulduğu ve iade edilmediği iddia edilen malzemelerin keşif mahallinde bulunmadığı gibi tespit raporunda da malzemelerin cins, miktar ve bedelinin tespitinin yapılmamış olduğu, sözleşmede malzemelerin davacı tarafça temin edileceğinin belirli olduğu ve davacı tarafça malzemelere ilişkin birtakım faturaların dosyaya sunulduğu ancak yapılan tespit ve mahkememizce yapılan keşif sonucu el konulan ve iade edilmeyen malzemelerin cins ve miktarının tespit edilememesi karşısında davacının bu yöndeki iddiasını ispatlayamadığı sonuç ve kanaatine varılmakla bu yöndeki talebinin de reddine karar verilmiştir.
Neticeten her iki talep yönünden davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının imalat bedeli ve malzeme bedeli talepli davasının ayrı ayrı REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78TL harçtan mahsubu ile artan 90,08TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.29/12/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı